Ana içeriğe atla

Neler Yapıyorum?

Merhabalar

Uzun zamandır neler yaptığım ile ilgili yazı yazmamıştım. Hadi biraz iç dökelim.

Bugün Eskişehir'de hava yağmurlu. Geceden beri inceden ama dinmeyen bir yağmur var. Yağmurlu havaları çok sevdiğim söylenemez. Yağmur sesi dışında bana hep kasvet vermiştir. İçim sıkılır, ruhum daralır ve iş yapmak canım istemez. Bugün de o günlerden birisi.

Bugünü çamaşır yıkamaya ayırdım. Toplam dört makine çamaşır yıkanıp kuruyacak. Ama bir makinesi sanırım yarına kalır. Yıka, kurut ancak oluyor ne de olsa. 

Dün kuru fasulye ve pilav yapmıştım. Fazla yapmışım. İki günlük daha yemek var. O nedenle yemek olayından yırttım denebilir. Aslında yemek yapmak benim için tam bir terapi olsa da, bu havalarda dediğim gibi kolumu kaldırasım yok.

Son zamanlarda hayatımda pek bir değişiklik yok aslında. Hayatım yatak odası, salon, balkon ve mutfak arasında geçiyor.  Kavanozlar için annemlerde bulunan boş dolap vardı. Dün o dolabı düzenlemekle geçti. Bundan sonra kendi salçalarımı kendim yapacağım düşünülürse bu dolaba ihtiyacım vardı. Eski dolabı bir güzel beyaza boyadı babam sağ olsun. Şimdi de bana kavanoz kiler dolabı oldu. İnsanın kendisinin yaptığı gibi olmuyor hiçbir şey. Salçamdan sevgili Zuzum'a vermiştim. Yemeklerde kullanmaya kıyamamış. Sabah kahvaltıda yemişler. Bu sene bana da göster, beraber salça yapalım diyor. Olur tabii ki neden olmasın. Hele ki şu hayat pahalılığında kendin yapmak en mantıklısı. Hele şu günlerde ne dışarıda yemek yenecek, ne de ihtiyaç fazlası bir şey alınacak gibi değil. Kendi elindeki ile yetinme, kendi yağında kavrulma zamanı. Dünkü döviz artışlarından sonra Allah sonumuzu hayır etsin. Ne olacak böyle bilmiyorum. Az önce de akaryakıt zamları ile ilgili bir haber okudum. Umarım doğru değildir. Yoksa halimiz nice olur bilemiyorum. 

Pazartesi günü doktor kontrolüm vardı. Tansiyon ilacım artık rapora bağlandı. Durduk yere inip çıkan tansiyon beni mahvetti. Düşük dozda başladığımız ilaç ne yazık ki yüksek doza çıktı. Nur topu gibi tansiyonum oldu. Buna şükür, ne diyeyim. Rabb'im beterinden korusun. 

Evde yaptığımız yemeklerden ve hamur işlerinden fotoğraflar koydum sizlere. İnstagram hesabıma yüklemiştim. Buraya da ekleyeyim dedim. Hepsini çekmemişim ama olana bereket ne yapalım. 

Lahana sarması ve biber olması çok severim. Oğlumla birlikte hazırladık. Çoğunu ona yaptırmaya çalışıyorum. Elinin pratiklik kazanması ve öğrenmesi açısından gerekli. Biz dolmaları fırında pişirmeyi daha çok seviyoruz. Tat olarak da acayip fark ediyor. Denemediyseniz mutlaka deneyin. 

Evdeki kalan malzemelerle sade poğaça yapımlarına devam ediyorum. Az kalan süt, az kalan yoğurt vs. hemen hamura kullanıp ziyan etmiyorum. Özellikle yoğurt sularını dökmeyin. Hamurda acayip güzel oluyor. Hatta ben az kalan peynirleri de hamur yoğururken içine katıyorum. Sade poğaçaları biraz büyük tutuyorum ki, oğluma ve eşime ekmek arası olarak da kullanabiliyorum. Böylelikle ekmek almaya da pek gerek kalmıyor. Size de tavsiye ederim.

Yazdan dondurucuya koyduğum kabakları yemek yapıyorum. Ancak salçasız olarak baharat ile zenginleştirerek üstüne yoğurt ile tüketmeyi daha çok seviyorum. Çok nadiren salça koyuyorum. 

Oğlumun ellerinden bir de fırın muhallebi yedik. Biz pirinçli sevmiyoruz. Çok katı oluyor. Bebek muhallebi gibi yapıp fırında üstünü yakıyoruz. Bu şekilde hem daha hafif oluyor, hem de tadı daha güzel oluyor.

Kitap okumaya pek zaman ayıramıyorum. Genelde gastronomi alanında araştırmalar yapmakla zamanım geçiyor. Aynı zamanda yeni baharatlar, yeni tarifler deniyorum. Bunları kayıt altına alıyorum. Oğluma yararlı olması açısından denediklerimi bir de onunla deniyorum. Kendi yaptıklarımı ona yaptırıyorum. Okulda uyguladıklarını evde de yaptırmaya çalışıyorum. Aklında kalsın, unutmasın, eli pratikleşsin. Bunlar tabii ki zamanla olacak şeyler ama ne kadar çok uygulama, o kadar çok hatasız yemek demek. İşin tabii bir de tarifleri akılda tutma kısmı var.Bizim kendimize göre söylediğimiz isimlerin gastronomi dalında başka isimleri olabiliyor. Bunları öğrenmekte ayrı bir iş bana kalırsa. Ayrı bir meziyet. Sadece yemek yapmakla iş bitmiyor ne yazık ki. 

Bu sıra uykuya da ayrı bir düştüm. Boş bulduğum vakitte uyumaya yetişemiyorum. Evde kalmaya da o kadar alıştım ki, mecbur olup dışarı çıkacağım zaman bile bana eziyet geliyor. Ev kadar güzel bir şey yok. Ne işim var çarşıda, pazarda. Otur mis gibi evinde. Hem hava da soğuk, hem de pandemi var. En güzeli ev sınırlarından çıkmamak. 

Bende durumlar böyle. Bu yazı biraz uzun oldu. Bir ara yine iç dökme yaparım. Aslında yazmak istediğim o kadar çok şey var ki, fırsat bulup, bilgisayar başına oturup yazamıyorum. Taslaklarda bekleyen o kadar çok şey var ki, dikkatii verip, yazısını yazıp yayına alamıyorum. Zaten oğlum evde yokken bilgisayar başına oturabiliyorum. Onun dışında ders çalıştığı için bana bilgisayar düşmüyor ne yazık ki. Eskisi gibi yazı yazmayı özledim. Neyse canım sağlık olsun, ne yapalım?

Yazının en başındaki manzara benim evimin manzarası. Dolunay zamanları özellikle balkonda ışıkları kapatıp, eşimle birlikte manzaraya karşı oturmaya bayılıyoruz. Fonda Türk Sanat Musikisi, yanımda eşim, karşımda muhteşem bir manzara. Daha ne olsun demi ama? 

Benden bu kadar. Gidip makineden çamaşırlarımı çıkarıp, kurutmaya arayım. Bitmez bu ev işleri bitmez. Sonrasında da azıcık tv karşısında zaman öldüreyim. Ne de olsa işsizim. Ay sahi iş görüşme maceralarım var. Neyse onu da başka bir yazı da anlatayım. 

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Evde ve sağlıkla kalın.






Yorumlar

  1. ben hep kitaplarla ilgilli yazılarınızı okumuştum..
    böyle hersey içinde denebilcek bir yazı okumak da hoşuma gitti..günlük gibi.
    esenlikle kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. içim dışım sobe;
      Fazla olmasa da arada yapmaya çalışıyorum ama bundan sonra daha fazla yaparım diye düşünüyorum. Umarım devamını getirebilirim:) Sevgilerimle:)

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

Kul Plan Yaparken, Kader Gülermiş!... 1. Bölüm

 

22 Nisan 2024 Pazartesi Altın Fiyatları

 

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Yeni Bir Yıla Merhaba Derken....

 

Radyo Tiyatrosu - Kaplumbağa Sever misiniz?

 

Naime Özeren - 23 Nisan

Bir Yaprak Sarması Meselesi