Ana içeriğe atla

Hayatımda Neler Oluyor?

 

Herkese Merhaba,

Geçen sene başıma gelenlerden sonra bu yıl kendimi yeni yeni toparlamaya başladım. Size burada yazmadım ama beni ne yazık ki yeniden diktiler. İçimde yaklaşık olarak yirmibeş cm kadar dikiş ipini unuttuklarından bir gün dikiş bölgesindeki kanama ve akabinde de yoğun iltihap akışı, peşi sıra gelen hastane süreci. Bu süreci sizlere detaylı yazmak isterdim ama emin olun hatırladıkça ben cinnet halindeyim. İnsan evladı, senin almadığın dikişten ben sorumlu olmadığım gibi, dikişleri alan doktordan tutunda ameliyatı yapan hocaya kadar hastaneye dava açmam içten bile değil ama ben o kadar sıkıldım ki, hastanelerden bununla bile uğraşacak mecalim yok. O kadar yoruldum. Çok şükür ki; iltihap dışarı vurmuş ve ipi fark edip aldılar. Aksi takdirde yeniden büyük bir ameliyata girmem kaçınılmaz olacaktı. Çok şükür verilmiş sadakam varmış. Ucuz atlattım. Neyse hastane tarafını burada kesip hastaneden sonra hayatımda aldığım yeni kararlarla devam edelim.

Geçen seneden bu yana yaşadıklarımdan sonra hayatı sorgulamaya başladım. Kendime ne kadar zaman ayırıyorum? Yeteri kadar okuyor muyum? İzlemem gereken tiyatro, film ve diziler neden izlenmiyor? Bulunmamam gereken ortamlarda neden bulunuyorum? Çevremdeki insanlar ne kadar benimle? Ben neden her şeye "EVET" demek zorundayım? Neden insanlara katlanmak zorundayım? ve liste böyle uzayıp gidiyordu. İnsan zor zamanlarını kendisi atlatınca, hayattaki gereksiz insanları da tek tek temizlemeye, kendisine yeni bir alan yaratmaya başlıyor. Daha bir aydınlanma gelmesi için sanırım başınızdan kötü şeylerin geçmesi gerekiyormuş. Hani "Bir musibet, bin nasihattan hayırlıymış!..." bendeki geçiş süreci de başımdan geçen kötü olaylara tekabül eder.

Geçtiğimiz günlerde senelerdir aklımda olan ancak çalışma hayatım boyunca hiç nasip olmayan kitap klüplerine katılmaya başladım. Hatta birinde bir kitap etkinliğini bitirdim bile. Yarın akşam kitap klübü olarak okuduğumuz kitabın yazarı ile söyleşimiz var. İnternet üzerinden olacak bu canlı yayına katılmak için inanılmaz heyecanlıyım. 

Mesela bir diğer kitap klübü de her aya bir kitap seçip okuyor, ay sonunda belirledikleri bir tarihte Eskişehir'de seçtikleri bir mekanda buluşup, kitap kritiği yapıyorlar. Mayıs ayı kitapları için bu etkinliğe de katılmayı planlıyorum nasipse.

Bunun dışında Ferhan Şensoy başta olmak üzere, youtube üzerinden tiyatro oyunlarına, radyo tiyatrosu ve yine radyo arkası yarınlara sarmış durumdayım. Radyo tiyatrosu ve arkası yarınlara zaten geçen yıl başlamıştım ama ne yazık ki ara vermek zorunda kalmıştım. Artık onlara da full devam.

Dizi, film ve sinemalara daha fazla vakit ayırmaya başladım. Bahane üretmeden izlemeye çalışıyorum. Ertelemek ertelemeyi getiriyor ve bu ne yazık ki üşengeç olmaya sevk ediyor. 

Sabah yürüyüşlerine başlamak niyetindeyim ancak uzun vadeli olacağı konusunda endişelerim var. Dikişlerim henüz çok fazla müsade etmiyor ama buna da en azından gün aşırı olmak üzere başlarsam benim için ısınma turu olur gibi geliyor.

Eskiden dil olarak İngilizce çok iyi konuşup yazıyordum. Fakat uzun yıllar pratik yapmamak, birkaç makale okumamak vs gibi nedenlerle tamamen unuttum. Birkaç cümle dışında konuşamadığım gibi, anlayamıyorum da. Bu gerçekten utanç verici. Bildiğini unutmak. Bu nedenle İngilizce için günlük en azından yarım saat vakit ayırmaya karar verdim. İngilizce sonrasında kimbilir başka dillere merak sararım ama en azından bildiğim dili konuşup, anlayacak duruma getirmem şart oldu.

Ve son olarak en son eşim askerdeyken yazdığım ve sonrasında nedensiz bir şekilde bıraktığım günlük yazma işine geri döndüm. Dijital günlük tutan çok tanıdığım var ama kendi el yazın ile yazmak bence günlüğün anlamlı olmasını sağlıyor. Bu nedenle bu konuda dijital günlük bana göre değil. 

Tüm bu kararlardan sonra bazı insanlarla arama mesafe koymak, bazılarını tamamen hayatımdan çıkarmak, kendim için bir şeyler yapmak bana inanılmaz iyi geldi. Hayat zaten kısa ve gördüm ki, aslında ben başkaları için çok fazla fedakârlık yaparken kendimi kaçırmışım. Uzun yıllar süren çalışma hayatı, hayat gailesi vs derken kendimi unutmuşum. Kenara atılmış eski bir radyoyu, nasıl ki yıllar sonra ortaya çıkınca, onu alıp, tozunu silip, nostaljik değeri var diye yeniden evimizin en güzel yerine koyarız. Bende tozlanmış olan yaşamımı, ruhumu ve hayatımı artık evimin en güzel yerine koymaya karar verdim. Bana değer veren insanlarla, çekirdek ailemle mutluyum. Dışarı kalanlar, dışarı da kalmaya devam etsinler ve hep orada kalsınlar. Artık gereksiz hiçbir şeye, hiç kimseye tahammülüm yok. Tek bir hayatım var ve bunu da özgürce, elalem ne der diye düşünmeden yaşıyorum. Sizin hayatıma, kararlarıma müdahale etmenize izin vermem. Ben böyle mutluyum. Gidin az ötede oynayın. Bundan böyle önceliğim kendi hayatım, eşim ve oğlum. Kalanı içinse; "DÜNYA YANSA, YORGANIM YOK İÇİNDE!..."

Yorumlar

  1. Hikayeniz, zorluklardan sonra bile pes etmeden hayatta anlam arayan ve kendini geliştirmeye çalışan güçlü bir bireyin hikayesidir. Yeni kararlarınız ve istikrarlı tutumunuzla daha mutlu ve tatmin edici bir yaşam kurmanız dileğiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. JDSezer;
      Çok teşekkürler. Evet aynen öyle oldu. Bazen bazı şeyleri yaşamak lazım hayatında değişiklik yapmak için. Yaşamak gerekiyormuş. Tecrübeler acıda olsa güzeldir. İleriye bakmayı sağlar.

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Can Yücel - Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim

Can Yücel Ben - Hayatta En Çok Babamı Sevdim Hayatta ben en çok babamı sevdim

Jane Austen - Gurur Ve Önyargı

Merhabalar Uzun zamandır -ki bu yıllara tekabül eder- okumak istediğim ve okuyamadığım kitaptır Gurur ve Önyargı.

Ahmed Arif - Hasretinden Prangalar Eskittim

Ahmed Arif - Hasretinden Prangalar Eskittim Seni, anlatabilmek seni.

Kristin Hannah - Gümüş Gözyaşları Kitap Tanıtımı

Ailenin ve aşkın gücüne dair muhteşem bir roman…

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Ayşe - Aşk Nöbeti

Merhabalar Ayşe'nin Aşk Nöbeti kitabını çıktığı dönemlerde yorumlarına istinaden almıştım ancak bir türlü okuma fırsatına erişememiştim.

Detoks İçeceği

Merhabalar Son zamanlarda kendimi detoks içeceklerine adamış durumdayım.

Kapı Önü Dedikoduları - Türklerde Düğün Provası Yapılırsa Ne Olur?

Merhabalar Kapı Önü Dedikoduları bölümünde aslında sevgili Zuzu'm çok güzel şeyler paylaşıyor ve o bölümün ona özel olmasını isterdim.

Zeynep Sahra - Ayçöreği

Merhabalar Zeynep Sahra'nın kitabını yaz tatiline gittiğimde 3 gün içerisinde bitirdim ama kafamı toparlayıp yazısını yazma fırsatını bir türlü bulamadım. Üzerinden daha da uzun zaman geçmeden sizlere kitabı anlatalım.

Takas Güzel Şey

Merhabalar Son zamanlarda kendimi takas yapmaktan alıkoyamıyorum.