Ey alay edilmiş peygamber, yeniden uyanacak mısın?
Ya da intikam çağrısına hiçbir zaman
Altın kınlardan çıkarmayacak mısın
Kılıcını, hakaret pasıyla kaplanan...
**
Sıyrılıp çıkarıldı kından ve şimdi gözler kamaştırmakta işte;
Eski günlerdeli gibi bilenmiş ve keskindir
Şair insanlarla birliktedir fırtına gürlediğinde
Çünkü türkü ve fırtına kız kardeştir
Herkesin sessizce boyunduruk altına girdiği bu dünyada
Göremeyip ne gözü peklik ne de bir direniş
Giderdim sessizliğin ve mezarların olduğu yere
O eski yüzyıllara, gizler içinde yitip gitmiş
Nasıl nefretle doluydum utanç verici bu yaşama
Tepeden tırnağa küçük, haksız, çirkin,
Ve verilecek bir yanıt yoktu gülmekten başka
Savaş çağrılarına birtakım cılız seslerin
Fakat işitir işitmez sesini, derinden derine -
Savaş borusunun, ve dalgalanmaya henüz başlamışken alevli sancakla
Bir savaş türkücüsü olarak haykırıyorum ben de
Ve buluyor yankısını sesimde fırtınalar
Şiirin hançeri! Kanlı aydınlığı şimşeklerin
Tıpkı eski günlerdeki gibi bu dost çeliğin üstünde ışıldıyordu
Ve yeniden insalarlayım, çünkü budur anlamı şairliğin
Çünkü şimşekler parlıyordu...
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.