Ana içeriğe atla

Bir Sebzelik Hikayesi

 
Merhabalar

Fotoğrafını gördüğünüz sebzeliğin hikayesini anlatacağım bugün sizlere.
Kimine göre sıradan olan ama benim için çok önemli ve kıymetli bir yeri olan sebzelik. 

Rahmetli babaannemin eşi, rahmetli dedem köyden Eskişehir'e göç ettiklerinde almış bu sebzeliği. Yaklaşık olarak zaman sanırım 60 yılların ortasına takabül eder. O zamanlar buzdolabı falan çok yaygın olmadığından, sebzeler bozulmasın diye soğuk ve güneş almayan bir odaya koyarak kullanırmış babaannem. Dedem buzdolabı zamanını gördü mü? bilemem ama babaannem buzdolabına sahip olduktan sonra bile ölene dek evinden bir an olsun ayırmadı bu sebzeliği. "Kocamın elleri var üstünde" derdi hep bize. Küçükken anlamazdım ne demek istediğini ama büyüyünce daha bir anlam kazandı. Çünkü babaannem her gün dua ettiği eşinin emanetlerine sahip çıkıyordu. Bir nevi Anılarıyla yaşıyordu.

Yıllarca babaannemle birlikte, yer evinde oturan biri olarak bu sebzelik hep hayatımdaydı benim. Hatta fotoğrafları hep bu sebzeliğin olduğu odada çektirdiğimizden başrol oyuncusu gibi hemen her fotoğrafta da vardır. 

Çocukken badana zamanı diğer eşyalarla birlikte sebzelik de bahçeye çıkarılırdı. Bizde de aynı sebzeliğin sepet rengi turuncu olanı vardı. Anneannemlerde de sanırım mavisi. Ama nedense bu sebzelik bana daha cazip gelirdi. Milletin (özellikle de babaannemin) gözünü uğurlayıp bir selesini boşaltıp oyun oynamaya doyamazdım. Ama babaannem her seferinde de kokusunu almış gibi gelir, fırça kıyamet elimizden alıp yerine koyardı seleyi.

Babaannemin vefatından sonra evini boşaltırlarken gidemedim. İnanmak istemedim belki de. Akşama kadar eşyalar paylaşılmış, verilecekler ayrılmıştı. Geçmiş gün kimin aradığını hatırlamıyorum ama babaannemin evinin anahtarını istediklerinde el mecbur eve gittiğimde gözüme ilişti sebzelik. Halama "sebzeliği ben istiyorum" dediğimde hiç sorgusuz bana verdi. Alan olmamış, atacaklarmış. İçim ezildi. Çok üzüldüm. O gece aldım ama evimde yer olmadığından eve bile çıkartmadan arabanın bagajına koydum. Kayınvalidemlerin köydeki evine götürüp koyacaktım. Orada gidip geldikçe görüp mutlu olurum diyordum. 

Annemler köye götürmeyi unutmuşlar. Aşağıda babamın dükkanında bir köşede duruyormuş. Yeni evimde bir sebzeliğe ihtiyaç duydum. Yerimde müsaitti. Aklıma geldi. Anneme sordum sebzeliği. Henüz köye götürmediklerini, yerde olmadığını söyledi. Anneme kullanmayacaklarsa almak istediğimi söylediğimde sağolsun hemen bana iade etti. Her bulduğumuzu köye götürdüğümüzden yer kalmamış. Koyacak yeri de yokmuş zaten. 

Annem o akşam bana çocukluğumu geri vermişti sanki. Hiç görmediğim dedemi, rahmetli babaannemi, o yer evini, benim bildiğim ve bilmediğim nice yaşanmışlıkları. 

Nur içinde yat babaannem. Senin gözün gibi baktığın dedemin emanetine şimdi de ben sahip çıkıyorum. Çünkü senin deyiminle o sebzeliğin üstünde kim bilir benim bile bilmediğim kimin elleri var.

Yorumlar

  1. Değerli olan herşey pahalı değildire bir örnek. Tebrik ederim sizi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gece;
      Çok teşekkürler. Pahalılık derecesi maneviyatla olmalı bencede:)

      Sil
  2. Ne güzel babannenizin emanetine sahip çıkmışsınız.Çok duygulandım.Tebrik ederim sizi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kitaplıkkedisi;
      Çok teşekkürler. Keşke kendisi de olsaydı da beraber sahip çıkabilseydik:(

      Sil
  3. Allah hepsine rahmet eylesin. Böyle şeylerin kıymetini bilmeniz çok hoş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yağmur Tozu;
      Amin canım. Keşke herkes kıymet bilebilse:(

      Sil
  4. Ahhh o eski ama eskimeyen eşyalar. Manevi bağımın olduğu eşyaları kullanmayı ben de çok seviyroum ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. oytunlahayat;
      Manevi değerlere sahip çıkmak lazım canım. İnsana başka bir huzur veriyor.

      Sil
  5. Allah rahmet eylesin. Eşyaları değerli yapan fiyatı değil anıları oluyor. Düşünceliliğiniz ve değer vermeniz ne güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. akkurttaha;
      Önemli olan maddi değeri değil. Kimse yüzüne bakmadı. Atacaklardı ama ben biliyorum ne kadar değerli. Çok teşekkürler.

      Sil
  6. İçimden geldiği gibi;
    Genelde bu tür durumlarda daha yeni, para edenler talep görüyor. Ama maneviyat maalesef geri planda kalıyor. Atıyoruz ya da satıyoruz:(

    YanıtlaSil
  7. Nasıl duygulandım anlatamam...Yşanmışlıkları olan eşyalar nasıl kıymetlidir bilirim. Güle güle kullan sebzeliği :) Ruhları şad olsun büyüklerinin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. lovehouse;
      amin canım inşallah. Yaşanmışlığı olan bir kaç eşya daha var. Onların da hikayeleri gelecek.

      Sil
  8. Ah ne değerli bir şey o..Sen kullandıkça onlar nurlar içinde yatsınlar. Eski malzemeler ne kadar sağlammış işte hepimiz şahit olalım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Momentos;
      amin canım. Kesinlikle eski malzemeler seneler geçse de eskimiyor.

      Sil
  9. Ne güzel yapmışsınız.. Benim de babaannemden kalma tencerem var... yılda 1-2 kez kullanıyorum. her kullandığımda hasret gideriyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emine Öztürk;
      O değerler çok kıymetli. Kullanmaya da kıyamaz ki insan.

      Sil
  10. müfred;
    Amin canım. Rahmetli babaannem çok temiz kullanırdı her şeyi ve gözü gibi bakardı. O nedenle de yeni gibi.

    YanıtlaSil
  11. Ne anlamlı bir hikayesi varmış sebzeliğin. Okurken duygulandım. Ve bazı şeylerin değerlerinin paha biçilemez olduğunu hatırladım yeniden. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mor Düşler Kitaplığı;
      Evet canım. Çok anlamlı benim için. Ben yazarken daha da duyguluydum:(

      Sil
  12. Bazı şeylerin değerini para, bazı şeylerin değerini ise anılar belirler. Anılarla değerli olanlar, paha biçilemeyenlerdir. İyi ki atmamış, kıymetlendirmişsiniz. Benim de öyle dedemden kalan bir cep saatim var. Belki satsam 50 lira etmez. Ama benim için paha biçilemez. Kaybederim, çizerim vs. diye yanımda taşımaya bile korkarım. Yılda birkaç kez elime alır, geçmiş zamanları anarım.

    Bu arada blogunuzu yeni keşfettim. Harika paylaşımlar var. Selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. fth;
      hoşgeldiniz. Maalesef günümüzde maddiyatın önemi daha büyük halde. İnşallah o saati çocuklarınıza bırakabilirsiniz:)

      Sil
  13. Anıları olan eşyaları seviyorum. Bu sebzelik senin evine kısmetmiş. Dönmüş dolaşmış yine seni bulmuş. İyi günlerde kullanırsın inşallah :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şule;
      Evet canım bana kısmetmiş gerçekten, seneler sonra evimde :)

      Sil
  14. Annemin eski sebzeliğinin aynısı.. BAzen bir eşya bize çocukluğumuza götürüyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En nefis tariflerim;
      Bir eşya bizleri nerelere götürüyor. Geçmişten çıkamıyoruz:(

      Sil
  15. Çok sevindim iyi ki siz almışsınız değerinim bilindiği yerde benim içinde eşyaların anlamları daha değerli:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük Dünya;
      Kesinlikle bende çok mutluyum aldığım için canım:)

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

22 Nisan 2024 Pazartesi Altın Fiyatları

 

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.

Nil Karaibrahimgil - Ben Aptal Mıyım?

 

Bugün 23 Nisan, Hep Neşeyle Doluyor İnsan

 

Şermin Yaşar, İlber Ortaylı - Cumhuriyet'in İlk Sabahı Kitap Alıntısı

 

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Naime Özeren - 23 Nisan

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.