Ana içeriğe atla

Neler Yapıyorum?

 

Bu aralar kendimi, kendimi geliştirmeye adadım. Her ne kadar sağlık sorunları yaşıyor olsam da, onları çok takmamaya çalışıyorum. Sonuçta bunlar bir yaştan sonra normal olan şeyler. Onlarla yaşamaya alışmak gerekiyor. 

İngilizce eğitimine fazlasıyla eğilmiş durumdayım. Mobil uygulama ve bilgisayar üzerinden alıştırmalar yaptığım gibi, Halk Eğitim Merkezi'nin kursuna da kayıt oldum ve yarın ilk kursuma gitmeyi planlıyorum. Ancak burada önemli detaylardan birisi hoca hoşuma gitmezse devam etmeyi düşünmüyorum. Zira geçen yıl ki aşçılık kursu her ne kadar sağlık sorunu yaşayıp devamını getirememiş olsam da, tam bir fiyaskoydu. Hoca genel olarak tahtaya yazmaktan başka bir şey yapmadı bana göre. Aşçılık eğitimi yazılacaklarda olacaktır elbette ama eline defter, kitap alıp tahtaya yazmayı bende yaparım açıkçası. Sırf sertifika almak için devam ettiğim kurs beni aşırı sıkmıştı. Bir de insanların kursta hemen tanışıp, mıç mıç ilişkiler yaşamasına da anlam veremiyorum. Bunlarda beni çok boğuyor. Çok yapmacık geliyor. Elbette ki sosyalleşmek çok iyi bir şey. Fakat yeni tanıştığın birisi ile de bu kadar içli dışlı olmak ne kadar doğrudur bilemedim. Tabii ki de bu kişinin kendi kararıdır. Bir şey diyemem. Ancak bu tarz kurslarda oluşan arkadaşlık ve dostluklarında ilerisi için çok da devamlı ve kalıcı olduğunu düşünmüyorum. Neyse işin özü, kursta ki devam sorunu, benim hoca ile aramdaki elektriğe bağlı açıkçası. Evde İngilizce derslerini youtube üzerinden not tutma şeklinde yapıyorum ve notlarımı aşırı önemsiyorum. İleride yeniden dönüp bakmak adına faydalı olacaktır. İzlediğim dizi ve filmlerin alt yazılı olmasına dikkat ediyorum. Kulak aşinalığı açısından önemli olduğunu düşünüyorum.

Bunun dışında perşembe günü yaratıcı yazarlık kursu başlıyormuş. Dört hafta sürecek haftada bir gün olacakmış. Bu kursa da bugün kaydımı yaptırdım. Yazarlık benim zaten istediğim bir şey. Kendi çapımda da yazmaya devam ediyorum. Günün birinde kitap olur mu bilemiyorum ama nasip, kısmet bakalım. 

Son zamanlarda kitap okumaya daha çok zaman ayırmaya başladım. Uzun zamandır özellikle sağlık problemlerim ortaya çıktığından beri kitaplarla arama mesafe girmişti. Ancak son zamanlarda elimde bekleyen kitaplarıma öncelik veriyorum, kitap almıyorum. Zira elimde belki en az beni beş sene idare edecek kadar okunacak kitabım var. En azından elimdekileri bitireyim ve parayı da yatırım da kullanayım diyorum. Malum ekonomi çok iyi yerde değil ve hepimizin bu konuda bir şeyler yapması kesinlikle gerekiyor. Bu nedenle de mutlaka sizlerde çocuklarınıza, kendinize yaşlandığınızda lazım olacak paraları lütfen kenara koyun. Gençlikte bir şekilde para bulunuyor ama yaşlanınca gidip birinin emrinde çalışmak emin olun çok zor. Hatta elimdeki kitaplar bitince almak yerine, kütüphaneden kitap alıp okumayı düşünüyorum. Kütüphaneler bunun için var öyle değil mi? Hoş bazı kitapları bende kütüphanemde tutmayı seviyorum. Özellikle kült kitap dediğimiz klasikler bunların içinde. Fakat devir öyle bir yere gidiyor ki, hayatta kalmak adına harcayacağımız her kuruş çok ama çok önemli. Neyse bu kadar ekonomi yeter. Kısaca okuyun ama aynı zamanda da gelecek için kenara mutlaka birikim yapın.

İzlemeyi düşündüğüm film ve dizileri izlemeye devam ediyorum. Radyo tiyatroları ve arkası yarınları dinlemeye bir süre ara vermiştim ama onlara da geri dönmem lazım. Yazılacak bir sürü yazı birikti. Kafamı toparlayıp sırasıyla yazmam lazım. Film, dizi, kitap, radyo tiyatrosu vs.vs. Daha fazla birikmeden bunları sırasıyla yazayım.

Evde günlerim klasik ev hanımı modunda geçerken, spora da başladım. Bu seferki sporun büyük bir kısmı danstan oluşuyor. Leslie de yapıyorum ama dans daha eğlenceli. Bütün vücut çalışıyor sonuçta. Neredeyse iki yıldır spor ile küs olduğumu düşünürsek, geri dönüş benim için hiç de kolay olmadı. İlk bir hafta tüm vücudum ağrıdı. Halen daha ağrımaya devam ediyor. Ama şükür geçen haftaya göre daha iyiyim. Beslenme konusuna hiç girmeyelim. Bu konuda sınıfta kaldım ama toparlanacağım inşallah.

Son olarak hiçbir şeyi kafanıza takmayın. Hayat çok kısa. Kendinizi iyi hissettiğiniz şeyleri yapın. Yaş geçtikçe bunları insan daha iyi anlıyor. Sevdiklerinize zaman ayırın. İstediğiniz gibi yaşayın. Okuyun, gezin, keşfedin, izleyin. Kısaca elalem için değil kendiniz için yaşayın. 

Hepinize güzel bir yaşam diliyorum. Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. 

Hoşça kalın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nerede O Eski Kartpostallar?

Merhabalar Çocukluğumda yeni bir yılın gelmesini en çok kartpostal atabilmek adına severdim.

Fatih Murat Arsal - Ödünç Aşk

Merhabalar Fatih Murat Arsal'ın kalemini sevdiğimi bilmeyen kalmadı sanırım.

Ahmet Altan - Zarlar

 

Peyniraltı Edebiyatı Dergisi

  Merhabalar Peyniraltı Edebiyatı Dergisi kitap alışverişim sırasında hediye olarak gönderilen bir dergiydi. Benim gibi meraklı olabilecek kişiler için dergi içeriğini ve yayımlanan bir kaç şiiri paylaşıyorum. 

Sabahattin Ali - Bütün Şiirleri Kitap Tanıtımı

"Aşkını candan duymuşum

Öğretmenler Günü İkram Sorunsalı

Merhabalar Geçtiğimiz haftalarda  Öğretmenler Günü Hediye Sorunsalı  ile ilgili bir yazı yazmışım.

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

Saç Bakım Ampulleri

Merhabalar Saçıma boya sürmediğim eski zamanlarda, hatta doğru dürüst şampuan bile kullanmazken (o zamanlar yeşil Kafoğlu sabun vardı ve kesinlikle candı.) saçlarımın bakımı ihmal etmemeye çalışırdım. Kendimi bildim bileli saç bakımına özen gösteririm. 

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.