Ana içeriğe atla

Aslıhan Akagöz - Hasret Rüzgarları

Merhabalar

Aslıhan Akagöz'ün daha önce Senden Bebek İstiyorum ve Çirkin Güzel kitaplarını okumuştum.
Her ne kadar Senden Bebek İstiyorum kitabını beğenmiş olsam da, Çirkin Güzel kitabıyla barışamamıştım. Hasret Rüzgarları kitabı da Çirkin Güzel kitabındaki düşüncemi pek değiştiremedi. Kitabı takas sayesinde edinmiştim. Kitabın zengin kız, fakir oğlan olan klasik bir hikayesi var.

Hasret zengin bir ailenin kızıdır. 17 yaşında lise öğrencisidir. Dedesinin vasiyeti nedeniyle devlet okulunda okumaktadır. Meryem en yakın ve tek arkadaşıdır. Fakat babası Meryem ile olan arkadaşlığına da sıcak bakmaz. Kendilerine, statülerine yakışan biri değildir. Ancak Meryem babasını dinlemez. Meryem ile arkadaşlığını sürdürür.

Onur mahallenin fakir kısmında yaşayan, ailesini kaybetmiş hayatta akraba olarak sadece dayısı olan yakışıklı 23 yaşında bir gençtir. Kendisine ait araba tamirhanesinde çalışmaktadır.

Meryem Hasret'i bir gece mahalledeki düğüne davet eder. Hasret düğünü çok merak etmektedir. Hayatında mahalle düğünü görmeyen biri için oldukça ilginç bir deneyim olacaktır. Ancak babası düğüne gitmesine izin vermez. Hasret kafaya koymuştur. Ne olursa olsun düğüne gidecek ve eğlenecektir. Kimseye görünmeden evin penceresinden kaçarak düğüne gitmek için yola çıkar. Yolda düşünce kendisine Onur yardım eder ve böylelikle ikili arasında ilk kıvılcım ateşlenir.

Düğün sonrasında Onur Hasret'i eve bırakmak ister. İkili Hasret'in evine geldiklerinde Onur ayrı dünyaların insanı olduklarını anlar. Fakat aralarında oluşan çekime de direnemeyeceğini biliyordur. Bir süre sonra ikilinin sevgili olmasıyla, babasının bunu öğrenmesiyle işler rayından çıkmaya başlar. 

Yazımın başında da dediğim gibi klasik bir aşk hikayesi var. Her ne kadar Hasret ve Onur'un aşkı başlarda hoşuma gitse de, sonrasında araya giren olaylar nedeniyle birbirlerine sahip çıkamayıp, araya yıllar girince bu nasıl aşk diye sorguladım. Seviyorsan seviyorsun sonuçta. Ne olursa olsun sevginin sınanmasına izin vermemek gerekir. Hasret'in babası bir zarf attı, Onur'da yedi. 

Kaldı ki yıllar sonra karşılaşmalar, birbirlerini görmezden gelip sonra yeniden birleşmeler. Araya yıllar girip, bazı durumlar değişip, sonradan hop diye hiçbir şey olmamış gibi yeniden birleşmeleri de ayrıca inandırıcı değildi. Hikayenin o kısmında kopukluk vardı. Türk filmi tadında bir kitaptı. Genelde izlediğim filmlerden pek farklı tarafı yoktu. Film izlesem daha kısa sürerdi. Yazarın her ne kadar kalemi güzel olsa da bazı yerlerdeki mantık hataları nedeniyle kitabı pek sevdiğimi söyleyemem. Kötü değildi ama daha iyi olabilirdi.

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Kitapla geçen güzel bir gün sizlerle olsun.

Hoşçakalın.

Tanıtım Bülteninden

İlk aşkın büyüsüne kapılmış iki toy yürekti onlarınki. İlk göz göze gelişlerinde birbirlerinin kaderlerine yazılmışlardı. İki farklı hayata ait olsalar da, yaşanılması gerekenlerin önüne geçecek güçleri de yoktu. Birbirlerini saf bir aşkla sevip, ömür boyu mutlu olmanın hayaliyle yaşıyorlardı.

Hasret, Onur’u büyük bir aşkla seviyordu. İlk kez onun gözlerine korkusuzca bakıp, onun ellerini tutmuştu. Birini hayatına ortak etmenin ne anlama geldiğini onunla birlikte öğrenmişti. Onur Hasret’in her zaman ilki ve hatta sonu olacaktı. Onlar bir ömür birlikte mutlu yaşayacaklardı.

Fakat hiçbir şey genç kızın umduğu gibi olmadı... ‘Hasret Rüzgârları’ çok erken esmeye başladı.

Basım Yılı : 2015

Sayfa Sayısı : 408

Postiga Yayınları

Yorumlar

  1. Aslıhan hanım 32 yaşlarınnda olmalı,illekitap blogspotta röğortaj yapmış 2014,te..Hep aşk üzerine yazıyor herhalde..😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ertuğrul;
      Evet aşk yazıyor. Aslında hikayeler güzel ama bazı yerlerde çok uzatınca Yeşilçam izlesem daha iyi dediğim oluyor.

      Sil
  2. Hangi kitabı bu hafta okuyacağıma sizden takip ediyorum Beyda hanım

    YanıtlaSil
  3. Aslıhan akagözün senden bebek istiyorum bende okudum

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Fatih Murat Arsal - Ödünç Aşk

Merhabalar Fatih Murat Arsal'ın kalemini sevdiğimi bilmeyen kalmadı sanırım.

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Smilodon (Kılıç Dişli Kaplan) Hakkında Bilinmeyenler

Herkese Merhaba  Bugün sizlere Smilodon'dan (Kılıç Dişli Kaplan) bahsedeceğim. 

Gabriel Garcia Marquez - Ağustosta Görüşürüz

 

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.

Yeşil Yol

 

Samed Behrengi - Bir Şeftali Bin Şeftali

Herkese merhaba Kısa zaman önce bitirdiğim bir kitap Bir Şeftali,Bin Şeftali. Bir gün annesinin dalında büyümekte olan bir şeftalinin hikayesi bu. Bu şeftali büyüyünce sahibi tarafından köye satılmaya götürülür.