Merhabalar
Stefan Zweig deyince insanın bir durup düşünmesi gerekiyor. İncecik bir kitapla dünyaları anlatmayı başaran nadir isimlerden. Öyle ki kitabı bitirdikten sonra bile kitabın size hissettirdiklerini yaşamaya, o kahramanların yerinde olsaydım ne yapardım? diye sorgulamaya devam ediyorsunuz. Bunu başaran yazar da bana göre güzel kitap yazmıştır.
Bir otelde bir grup tatilci konaklamaktadır. Otelde konaklayan bir yakışıklı, otelde konaklayan evli ve çocuklu bir kadın olan Madam Henriette ile kaçar. Bunun üzerine konaklayanlar arasında bunun nasıl olduğuyla ilgili tartışmalar baş gösterir. Kadın kayıplara karışmıştır ancak otelde arkasından yapılan yorumlar ve dedikodular bitmek bilmez. Kendi halinde biri olan Madam Henriette'nin nasıl 24 saat gibi bir zamanda tanıştığı kişiyle gidebildiği konusu akıllarda soru işaretidir. Üstelik geride kocasını ve çocuklarını da bırakmıştır.
Tüm bu dedikodular, önyargılı ve alaycı konuşmalar devam ederken, Madam Henriette'yi otelde konaklayanlardan birisi savunur. Konunun derinine inen bu kişi aslında bir yandan da Madam Henriette'yi bu duruma iten sebepleri sorgulamaktadır.
Otelde konaklayanlardan Mrs. C'nin bu kişi dikkatini çeker. Bu savunucuya kendi hayatıyla ilgili bir günün 24 saatinde yaşadıklarını anlatmak istediğini söyler. Bu kişi bu hikayeyi dinlemek için Mrs.C'nin odasına gittiğinde hiç beklemediği bir hikayeyle karşılaşır.
Mrs.C'nin hikayesini okumaya başladıktan sonra kendinize "Ben olsaydım ne yapardım?" diye soracağınıza eminim. İnsanı param parça eden bir hikaye. En kötüsü de bir ömür boyunca bu yükün altında ezilmiş bir ömür.
İnsan yaşamı boyunca bazı önyargılara kapılıyor ama bu hikaye önyargılarımızdan kurtulmamız gerektiğini gösteren, benzer şeylerin ya da aynılarının günün birinde bizimde başımıza gelebileceğini gösteren muhteşem bir hikaye.
Stefan Zweig kitaplarını okumalı ve okutmalısınız. Zira insan yaşamına dair çok güzel dersler veriyor. Ayrıca bir erkek yazar olmasına karşın, kadın ruhunu ve dünyasını bu kadar iyi yansıtıyor olması da ayrı bir takdir konusu.
Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Önyargısız ve sevgi dolu bir hayatınız olsun. Mutlu bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle.
Hoşçakalın.
Tanıtım Bülteninden
Zweig bu novellası’nda bir kadının yaşamını bütünüyle değiştiren yirmi dört saatlik deneyimini anlatırken, insanda içkin saplantıların ve dayanılmaz arzuların sınırlarında gezinir. Özgürce ve tutkuyla içgüdülerinin peşine takılan bir kadının bu kısa ve yoğun hikâyesi, kadın kalbinin sırlarına ermiş ustanın kaleminde olağanüstü bir anlatıya dönüşür. Yapıtı için mekân olarak muhteşem atmosferiyle Fransız Riviera’sını seçen Zweig, 1920’li yılların sonlarında Avrupa’nın “kibar” tabakasının ikiyüzlü ahlak anlayışına yönelik eleştirel tavrıyla dikkat çeker.
Basım Yılı : 2018
Sayfa Sayısı : 80
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İnsan bazen susarak bile neler neler anlatıyor beyda hanım yine klasik olacak ama harika bir tanıtım olmuş lakin müsait olmuyorsunuz sanırım bizim blogda ki yazılar da okunmak istiyor yani ben öyle hissettim :)
YanıtlaSilsessiz haykırış;
Silizinden döndüğümden bu yana doğru dürüst blog ziyaretleri yapamadım. Yorumlarıma bile yeni cevap verebiliyorum. İnşallah yakın zamanda blog ziyaretlerine başlayacağım :)
Çok dikkatimi çekti..Önemli yaşam püf noktaları var not aldım
YanıtlaSilsibel özer;
Silmutlaka oku canım :)
Yığınlarca boş yazan biri yerine Stefan gibi kısa yazılara dünyaları sığdıran yazarları okumayı severim. Teşekkürler
YanıtlaSilerhan çakırlar;
Silinsanın ağzını burnunu kırıp eline veren yazarlardan benim tabirimle:)
Evet kitapları ince ama zaten işin ustalık kısmı az bir yazıyla verilmek isteneni yansıtabilmek. Merak ettiğim ise; kitaptaki bu 24 saatlik gözlemi karısı üzerinden mi yapıyor olduğu.
YanıtlaSilduo diyet;
Silhayır kitaptaki yaşlı kadının 24 saatlik zaman diliminde yaşadıkları anlatılıyor.
blogger olduğumdan beri şu son birkaç aydır en çok ismi geçen yazar
YanıtlaSilstephan zwieg ve daha hiç okumak kısmet olmadı ilk fırsatta onun kitaplarına başlamayı düşünüyorum...sevgiler...
babaannemintakvimciği;
Silkesinlikle stefan zweig tüm kitaplarını gözü kapalı okumalısın canım:)
ilgimi çekti.ve kesinlikle not aldım.teşekkürler.
YanıtlaSilalanay yıldırım;
Silkeyifli okumalar canım :)
Çok güzel bir tanıtım olmuş. Kalemine sağlık ��
YanıtlaSilberlin;
Silrica ederim canım :)
Zweig her eserinde cidden sorgulatıyor ya bu olay benim başıma gelseydi diye. Çok seviyorum bende
YanıtlaSilsevkoz;
Silkesinlikle canım :)
Bu yazara Satranç isimli kitabı ile başlangıç yapmıştım. Satranç'ı çok başarılı bulmuştum.Yazarın mesleğinden olsa gerek, okuyucunun ruhuna dokunabiliyor.
YanıtlaSilkoray işcan;
Silsatranç kitabı da efsanedir.:)
Yazarın kitaplarını sevdim ben de
YanıtlaSiluzmanamator;
Silkesinlikle çok güzel:)
Zweig'in henüz okumadığım ancak okuyacağım kitapları arasında. Tanıtım ve tavsiyeniz için teşekkürler.
YanıtlaSilkitaplara kaçanlar;
Silön sıralara alın derim :)
Sevdiğim yazarlardan. Ah! okunacak ne çok kitap var...Ne zaman biter ki ?
YanıtlaSilcam güzeli;
Silömür yetmez maalesef :(
Bu kitap oldukça dikkatimi çekti, notlarıma ekliyorum hemen :) teşekkürler...
YanıtlaSilokumaya gel;
Siloku mutlaka:)
İnsan ruhunu çok iyi okuyan bir yazar.
YanıtlaSilcem;
Silkesinlikle :)
Okumayı istediğim kitaplardan. :)
YanıtlaSilTuğçe;
Silönlere al canım :)
Zweig’la geç tanışıp aynen yazdığın şekilde düşünenlerdenim Beydacım.
YanıtlaSilYorumunu da keyifle okudum, setini aldım zaten sırada bekliyor, bu kitabı öne çekeceğim sanırım çok merak ettirdin :)
dağınık anne;
Silçek canım çek. çok güzeldi:)
Gerçekten de ön yargıları bir yana bırakarak insanları anlamaya çalışmalıyız. Bir kadının yaşamından 24 saat kitabı bu temayı çağrıştırıyor.
YanıtlaSilfatih pınarca;
Silevet kesinlikle :)
Mutlaka tekrar okumaliyim dediklerimden bir kadinin 24 saati 😊
YanıtlaSilDerya;
Silben bu sene belki yeniden okurum canım :)