Radyo Tiyatrosu - Kaplumbağa Sever misiniz?

 

Herkese Merhaba,

Bu sıralar yeniden radyo tiyatrosu dinlemeye başladım. Malum hayat kısa, yapılacak çok şey var. Hangisini yapacağız, ömür yeter mi? bilmiyorum ama elimden geldiğince zamanımı verimli kullanmak istiyorum. 

Size daha önce TRT'nin uygulamasından bahsetmiştim. Bu uygulamada her türden şeyler var. Benim özellikle ilgi alanıma giren kısmı ise, radyo tiyatrosu ve arkası yarınlar. 

Dün dinlediğim bir radyo tiyatrosunu sıcağı sıcağına sizlere yorumlamak istedim. Önce konusuna bakalım. Sonra benim yorumuma geçeceğim.

Nahit, ailesiyle birlikte yaz tatili için yola çıkmıştı. Planları arasında, gittikleri yerdeki tarihi ve doğal güzellikleri keşfetmek de vardı. Yolculuk sırasında, Frig mezarlarını görmek üzere ana yoldan sapmaya karar verdiler.

Frig mezarlarına vardıklarında, yaşlı bir adamla karşılaştılar. Bu yaşlı adam, sadece mezarları değil, aynı zamanda yaşamın derin anlamını da keşfetmeye çalışan biriydi. Onun yaşam felsefesi, Nahit'i derinden etkiledi.

Yaşlı adam, yaşamın sadece maddi kazanımlarla değil, ruhsal ve manevi zenginliklerle de dolu olduğunu vurguluyordu. Onun anlatımları, insanın iç huzuru ve mutluluğunun, basit ancak anlamlı şeylerde gizli olduğunu öne sürüyordu.

Nahit bu beklenmedik buluşmanın ardından bu yaşlı adam ile Frig mezarlarını gezmeye devam etti, ancak yaşlı adamın sözleri onların zihninde derin bir iz bıraktı. Artık sadece tarihi yapıları görmekle kalmamışlar, aynı zamanda yaşamın anlamını sorgulamış ve yeni bir bakış açısı kazanmışlardı.

Bir saatlik bu radyo tiyatrosunda açıkçası ben ne dinledim, neden dinledim diye kendimi sorgulamadım dersem yalan söylemiş olurum. Oyunun sadece verilen mesaj kısmı iyiydi. Onun dışında gereksiz yere uzatılmış, bana göre bir amacı olmayan bir oyundu ki asıl bombayı sona sakladım. Şayet benim beynim salak, gerizekalı değilse ve eğer ironi de yapmadılarsa, ki ben öyle anlamadım oyunun adı ile konusu arasında zerre alaka yok. Kaplumbağa sadece oyunun başında evlerindeki hayvan olarak geçiyor ve dinlemek isteyen olursa diye çok da açık açık yazamıyorum bir de mezarlık kısmındaki bir sahnede geçiyor. Sonunda filmin adı ile bağlantılı olsun diye yazılmış bir kaplumbağa sahnesi var ki, emin olun kendimi resmen aptal gibi hissetmeme neden oldu. 

Açıkçası TRT'nin bir çok arkası yarın ve radyo tiyatrosunu dinlemiş biri olarak bu oyunun anlamını, amacını dediğim gibi bir yerdeki ana mantık haricinde anlamadım. Dinlemeseydim de bir şey kaybeder miydim? sanmıyorum. Genel olarak baktığımızda bu radyo tiyatrosu benim için hayal kırıklığı oldu. Ne yapalım bu da bir tecrübedir diyoruz ve önümüzdeki maçlara bakıyoruz.

Ancak burada şunu söylemeden geçemeyeceğim. Sevgili TRT lütfen daha kaliteli yapımlara imza atın. Çocukluğumun vazgeçilmezi olan arkası yarın ve radyo tiyatrolarından nefret etmek istemiyorum.

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Güzel ve mutlu bir gün sizlerle olsun.

Hoşça kalın.