Herkese Merhaba,

Bugün hemen hemen herkesin bildiği bir filmi sizlere hatırlatmak istedim. Bu film benim defalarca izlediğim, her izlediğimde ilk kez izliyor izlemini yaşadığım ve izlemekten bıkmadığım, herkese şiddetle tavsiye ettiğim bir film. Tabii ki de Sultan filminden bahsediyorum. Sultan filmi konusunu bir kenara bırakırsak, oyuncu kadrosu ile bile izlenmeye değer bir film. Türkan Şoray, Bulut Aras, Erdal Özyağcılar, Şener Şen, Adile Naşit, Güzin Özyağcılar, İhsan Yüce, İlyas Salman gibi dev oyuncu kadrosunun bulunduğu için bile izlenmeye değer. Konusunu bildiğinizi düşünüyorum ama yine de hatırlatmak istedim. Bu filmi mutlaka izleyin. Hatta defalarca izleyin. Komedi-dram türündeki bu film dönemin en iyi filmlerinden. Hadi konusuna göz atalım.

Sultan

İstanbul’un kenar mahallelerinden birinde, hayat sıradan bir tempoda akıp gitmektedir. Dar sokakların iç içe geçtiği, minik gecekonduların sıralandığı bu mahallede herkes birbirini tanır, herkesin bir hikâyesi vardır. Mahallenin en dikkat çeken gençlerinden biri, minibüsçülük yaparak geçimini sağlayan Kemal’dir (Bulut Aras). Kemal, yakışıklılığı ve çevikliğiyle hem genç kızların hem de mahallenin dikkatini çeken bir delikanlıdır. Ayrıca, mahallenin muhtarı olan babasının oğlu olması, onun yerel bir figür olarak daha da tanınmasını sağlar. Ancak Kemal’in çapkınlıkları ve maceraları mahallede sıkça konuşulan konuların başında gelir.

Kemal, her zaman olduğu gibi mahalle kızları arasında gezinirken gözü, Sultan’a (Türkan Şoray) takılır. Sultan, güzelliği kadar dik duruşu, cesur tavırları ve sert mizacıyla da dikkat çeken bir genç kadındır. Kemal, Sultan’ı görür görmez onu elde etmeye karar verir. Ancak Sultan, diğerleri gibi kolay lokma değildir. Kemal’in planları, Sultan’ın sert ve kararlı tavırlarıyla karşılık bulur. Bu inatçı ve eğlenceli çekişme, Kemal’i beklemediği bir yola sokar. Sultan’ın gururu ve zekâsı karşısında pes etmek yerine, genç adam farkında olmadan ona gerçekten âşık olmaya başlar. Sultan, Kemal’in alışılmış kolay zaferlerinden çok farklıdır.

Bu arada mahallede işler karışmaya başlar. Gecekonduların bulunduğu arazi, dışarıdan gelen zengin bir grup tarafından satın alınmıştır. Yeni sahipler, mahalle sakinlerini zorla evlerinden çıkarmak istemektedir. İlk başlarda bu tehdidi ciddiye almayan mahalle halkı, evlerinden edilmeye başladıklarında büyük bir tepki gösterir. Muhtar ve mahalleli arasında başlayan bu direniş, kısa sürede herkesin dâhil olduğu bir mücadeleye dönüşür. Komşular, dayanışma içinde birbirlerine destek olurken, mahalle bir savaş alanına döner. Sultan da bu direnişin en ön saflarında yerini alır. Cesareti ve liderlik özellikleri, mahalledeki birçok kişiyi etkiler, hatta Kemal’i bile.

Zamanla baskılar artar, bir grup aile çaresiz kalarak mahalleyi terk etmek zorunda kalır. Sultan, dul bir kadın olarak ailesiyle birlikte yeni bir yere göç etmeye karar verir. Bu süreçte Kemal, Sultan’ı kaybetmek istemediğini anlar. Onun ardına düşerek yeni umutlar peşinde gider. Sultan’ın taşındığı yerde onu bulan Kemal, bu kez geçmişteki çapkın tavırlarından arınmış, samimi bir şekilde Sultan’a evlenme teklif eder. Bu teklif, yalnızca bir aşkın itirafı değil, aynı zamanda bir adamın olgunlaşma hikâyesinin de göstergesidir.

Film, yalnızca bir aşk hikâyesi değil, aynı zamanda dayanışmanın, mahalle kültürünün ve insanların birlikte mücadele etme gücünün etkileyici bir anlatımıdır. Sultan ve Kemal’in hikâyesi, İstanbul’un sıradan bir mahallesinde yaşanan olağanüstü duygulara ayna tutar.

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın.

Hoşça kalın.