Ana içeriğe atla

Adana'da Çamaşır İpinde Yatanlar

Merhabalar

2000'li yılların başıydı. Kendimi bildim bileli gezmeyi seven biri olarak, hep bir yerlere gitme eğilimdeydim. Özellikle akrabalarıma gidip, kuzenlerle vakit geçirmeyi, onlarda kalmayı çok severdim. 

En büyük teyze kızım eşinin görevi nedeniyle Adana'da ikamet etmekteydi. Normalde her sene Eskişehir'e gelirler ve izinlerini burada geçirirlerdi. O yıl gelemeyecek olduklarından ve benimde çalıştığım yerdeki senelik iznimi aldığımdan onlara gitmeye karar verdim. Karar verdim ama izin almak o kadar kolay olmadı. Tek başıma babam pek göndermek istemedi. Ne de olsa kız başınıza bir yere gidemezdiniz. Yalvar yakar izinleri aldım ve kendimi güç bela on dört saatlik yolculuk sonunda Adana'da buldum.

Adana gerçekten de sıcak memleket. Eskişehir'de yorganla uyumaya alışkın olunca, ilk gece teyze kızım bana çarşaf verdiğinde çok bozulmuştum. Neden yorgan vermediğini düşündüm ve hatta teyze kızıma da bu düşüncemi söylediğimde çok gülmüştü. Çarşafa bile ihtiyacımın olmadığını dile getirmişti. Gerçekten de bırak yorganı, çarşaf bile üstümde kalmamış, kendimi beton zeminlere atıp uyumaya karar verecek duruma gelmiştim. 

Oturdukları çevrede apartmanların en düşüğü on katlıydı. Bizim bulunduğumuz bina yirmi beş katlıydı ve biz on yedinci kattaydık. İnsanın aşağı bakınca içi bir tuhaf oluyor, başı dönüyordu. 

Sabah uyandığımda ki zaten gece boyu sıcak nedeniyle çok da uyuduğum söylenemezdi, kendimi balkona attım. Çevreye bakarken karşı apartmanın balkon demirlerinin üstünde bir yatak, yatağın üstünde de bir adam ve bulunduğu kat yirmi beş. Ben çığlık çığlığa teyze kızımın yanına gidip durumu anlattım. O da gayet sakin şekilde o adamın her gün orada uyuduğunu söyledi. Ben olayın şokunu üstümden atamamış, bir yerlere haber vermemizi adamın düşeceğini söyledim. Zaten oradan aşağı düşsse parçası kalmayacak ayrı konu. 

Teyze kızım Adana'da bunun doğal olduğunu, kaç kişinin bu şekilde öldüğü halde halen daha o şekilde balkon demirlerine yatak atarak yatmaya devam edenlerin olduğunu söyledi. Benim hâlâ daha aklım almıyordu. İnsan kendi canını hiçe sayarak, ne kadar sıcak olursa olsun nasıl olurda balkon demirine yatak atarak yatardı. Üstelik bilmem kaçıncı katta. Çok sıcak oluyorsa balkonda yatması daha akla ve mantığa uygun. Sonuçta ikisi de açık hava. Canları bu kadar kıymetsiz diye düşünmeden edemedim. Bana para verseler, önüme altın serseler orada yatmam, yatamam. Mümkün değil. 

Bir haftalık Adana ziyaretimde her gün o adam istisnasız olarak orada yatmaya devam etti. İçinde nasıl bir korkusuzluk vardır? ya da adrenalin tutkunu mudur? bilemem ama hayatının kendince bir değeri olmadığı kesin. Kafamda deli sorularla Eskişehir'e gelmiştim. Bugün aklıma gelen bu olayı yazarken, acaba o adam hayatta mıdır? diye düşünmeden edemiyorum. Hani haberlerde diyorlar ya; "Adana'da sıradan bir gün" diye. Onlar için bu yaşananlar kesinlikle sıradan.

Yorumlar

  1. Aynen öyle Adanan sıradan bir gün 😄😊Bizim memlekette de eskiden beton damlarda yatarlardı yani evin çatısında bizim oralarda çoğu evlerin çatısı beton düz teras gibi 😊😀çocukken çok yatardık..Adana yani normal. 😄sevgiler canım benim

    YanıtlaSil
  2. Merhaba
    Yazmayalı uzun zaman oldu, bir selam yorumu bu, yeniden artık buradan devam nasipse; Kıraatane | Dijital Okuma Platformu

    Selamlar


    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Harry Potter ve Ölüm Yadigarları 1

 

Harry Potter ve Ölüm Yadigarları 2

 

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

Nerede O Eski Kartpostallar?

Merhabalar Çocukluğumda yeni bir yılın gelmesini en çok kartpostal atabilmek adına severdim.

Fadi Kılıçzade Röportajı

Merhabalar Yine güzel bir röportaj gününe ve yeni bir haftaya daha uyandık. 

Kristin Hannah - Kış Bahçesi Kitap Tanıtımı

Meredith ve Nina Whitson birbirine taban tabana zıt karakterlerdeki kız kardeşlerdir.

Smilodon (Kılıç Dişli Kaplan) Hakkında Bilinmeyenler

Herkese Merhaba  Bugün sizlere Smilodon'dan (Kılıç Dişli Kaplan) bahsedeceğim. 

Burhan Günel - Uzun Yol Sürücüsü Kitap Alıntısı

Dedi ki Servet Hanım günün birinde:

2 Günlük Yoncalı Kaçamağı

  Merhabalar Eskilere göre bayram, yenilere göre tatil kavramı olan bayramlar bizim içinde tatil kavramına giriyor. Her ne kadar 3 günlük bayram tatili olsa da; biz yine de kendimizi atacak bir yerler bulduk ve soluğu tatilde aldık.

Aşkın Nur Karataş Röportajı

Merhabalar Günün adı pazartesi olmuşsa demek ki yazar röportajı yayın zamanıdır. Bugünkü konuk yazarımız Aşkın Nur Karataş. O zaman bu keyifli röportajla sizleri baş başa bırakalım.