Herkese Merhaba,
Radyo tiyatrolarını dinlemeye devam ediyorum. Bugün yine çok tatlı bir hikayesi olan oyun dinledim. Huzurevleri ile olan hikayeler her daim ilgimi çekmiştir. Bu hikayede bu nedenle sevdiklerim arasına girdi. Aslında klasik bir konusu var ama yine de dinlemek iyi geldi. Hadi konusuna bakalım.
Sonbahar Çiçekleri Radyo Tiyatrosu
Bir huzurevinde yolları kesişen, hayatın yorgun dalgalarından süzülerek gelen iki insan… Geçmişin izlerini taşıyan, anılarla yoğrulmuş bir kadın ve hayatın sonbaharında yeni bir başlangıcın mümkün olup olmadığını sorgulayan bir adam…
Hikâyemiz, eski taşlarla örülü, bahçesinde sararmış yaprakların rüzgârla dans ettiği, sessiz ve dingin bir huzurevinde başlıyor. Sabah güneşi pencere camlarına vurduğunda, içeride eski şarkıların yankılandığı geniş salonda, birbirine yabancı ama aynı duygularla yoğrulmuş iki insan karşılaşır: Afet ve Selim.
Ve işte böyle başlar hikâyeleri. Birlikte akşam yürüyüşlerine çıkarlar, eski şarkıları dinlerler, geçmişin yaralarına birlikte merhem olurlar. Yaşanmamış anların pişmanlığı yerine, ellerinde kalan günleri güzelleştirmeye karar verirler.
Sonbaharın renkleri, huzurevinin bahçesine yayılırken, iki yorgun yürek yıllar sonra tekrar sevginin sıcaklığıyla çiçek açar.
Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Güzel, mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir gün sizlerle olsun. Keyifli dinlemeler.
Hoşça kalın.
Reklam değildir. Gönüllü paylaşımdır.
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.