Mustafa Hünkaroğlu Sorgu
Sorma
Karanlık koridorlarımda, bir soru bir cevap çıkmazında,
Her bir rüyada kırılıyorum yanılsamalarla...
Saklarım gerçeği gölgemde,
Bir uyanışın habercisi mi, kelimelerin taşıyamadığı sırlar,
Sessiz tanıkları ifşa eden çatlak mısralarım var,
Kendi karanlığımda ışık arıyorken adımlarım,
Her kayboluş, bir doğuşun sınırını zorlar,
Düşlerimdedir benim tüm yorgunluğum...
Sorma, neden korktuğumu her yok oluşta,
Neden kaçtığımı kendimden, kayıp bir hazine başında,
Bir evrenin alevli çırpınışı karşısında sakinken,
Sorma, hangi gerçeğin önünden kaçtığımı,
Sorma, neden görünmez olduğumu, bir bilinmezin eşiğinde,
Sorma, neden böyle gamlıyım kendi kederimde,
Bir garibim bir feryad-ı nihanım var, içimin içinde...
Basım Yılı : 2025
Sayfa Sayısı : 94
Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık
Reklam değildir. Gönüllü paylaşımdır.
Soru
YanıtlaSilI
Çünkü bazı sorular, cevaptan değerlidir.
Hangi yüzüm gerçek?
Yoksa yıllardır üzerime giydiğim sessizlik mi?
Bir söz kaç ağızdan geçerse kirlenir,
Ve hangi dil
Susarsa hakikate yaklaşır?
II
Zaman, unuttuklarımızdan mı örer duvarlarını,
Yoksa hatırladıklarımız mı yapar bizi mahkûm?
Bir yol,
Yürümek için mi vardır, yoksa kaybolmak için mi?
Bir gölge miyim ışığın peşinde,
Yoksa kendi sesimi duyduğumda,
Bir başkası mı rüyama sızıyor?
III
Bir gül solduğunda,
Doğmak için hangi acıyı çeker?
Ben, sorduğum sorular mıyım,
Yoksa cevap vermekten korktuklarım mı?
Ve dil susarsa,
Suskunluğun yükü mü en çok kendini hatırlatır?
Bir insan kaç kez düşerse gerçekten kalkmış sayılır,
Ve kaç adım yeterlidir varmak için?
IV
Ateş, yandığında mı,
Yoksa külleri mi anlatır hikâyeyi?
Ve su, aktıkça mı,
Yoksa durulunca mı kendisi olur?
8
V
Zamanın sırtında mıyız, içinde mi?
Acı, hissedildiğinde mi bilir varlığını?
Bir çocuk, büyüdüğünde mi kaybeder masumiyetini?
İnsan kaçarken kendinden, daha hızlı mı koşar?
Ve en büyük kaçış, kendi içine mi saklanmaktır?
Şimdi soruyorum sana:
Kimim ben?
Dr. Mustafa Hünkaroğlu
Samsun, Nisan 2025
Son Söz
YanıtlaSilHer kitap bir yolculuktur. Bazısı bizi kendi içimize, bazısı geçmişimize, bazısı ise henüz varmadığımız, belki de varamayacağımız ufuklara taşır. Sorgu da böylesi bir yolculuğun eseri… Kelimeler bazen bir köprü, bazen de bir aynadır; insan, onların arasında yürüyerek kendini görmeye, anlamaya, bilmeye çalışır. Her soru, içimizde yankılanan bir çağrıdır ve her çağrı, cevabını içinde taşır.
Bu kitabın başında bir soruyla başlamıştık: Kimim ben?
Belki her sayfada biraz daha derinleşti bu soru. Belki cevaplar bulanık kaldı, belki de her biri başka bir sorunun kapısını araladı. Ama unutulmamalıdır ki bazı sorular, cevaptan değerlidir. Çünkü cevaplar biter, ama sorular bizi hep bir adım öteye taşır.
İnsan, yolcudur. Doğum ile ölüm arasındaki bu kısa serüvende, bazen bir iz bırakır, bazen bir iz siler. Ama en büyük iz, içimizde açılan derinliklerdir. Eğer bu kitabın sayfaları sende bir kıvılcım oluşturduysa, eğer bir an bile olsa durup düşündüysen, bir soru zihninde asılı kaldıysa, bu kitap amacına ulaşmış demektir.
İçimizde taşıdığımız yükler vardır; geçmişten kalan hesaplar, pişmanlıklar, keşkeler, suskunluklar… Bazen bir kitap, okuyanı içindeki yükle yüzleştirir ve belki de ilk defa, o yükün adını koymasına yardım eder. İşte bu kitap da bir davet: Okuyanın kendi içindeki "sorgu"ya kulak vermesi için…
Bir kitabın tamamlanması, bir yolculuğun bitmesi değildir. Tam aksine, yeni bir yolun başlangıcıdır. Kitap kapanır ama kelimeler zihinde yankılanmaya devam eder. Şiirler unutulsa bile, bıraktıkları hisler, düşündürdükleri, soruları, içimize bıraktıkları boşluk ya da doluluk, belki de en kalıcı olanıdır.
Ve bir gün, belki de hiç ummadığınız bir anda, bu dizelerden biri size geri dönecek. Belki bir rüzgârın sesiyle, belki de bir yıldızın kayışında… İşte o an, bilmelisiniz ki bu kitap, sadece yazılmış değil, yaşanmış da olacak.
Sorgunun Şiirsel Yolculuğu
Sorgu adlı eser, modern Türk şiirinde derin felsefi sorgulamaları, metaforik zenginliği ve toplumsal duyarlılığı öne çıkarıyor. Şiirler, insanın varoluşsal arayışlarını, zamanın akışını, yalnızlığını ve içsel yolculuklarını ele alırken, okuyucuyu hem duygusal hem de entelektüel bir keşfe davet ediyor. Bu kitap, sadece bir şiir kitabı olmanın ötesine geçerek, okuyucusuna felsefi bir yolculuk vaat ediyor.
Sorgu’nun Şiirsel Mirası
Sorgu, klasik bir şiir kitabı değil, aynı zamanda bir vicdan muhasebesi, bir duygu yolculuğu ve bir düşünce pratiğidir. Toplumsal duyarlılığı, duygusal yoğunluğu ve görsel etkisiyle, okuyucuyu hem içsel hem de evrensel sorgulamalara davet ediyor.
Bu kitap, felsefi şiire ilgi duyan okurlar için önemli bir eser olmanın yanı sıra, kendi iç dünyasına dair sorular soran herkes için de derinlikli bir yol haritası sunuyor. Sorgu, insanı kendisiyle yüzleşmeye davet eden, varoluşun temel meselelerini şiirsel bir dille sorgulayan ve her okuyucunun kendi içinde yeni anlamlar keşfetmesini sağlayan bir eser olarak edebiyat dünyasında özel bir yere sahip olmak istiyor.
Bu kitap, insanın kendisiyle ve dünyayla olan ilişkisini yeniden düşünmesini sağlarken, her birimize şu soruyu soruyor:
"Sen, bu hikâyenin neresindesin?"
Cevap aramak, bazen bulmaktan daha kıymetlidir. Ve belki de asıl mesele, hiçbir zaman tamamen bilememektir.
Sorgulayan, düşünen, hisseden herkese…
Dr. Mustafa Hünkaroğlu
Samsun, Nisan 2025
Değerli paylaşımlarınız için çok teşekkürler...
Sil