İstiklal Marşı'nın Kabulü 12 Mart 1921
İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Önemi (12 Mart 1921)
Giriş: Bağımsızlık Ruhunun Sembolü
İstiklal Marşı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en güçlü ve anlamlı simgelerinden biridir. Milletimizin tarih sahnesinde var olabilmek için verdiği zorlu mücadelenin, inanç ve kararlılığının sesi olan bu eser, yalnızca bir şiir değil; aynı zamanda Türk milletinin ruhunu, değerlerini, imanını ve kahramanlık duygularını yansıtan kutsal bir metindir. 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Milli Marş olarak kabul edilen İstiklal Marşı, Türk milletinin yaşadığı büyük acıların, umutların ve inancın mısralara dökülmüş halidir.
Tarihi Arka Plan: Kurtuluş Savaşı ve Milli Mücadele Dönemi
İstiklal Marşı'nın doğduğu dönem, Türk milletinin varlık-yokluk mücadelesi verdiği, bağımsızlığın ve özgürlüğün tehdit altında olduğu sancılı yıllardı.
İşgal Altındaki Vatan
1918 yılında imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra Anadolu’nun birçok bölgesi, başta İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan olmak üzere düşman kuvvetleri tarafından işgal edilmişti. Yurdun dört bir yanı düşman postallarıyla çiğnenirken, milletin yüreğinde yanan özgürlük ve bağımsızlık ateşi sönmemişti.
Milli Mücadele Ruhu
Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde başlayan Kurtuluş Savaşı, yalnızca silahla değil, aynı zamanda milli ruh ve maneviyatla da kazanılması gereken bir savaştı. Halkın morali, askerlerin cesareti ve birlik ruhu ayakta tutulmalıydı. Böyle bir dönemde, milletin duygularını, inancını ve kararlılığını yansıtan bir milli marşa ihtiyaç duyuldu.
Milli Marş Yazılması Fikri ve Yarışmanın Başlatılması
Maarif Vekaleti'nin Yarışma Kararı
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve Maarif Vekaleti (Milli Eğitim Bakanlığı) tarafından 1921 yılında bir şiir yarışması açıldı. Amaç, milletin duygularına tercüman olacak, cephede savaşan askerleri ve halkı moral açısından güçlendirecek anlamlı bir milli marş bulmaktı. Yarışmaya toplam 724 şiir gönderildi. Ancak bunların hiçbiri, o dönemde yaşanan büyük mücadeleye ve halkın hislerine tam anlamıyla tercüman olabilecek nitelikte görülmedi.
Mehmet Akif Ersoy’un Yarışmaya Katılması
Dönemin en güçlü şairlerinden Mehmet Akif Ersoy, para ödüllü olması sebebiyle ilk başta yarışmaya katılmak istemedi. Onun için milli bir marş, para karşılığında yazılamazdı. Ancak dönemin Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver, Mehmet Akif’e yazdığı mektupla onun vatan ve millet sevgisine seslendi. Bunun üzerine Mehmet Akif, millet için yazılacak böyle kutsal bir eserden kaçamayacağını anlayarak, kalemi eline aldı.
İstiklal Marşı’nın Yazılışı ve Meclis’te Kabulü
Taceddin Dergâhı’nda Yazılan Destan
Mehmet Akif, Ankara’da Taceddin Dergâhı’na çekilerek derin bir tefekkür içinde marşı kaleme aldı. Yazdığı mısralarda, milletin bağımsızlık aşkı, Allah’a olan sarsılmaz inancı, şehitlere duyulan minnet, vatan sevgisi ve korkusuzluk temalarını işledi.
Mecliste Okunması ve Kabulü
Hazırlanan şiir, 1 Mart 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Hamdullah Suphi Tanrıöver tarafından coşkuyla okundu. Meclis salonunda bulunan vekiller, marşı ayakta alkışladı, duygu dolu anlar yaşandı. Sonunda 12 Mart 1921 tarihinde yapılan oylama sonucunda Mehmet Akif Ersoy’un şiiri, oy birliğiyle Türk milletinin Milli Marşı olarak kabul edildi.
Marşın Bestelenmesi Süreci
İstiklal Marşı kabul edildikten sonra, bu anlamlı metne uygun bir beste yapılması için yeni bir yarışma açıldı. İlk olarak Ali Rıfat Çağatay'ın bestesi kullanıldı. Ancak zamanla Osman Zeki Üngör’ün hazırladığı bugünkü resmi beste kabul edildi ve 1930'lu yıllardan itibaren Türkiye’de resmi olarak kullanılmaya başlandı.
İstiklal Marşı'nın Temaları ve Mesajları
İstiklal Marşı yalnızca bir şiir değil, Türk milletinin karakterini ve ruhunu yansıtan bir manevi anıttır.
Ana Temalar:
- Bağımsızlık ve Özgürlük: Türk milletinin asla esareti kabul etmeyeceğini ifade eder.
- Vatan Sevgisi: Vatanın kutsallığı ve uğruna can vermenin yüceliği.
- İman ve Allah’a Güven: Milletin Allah’a sarsılmaz bağlılığı.
- Kahramanlık ve Cesaret: Türk milletinin düşmana karşı gösterdiği benzersiz direniş.
- Şehitlere Minnet: Vatan uğruna canlarını feda eden kahramanlara duyulan saygı.
Bazı Unutulmaz Dizeler:
- "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak..."
- "Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet..."
- "Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal!"
Mehmet Akif Ersoy’un Fedakârlığı ve Tavrı
Marşın kabulünden sonra verilen 500 lira para ödülünü kabul etmeyen Mehmet Akif, bu ödülü şehit ailelerine ve yoksullara bağışlamıştır. O, hayatı boyunca eserleriyle milletine hizmet eden bir fikir ve dava adamı olarak yaşamış, "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın" diyerek marşın anlamını ölümsüzleştirmiştir.
Günümüzde İstiklal Marşı’nın Anlamı ve Önemi
Bugün İstiklal Marşı, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık, milli birlik ve beraberlik sembolüdür. Okullarda, törenlerde, resmi günlerde coşkuyla okunur ve gelecek nesillere bağımsızlık ruhunu aşılar. Her mısrasında Türk milletinin karakteri, tarihi ve geleceğe olan inancı vardır.
Ölümsüz Bir Eser
İstiklal Marşı, sadece bir şiir değil, bir milletin diriliş ve varoluş destanıdır. 12 Mart 1921, Türk milletinin bağımsızlık yolundaki kararlılığının, inancının ve vatan sevgisinin resmi olarak tescillendiği tarihtir.
Mehmet Akif Ersoy’un kaleminden çıkan bu eşsiz eser, ebediyen milletimizin kalbinde yaşayacak, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini güçlendiren kutsal bir değer olmaya devam edecektir.
"Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın." — Mehmet Akif Ersoy
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.