Taşınırken Yapılması Gerekenler

Merhabalar

Bildiğiniz üzere bir ay gibi bir zaman buralarda değildim.

Bu zaman zarfında bilmeyenler için yeniden söyleyeyim evimizi sattık ve yeni ev aldık. Taşınma ile ilgili yazımı buradan okuyabilirsiniz. 

Taşınmak gerçekten çok meşakatli ve maddiyata dayanan bir durum. Bu süreçte neler yaptığımdan bahsetmek istiyorum. Belki yakın zamanda taşınacaklar varsa bu sayede fikir olabilir.

Evi sattığımız gece çok heyecanlı ve bir o kadar da düşünceliydik. Çünkü satamadığımız evimizi satmıştık ancak yeni ev bulmak da bir o kadar zordu. Çok şükür ki biz ev bulma konusunda şanslıydık. İlk baktığımız eve hayran olmuş ve (biraz sıkıntılı da olsa) ev bulma kısmını halletmiştik. Bundan sonrasında evi toplama kısmına sıra gelmişti. 

Evi toplamak için öncelikle koli bulmakla işe başladık ama bu iş öyle kolay değilmiş maalesef. Marketlerin önünde atım atım olan koliler nedense bir aradığımız zaman sanki yer yarılıp yerin dibine girmişti. Koli bulmak gerçekten insanın canına okuyormuş. Bunu öğrendik. Marketlerin kimisi sabah, kimisi akşam gelin dedi. Gittik, koli bulamadık. Bu süreçte çevrenize haber salın. Size koli bulmalarını sağlayın. Küçük koliler tercih edin. Büyük koliler taşıma ve eşyaların zarar görmesi açısından pek uygun değil. (Eşya boyutu büyük olanları kapsam dışında bırakarak söylüyorum.)

Ben hijyen konusunda takıntılı olduğumdan, kıyafetlerimin hepsinin yıkanacağından tüm her şeyi kolilere koydum. Kıyafetleri rulo şeklinde koyduğunuzda daha az yer kaplıyor. Aklınızda olsun. 

Ev taşırken mutlaka atılacak bir şeyler çıkıyor. Bunları ilk etapta elden çıkarmaya bakın. Hem gereksiz kalabalıktan kurtulmuş, hem de size yardım edecek birileri varsa işini kolaylaştırmış olursunuz. Aksi takdirde toplanırken ya da yerleşirken size yardım edenlerin yanında sizinde olmanız gerekir ve yardım bir şeye yaramaz. Ben normalde elimde fazladan bir şey tutmadığım halde, dünyanın atılacak eşyası çıktı. 

Eşyaları toplamaya başladıktan sonra evde bulunan binden fazla kitabımdan yaklaşık iki yüz tanesini sattım. Ben ki kitaplarıma kıyamazken taşınırken zor olacağından içinde sıfır kitaplarda dahil olmak üzere kitaplarımı letgo, facebook, instagram gibi sitelerde sattım. Kitapları satarken fark ettiğim şeylerden biri de zamanında beğenerek aldığım kitapların artık ilgimi çekmiyor olmasıydı. Kitaplığımda duran sıfır kitapların büyük çoğunluğu bu şekilde elden çıktı ve halen daha satmaya devam ediyorum.(İnsanların tercihleri zamanla değişiyormuş.) Zamanında okuduğum ve yeniden okumayacağım kitapları da bu şekilde yine sattım. Açıkçası elimdeki kitapların bu kadar ilgi göreceğini hiç düşünmemiştim. İçlerinde baskısı olmayan kitaplar da vardı ve baskısı olmayanlar hemen tükendi. Hatta bana göre çok da albenisi olmayan kitaplar için aynı anda deliler gibi yazanlar, yalvaranlar bile oldu. Çok ilginç değil mi?

Gelelim ev eşyalarına. Bende bir şeyin ikincisi bulunmaz. Genelde veririm. Ama evlendiğim günden beri benimle ev ev gezen kristal bir çay setim vardı. İçinde bilmem ne bardağına kadar bulunanlardan. Bu seti de seneler boyunca hiç kullanmadan hep yıkadım ve kaldırdım. Artık canıma tak etti ve onu da internete koydum. Meğer ne meraklısı varmış. Hemen satıldı. Adam evden hemen gelip aldı. Ben bile şaşırdım.

Son olarak oğlumun eşyaları. Anaokulu zamanında aldığımız küçük çalışma masası ve sandalyesini evden taşınmadan sattım. En büyük boyundan peluş ayı ve köpeği ile langırtı satmaya ikna edememiştim ancak taşındıktan sonra ikna ettim. Langırtı sattım. Sadece peluşlar kaldı. Onları da satarım inşallah.

Genellikle ev taşırken insanlar fazla eşyalarını verirler. Ya da en azından ben öyle yapıyordum ama bu defa vermedim. Olayın maddi boyutundan daha ziyade birine bir şey veriyorsunuz, burun kıvırır şekilde kullanacakmış gibi alıyor ve sonrasında da kullanmayıp atıyor. Bir kaç defa bu tarz bir olay yaşadım ve bu sefer satmayı denedim. Fena da olmadı hani. Bu sayede yaklaşık 2.500,00.-TL'ye yakın gelir elde ettim. Taşınma ve abonelik masrafları bedavaya geldi gibi oldu. Çok güzel değil mi?

Bunun dışında ev aldıysanız daha önce de söylediğim gibi tanıdık bile olsa mutlaka ve mutlaka tahliye taahhütnamesi alın. Bizim yaşadığımız sıkıntılı durumlara düşmeyin.

Abonelikleri ise hemen üstünüze alın. Diğer şehirlerde nasıl bilmiyorum ama gaz açımı konusunda biz sıkıntı yaşadık. Hafta sonuna da denk gelmesiyle dört gün bekledik. Hele bizim satın aldığımız ev sahibi gibi Ali Cengiz oyunlarına aklı çalışan biri ile karşılaşırsanız adam çakallık yapıp haberiniz yokken gazınızı, tuzunu hafta sonuna gelecek şekilde kestirir. Hafta sonu dımdızlak kalıverirsiniz, Allah korusun.

Ve son olarak taşınma sürecinde her ne kadar insanlar "Bir şey lazım mı? Yardıma çağır, geliriz" deseler de yalnızsınız. Yani evi kendiniz yerleştireceksiniz. Bu nedenle fazla eşyadan her daim kaçının. Ben de fazla eşya olmamasına rağmen, yerleşmem çok uzun zaman aldı. Vah fazla eşyası olanın haline. 

Dipnot olarak şunu söylemek istiyorum. Şayet ev almamış olsaydık, sevgili Zuzu ile çocuklarımızı alıp, kocaları bırakıp Temmuz ayının son haftası Küçükkuyu'ya tatile gidecektik. Fakat nasip olmadı. Napalım bizim içinde hayaller deniz kenarı, hayatlar ütü masasıydı. Zuzu'ya buradan bir kez daha sonsuz teşekkürler. Taşınma sürecinde bana gelip üç gün gıkını çıkartmadan ütü yaptı. Seviliyorsun canım benim. 

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, Allah'ım hepinizin gönlünden geçen evin kat kat fazlasını nasip etsin inşallah.

Hoşçakalın.