Herkese Merhaba,
Prens dizisini bilmeyen yoktur sanırım. İlk bölümünü izledikten sonra devamını merakla beklediğim bir dizi oldu. İnternete düşünce kalan bölümlerini de hemen izledim. Giray Altınok gerçekten muhteşem oynamış. Diğer oyuncularında katkısı var ama Giray Altınok başlı başına diziyi almış götürmüş. Diziyi bilmeyenler için konusuna bakalım ama izlemediyseniz bu diziye mutlaka şans verin diyorum. Absürt bir dizi olmasına rağmen, bana hafif Leyla ile Mecnun izliyormuşum havası verdi ve beğendim.
Prens
Bongomia Hükümdarlığı
Yönetmenliğini Bülent İşbilen'in üstlendiği ve senaryosunu Giray Altınok ile Kerem Özdoğan'ın kaleme aldığı bu yapım, sıradan bir "prens" hikayesinden çok daha fazlasını sunuyor. Sanal stüdyo teknolojisiyle çekilen dizi, görsel olarak etkileyici bir dünya yaratırken, aynı zamanda mizahi anlatımıyla birlikte inanılmaz anlar yaşatıyor.
Prens (Giray Altınok), Bongomia tahtının sırası dışı bir adayıdır. Ne büyük ağabeyi kadar otoriter ne de küçük kardeşi kadar sevimlidir. Ailesinin politikası sürekli ikinci plandaydı, hatta bir isim bile lüzum görülmemiştir. Ona sadece "Prens" denmiştir. Ancak bu durum onun hayata bakışını şekillendirmiş ve kendine has bir mizah anlayışının gelişmesine neden olmuştur.
Dizi, Prens'in bu renkli karakterini ve Bongomia'nın özelliklerindeki sıradışı maceralarını konu alıyor. Taht için herhangi bir hırsı olmayan Prens, istemeden de olsa kendini ilgilendiren en büyük krizlerin ortasında bulur. Bongomia'nın politik entrikaları, garip gelenekler ve eksantrik saray üyeleri arasında, Prens'in zekası ve mizahıyla olaylar nasıl çözüldüğüne tanık oluyoruz.
Her bölümde, Bongomia'nın hem komik hem de absürt yanları gözlerin önüne serilir. Prensip, zaman zaman hem ailelerin hem de üyelerinin boşalırken, çoğu zaman da beklenen bir kahraman haline gelir. Krallığın başına gelen tuhaf olaylar, Prens'in iç dünyasını ve kendini kanıtlama çabalarını daha da görünür hale gelir.
Dizi, yalnızca mizahıyla değil, aynı zamanda karakterlerin derinliğiyle de dikkat çekiyor. Prens'in dışlanmışlığı, hayatta kalma "kendi yerini bulma" arayışını hatırlatırken, parçaların saçma düzeniyle başlama biçimi, toplumsal eleştirilerle dolu ince bir mizah sunuyor.
Sanal stüdyo teknolojisi sayesinde hayata geçirilebilen Bongomia, görsel olarak büyüleyici bir dünya yaratır. Saray odaları, büyüleyici bahçeler ve Bongomia'nın fantastik atmosferi, izleyiciyi tamamen bu hayali evrene çekiyor. Teknolojinin esnekliği, diyagram hikayesine hem modern hem de etkileyici bir boyut kazandırır.
Sonuç olarak, bu dizi, Prens'in absürt fotoğraflarını anlatırken, performansa kahkahalarla dolu anlar yaşatıyor. Bongomia'nın sevilmeyen üyesi, bazen bir kahraman bazen de bir anti-kahraman olarak düzeninin alt üst ediyor. "Bongomia'nın adsız prensi" hem izleyicinin kalbine dokunacak hem de muhteşem bir hikayeye imza atacak.
Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Güzel, mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir gün sizlerle olsun. Keyifli izlemeler.
Reklam değildir. Gönüllü paylaşımdır.
Diziyi ben de çok sevdim. Yeni sezonu heyecanla bekliyorum. :)
YanıtlaSilBirpembesever;
SilEvet canım bende heyecanla bekliyorum:)