Ana içeriğe atla

Ralf Rothmann - Deniz Kenarında Geyikler Kitap Alıntısı

Sert bir rüzgâr saçlarımı dağıttı, paspasın üzerinde durdum. Yumuşakça alçalan ve ara sıra fundalık, ağaç ya da sazdan çatılmış çatılar tarafından kesintiye uğrayan dalgaların üzerinde güneşle aydınlanmış topraklar, çayır ve beyaza kesmiş tarlalar denize kadar uzanıyordu. Görünürde tek bir insan bile yoktu ama küçük, birbirinden uzak duran evlerin yamuk bacalarından çıkan duman göğe yükseliyor, mavinin içinde kayboluyordu. Deniz kıyısını görmekse mümkün değildi. Devasa, çarpık köşeleri olan buz parçaları kıyıya yığılmıştı, sonsuza dek uzanıyor gibi görünen, içi yer yer turkuaz rengi almış bu duvarın üzeri rüzgârın taşıdığı karla örtülüydü. Birkaç martı buz kütlelerinin üzerine konmuştu. Derin bir soluk aldım, soğuk havayı ciğerlerimin ta içinde hissettim ve hindistancevizinden örülmüş paspasın kısa tüyleri çoraplarımın üzerinden ayağıma battı. Ne var ki kaçan çorabımı düşünmek yerine kolumu uzatıp kumsalı işaret ettim. "Şuraya bakın! Baksanıza, şurada!"
Adam güldü, bir amcanınki gibiydi gülüşü. "Evet, genç hanım. İşte orası Baltık Denizi. Üstelik fiyata dahil."
"Hayır, önünde. Önünde!” Başını aşağı yukarı salladı. "Sürüklenmiş buz. Havanın soğukluğu düşünüldüğünde şaşmamak gerek. Buzlar gün geçtikçe daha da yükseliyor, iskelelere zarar veriyor, geceleri çatırtılarını ta buradan işitebilirsiniz. Neyse ki benim teknem sundurmada.” Göbeğini kaşıdı. "Siz başka bir şeyi mi gösterdiniz?"
Eşiği geçtim. "Görmüyor musunuz? Buzların önünde hayvanlar yürüyor, geyikler! Altı, yok hayır, yedi tane!" 
Adam gözlerini kırpıştırdı. "Şey. Olabilir. Uzak gözlüğüm yanımda değil. Şu sıralar avlanmalarının yasak olduğunu biliyorlar. Kıyıya inip orada yosun falan arıyorlar. Ya da donmuş deniz suyunu yalıyorlar. Baksanıza, ne yapıyorsunuz siz? Ayağınızda ayakkabı yok sizin! Hastalanmak mı niyetiniz?" Yürümeye devam ettim, kar sertti, rüzgarla bilenmiş gibi, ayaklarımın altında gıcırdadı, baldırlarıma kadar karın içine gömüldüm. Bir yerlerde odun yakılıyordu, kayın kütükleri, belki de füme yapmak için, güzel kokuyordu; parmaklığa yaklaşıp korkuluğu iki elimle kavradım. Hayvanlar acelesizce, arka arkaya dizilmiş halde kıyı boyunca yürüdü. Toynak izlerinin oluşturduğu uzun çizgi rüzgâr tarafından hemen silindi; ara sıra içlerinden biri duruyor ya da karı kokluyordu. Kürkleri kahverengiden ziyade griydi kuyrukların altı beyaz, burunlarıysa simsiyah parlıyordu ve bir tanesi göğe bakar gibi başını geriye attığında ağzından buharın yükseldiği görür gibi oldum. Sürüklenen buzların ötesinde deniz buzlar batıp çıktığı yeşil suyun üzerinde petrol tankerleri, yük ve çok katlı feribotlar batıdan doğuya ya da aksi yöndeki rotalarını izlerken adam o anda anlamadığım bir şey söyledi. Gözlerimi kapattım. "Geyikler mi?" dedim ve yutkunmak zorunda kaldım. Rüzgârın tadı tuzluydu. "Deniz kenarında geyikler mi?"
Aralarında bir de erkek keçi vardı; boynuzları tuhaf biçimde kalın ve uçları yuvarlaktı, kadifeyle kaplı gibi. Güneş bu sabah pek kuvvetli değildi ve hayvanların sahile yayılan uçuk gri gölgeleri birbirinin içine girip yeniden ayrılıyordu. Bir parça kumul çimeni altın rengi parladı, gıcırdayan buzların ardında, sürüklenen buz parçalarının kenarlarındaki berrak buz sarkıtlarının oradan bir yerden su püskürdü, ben de elimi bir kez daha gözkapaklarımda gezdirip arkama döndüm.
Mantomun etekleri karı yalıyordu ve komşu adam kaşlarını çatarak elindeki anahtarları şıngırdattı. "Buyurun işte, çoraplarınız ıslandı. Başını iki yana sallayarak ayaklarımı işaret etti. "Bakın, evde ayak izlerinizi bıraktınız bile."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Kul Plan Yaparken, Kader Gülermiş!... 1. Bölüm

 

Naime Özeren - 23 Nisan

Bir Yaprak Sarması Meselesi

Monica Mccarty - İskoç Esareti

Merhabalar İskoç kitaplarını sevmeme neden olanlara selam olsun. Normalde okuyacağımı düşünmediğim İskoç kitaplarının şu anda hastası olmuş durumdayım. İskoç Esareti'de bu kitaplardan birisi.

Piyasalarda Bugün: 26 Nisan 2024

 

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

Bedelli Sermaye Artırımı Nedir?

 

Fatih Murat Arsal - İki Mükemmel Hata

Merhabalar Uzun zamandır sizlere kitap yorumu yaz(a)mıyorum zira bu sıralar yorum yazmak için maalesef kafamı toparlayamıyorum. Hoş bir aydan fazladır kitap kapağı da açamadım. Kitap okumadan uyumayan ben; son zamanlarda kitaplara dokunamadım bile. Fakat okuduğum kitaplara ve yazarlara da haksızlık da etmek istemiyorum. Zira beğendiğim kitapların yorumsuz durmalarına maalesef gönlüm razı gelmiyor. Çıktığı ilk anda alıp okuduğum, ancak yorum giremediğim bir kitap İki Mükemmel Hata. O zaman başlayalım.

22 Nisan 2024 Pazartesi Altın Fiyatları