Ana içeriğe atla

Kapı Önü Dedikoduları - Türklerde Düğün Provası Yapılırsa Ne Olur?

Merhabalar

Kapı Önü Dedikoduları bölümünde aslında sevgili Zuzu'm çok güzel şeyler paylaşıyor ve o bölümün ona özel olmasını isterdim.
Fakat sevgili Zuzu'm bende bir kaç yayın paylaşmazsam çatlarım diye düşünerekten Kapı Önü Dedikodularına bir yayın eklemeye karar verdim. (Bilemiyorum belki de devamları gelir.) 

Malumunuz çok fazla kitap okuyorum ve özellikle yabancı şezlong kitaplarımda sıkça karşılaştığım bir durumun kritiğini yapmak istiyorum. Konumuz düğün provaları ve düğün yemekleri.

Öncelikle bilmeyenler için konuya şöyle bir açıklık getireyim. Yabancılarda düğün öncesi gelin, damat ve davetlilerin katıldığı düğün yemeği ve düğün öncesi provalar yapılıyor. Amaç gerçek düğünde sıkıntı çıkmaması ve her şeyin mükemmel olması. Gelinin nereden yürüyeceğinden tutunda, kimin kimin yanında oturması gerektiği, hangi zamanda ne söylenmesi gerektiğine kadar her şey tek tek planlanmış oluyor. Ayrıca sağdıç, nedime vs gibi kişilerinde o gün yapacakları şeyler önceden prova ediliyor. Hatta düğün yemeği denilen olayda düğün günü ne yenecekse birebir aynısı yapılarak, prova aşamasında test ediliyor. Şimdi buraya kadar herhangi bir sıkıntı yok. Birde bu aşamada söylemeden edemeyeceğim ama bence gereksiz bir uygulama. Neyse konumuza dönelim.

Dün akşam bir akrabamızın düğünü vardı ve normal düğünlerden biraz daha stresliydi. Olaylar biraz karışık. Herkes sırf gelmiş olmak için gelmişti belliydi. Ortada oynayanlarda bile öyle aman aman bir neşe yoktu. Kaldı ki takıyı takan ayrılma derdindeydi. Kısacası düğünün pek tadı tuzu yoktu. Biz eşimin işi nedeniyle geç gelmesinden dolayı düğüne biraz geç katıldık. Gittiğimizde takı töreninin başlamasına az bir zaman kalmıştı. Neyse düğün sahipleri akrabalarımızla görüştük. Kendimize tanıdıklarımızın olduğu bir masa bulmayı da başarabildik. 

Arka taraflardaki masada otururken gözlem yeteneği çok güzel oluyor. Kim kiminle küs, kim kime diş biliyor hepsini gayet güzel izleyebiliyorsunuz. Etrafı gözlemlerken aklıma bana göre çok trajikomik bir şey geldi. Düğün provaları. Kendi kendime düşündüm. Düğüne şu anda tahammül sınırlarında olan bu insanları prova adı altında daha öncesinde de toplasak ne olur? 

Aslında ortaya komik bir o kadar da dehşet verici sahneler çıkıyor. Bunlardan ilki gelin ve damat tarafının çekişmeleri. Düğün provasında dans etmekten tutunda, oynamaya kadar birbirini bastırmaya çalışan insanlar, asıl düğün gününde prova da az oynadık, diğer tarafı bastıralım, meydanı kız/erkek tarafına bırakmayalım mantığıyla daha fazla oynamazlar mıydı?  

Bir diğer husus ise kavgalı olanlar. Bir sülale içerisinde kavgalı olanları provaya çağırmışsınız ve herkes tüm kadro gelmiş olsun. Ama hemen her düğünde olduğu gibi (benim katıldığım tüm düğünlerde bu böyleydi istinasna varsa özür dilerim) provada daha kavga etmeye başlamışlar. Asıl düğün günü geldiğinde es kaza şiddete başvuranlar varsa, provada yeteri kadar vuramadım, aman şunun da gözünü patlatayım, saçını başını yolayım diye bir tablo ortaya çıkmaz mıydı? Bence daha da alası çıkardı. Hele ki benim sülalem gibi yedi ceddine kadar herkesin birbiriyle kavgalı olduğu, birbirine laf sokmaya çalıştığı bir sülaleye sahipseniz hemde size söyleyeyim kaç sezon arkası yarın çıkardı. Kimin kime ne demiş, nasıl olmuş derken ömrünüz geçer de anlamazdınız.

Düğünde düşünürken aklıma gelen bu düşünceyi masaya yatırdığımda biz Türklerin neden düğün provası gibi şeylerle uğraşmadığı daha açık ve net ortaya çıkıyor. Çünkü biz maalesef saygılı olmayı başaramıyoruz. İnsanların güzel ya da acı günlerini bir kavga yeri olarak görüp, o anlarını mahvetmeye bayılıyoruz. İnsanlara acılarını ya da sevinçlerini yaşamaları için fırsat vermiyoruz. Yazık ki aynı şey kendi düğünümüzde yapılsa kızılca kıyameti de koparırız. NET.

Bu düşüncemi aynı akşam eşimle paylaştığımda tepkisi aynen şu; "Hatun senin kafan nelere çalışıyor? oldu. Bende cevap olarak "Fazla kitap okumanın trajikomik yanları" dedim.

Yorumlar

  1. Tebessüm ederek okudum, çok doğru. Bizde akışına bırakma var, yabancılar daha kuralcı sanki. Bir de empati eksikliğimiz var, kendi egolarımız ön planda olunca, gelinmiş damatmış düğünmüş hepsi arka planda kalıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duo Diyet;
      Yabancılarda dakika geç kalındığında bile sıkıntı. Kaldı ki düğün meselesi. Bizde oooo aman suyundan da koy.

      Sil
  2. Düğünleri fazla gereksiz, masraf doğuran, ilişkileri tuhaflaştıran bir sistem. Provası da olsa güzel olurdu tabii.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dönüşü Olmayan Orman;
      Prova olsa provada yapamadıklarını düğünde tamamlarlar kesin.

      Sil
  3. Tam kapı onu olmuş düğünler hayatın bir parçası...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sibel;
      Düğünler hayat parçası olurken bazen zulme dönüşebiliyor.

      Sil
  4. Öncelikle 'ne çok kitap okuyabiliyor ve hangi ara okuyor' diye hep geçiriyorum aklımdan. Brovo :)
    Ah o düğünler ahh, çok nadir olarak ta olsa insanların çok mutlu olduğu, tarafların birbirinden memnun birarada olduğu düğün gördüm. Çok mutlu oldum ama genellikle sizin söylediğiniz tarzda oluyor düğünler malesef. Prova bence de gereksiz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. lovehouse;
      Boş bulduğum her an okuyorum. Çok teşekkürler:)
      Evet mutlu olunan düğünler nedense çok nadir. İnsanlar savaşa gider gibi düğüne hazırlanıyor maalesef:(

      Sil
  5. Belki düğün geleneklerimizde bazı şeyler değişebilir ama bu söylediğiniz prova olayının olmasının imkanı yüzde sıfırlarda bence. Özellikle şu silah atanlar yok mu.
    "Ya dur provada kimseyi vuramadık, düğünde de şansımızı deneyelim"

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gece;
      Ay evet bir de silah meselesi var ki, en acısı o olurdu Allah korusun.

      Sil
  6. karikatüre çok güldüm çok..alem milletiz düğünlerimiz de ayrı bir alem vesselam..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. babaannemintakvimciği;
      Evet karikatür aynen durumumuzu anlatıyor canım:)

      Sil
  7. hakikaten ilginç bir durum. düğün provasının yapıldığını da ilk kez duymuş oldum böylece. aman bizde olmasın zaten yeterince düğünlerde kavga oluyor. ha ha!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Halil Bey;
      Yabancılar da çok yaygın. Bizde olursa zaten polisler işi gücü bırakıp düğünlerle ve provalarıyla meşgul olurlar.

      Sil
  8. Canım okurken güldüm ve bir o kadfar da dehşete düştüm. Gerçekten bizde olsa durum aynen bu şekilde olurdu. Güzel tespit:)

    YanıtlaSil
  9. o bir kereliğine mahsus (: yoksam tadı çıkmaz, gülümsetti (::

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatoş;
      Zaten bizde uygulansa taş taş üstünde kalmazdı.

      Sil
  10. Gerçekten çok saygısız bir milletiz.İnsanlara ne üzüntülerini yaşatıyoruz ne de sevinçlerini... :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük Dünya;
      Maalesef kimseye saygımız yok. En acısı kendimize de yok.

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

22 Nisan 2024 Pazartesi Altın Fiyatları

 

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.

Nil Karaibrahimgil - Ben Aptal Mıyım?

 

Bugün 23 Nisan, Hep Neşeyle Doluyor İnsan

 

Şermin Yaşar, İlber Ortaylı - Cumhuriyet'in İlk Sabahı Kitap Alıntısı

 

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?