Ana içeriğe atla

Kapı Önü Dedikoduları - Ortaokul Aşkı / İlk Teklif

Ortaokuldaydım. Her şeyin gizli kapaklı yapıldığı ve belki de çok daha güzel olduğu zamanlardı.
O zamanlar böyle erkek arkadaşlarla flört etmek normal değildi. Hele ki anne-baba-ağabeyler duyduysa daha da sıkıntılıydı. 

Okulda sürekli gözleri üzerinizde olurdu. Beyninizin pekmezini akıtıp beyninizi elinize verirler, hatta işi abartıp okuldan almaya bile gelirlerdi. Bu durum bizler için alay konusu olduğundan böyle bir şeyi hiçbir zaman istemezdik. Zaten bende böyle aşk, meşk, dedikodu taraklarında bezi olmayan bildiğiniz inek bir öğrenciydim. Tenefüslerde bile deli gibi ders çalışırdım.

Ortaokul birinci sınıftaydım. Sınıftaki erkek arkadaşlardan biri bana her daim iyi davranır, sürekli etrafımda dolanırdı. Oldukça yakışıklı, kızların hayran olduğu, boylu poslu biriydi. Ama o diğer kızlarla alakadar olmak yerine sürekli benimle konuşurdu. Çok sıkı fıkı olmasa da güzel bir arkadaşlığımız vardı. Bana göre gerçekten anlaşabildiğim iyi bir arkadaştı. Zaman zaman derslerde anlamadığı konularda yardım eder, iyi not almasına yardımcı olurdum. Kendisinin pek derslerle alakadar olduğu söylenemezdi. Varsa yoksa haylazlık peşindeydi ama ben onu "ders çalıştırmayacağım" diye tehdit edince biraz kendisine çeki düzen verirdi. Bu şekilde arkadaşlığımız bana göre gayet güzel ilerlerken bir gün ortaya  bir bomba atıldı ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı. 

Günün birinde kitaplarımdan birinin arasında bir mektup buldum. Bir aşk mektubuydu. Çok şaşırdım. Çok alımlı, boylu poslu ve fizikli bir kızda olmadığımdan birinin bana ilgi duyabileceği, hele ki aşık olup sevebileceği hiç aklıma gelmemişti. Neyse mektupta beni çok sevdiğini, aşık olduğunu, hayatındaki insanın ben olmam gerektiğini, özellikle gözlerimde kendisini kaybettiğini ve ömrü boyunca o gözlerde kalmak istediğini yazıyordu. İleride çocukları olacaksa annelerinin benim olmam gerektiğini bile belirtmişti. Altında imza yoktu. İsimsiz bir mektuptu. Uzun zaman kim olabileceğini düşünürken aklıma çok iyi anlaştığımız o arkadaşım geldi. Ama mektubu onun yazdığını nasıl ispat edecektim? Beynimde yanan ampullerle tenefüsü beklemeye karar verdim. Tenefüslerde genelde sınıfta kimse kalmazdı. 

İçim içime sığmaz şekilde o dersi nasıl geçirdiğimi hatırlamıyorum. Yüreğim ağzımda, mektup kitabın arasında ve sanki her an biri mektubu bulacakmışcasına heyecan içindeydim. Ders boyunca arkadaşıma kaçamak birkaç bakış attım. Sanki mektubu bulmamış gibi davrandım. Heyecanımı gizlemek oldukça zordu ve kendisi de nedense bana hiç bakmadı. Normalde derste bir şekilde göz göze gelir ve birbirimize gülümserdik. Doğru yolda olduğumu düşünüyordum ama emin olmak için tenefüsü beklemek zorundaydım. 

Zaman ilerlemiyordu. Sanki saat çakılıp kalmıştı ve dersin bitiş zili bir türlü çalmak bilmiyordu. Hayatımın en geçmez derslerinden biriydi. Oysaki ben derslerimi çok sever ve can kulağı ile bir noktası, virgülünü bile kaçırmadan dinlerdim. Ama bu sefer o çok sevdiğim dersleri dinlemek yerine mektubun içinde yazılanları ve bana bu hisleri besleyen kişiyi düşünüyordum. Bana daha öncesinde hele ki derste, ders dışında bir şey düşüneceğimi söyleseler herhalde gülüp geçer ve akıllarından zorları olduğunu söylerdim. 

Devam edecek...

Yeni notta görüşmek üzere.

Hoşçakalın.

Yorumlar

  1. En güzel zamanlar değil mi ama :) Ben genelde hep platonik aşklara düşerdim, beğenmezlerdi genelde beni :D Ama yine de çok güzeldi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İrem Witt;
      Her insanın kendine has güzelliği vardır. Biz güzelliği belli kaplıplara koyduğumuzdan bizi beğenmezler diye düşünüyoruz ama asıl güzellik kalpte.

      Sil
  2. Ne güzel gidiyordu. Devamını bekliyorum. 👍👏👏🌷😊🤚

    YanıtlaSil
  3. Aaaa arkası yarın mı:)) İyi gidiyorduk neyse bekleriz artık. İlk yaşanan her güzel duygu anlamlıdır, bakalım ne olacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duo Diyet;
      Bakalım neler olacak? İlk duygular güzeldir de. De si var işte.

      Sil
  4. Bizimkisi bir aşk hikayesi.... diyorsunuz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cahil Okur;
      Bakalım aşk hikayesi mi yoksa başka bir şey mi göreceğiz...

      Sil
  5. Yanıtlar
    1. Deeptone;
      Burada yayımlamaya karar verdim. Burada final olacak. Bakalım sonu nasıl bitecek?

      Sil
  6. Devamını büyük bi merakla bekliyoruum

    YanıtlaSil
  7. İlk kısmı da bulup okuduğuma göre, mektubu gerçekte kimin yazdığını daha bir heyecanla bekleyebilirim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kalemderi;
      Bölümlere ulaşabilmek adına altlarına ekleyeceğim:)

      Sil
  8. Yanıtlar
    1. Düşünceli Prasa;
      Devamını okuyunca aynı şeyi düşünecek misin acaba?

      Sil
  9. İlkay Özgür;
    En saf halde yazılan mektuplardan. Biraz da şu anda düşününce sanırım kitaplardan da esinlenme var gibi:)

    YanıtlaSil
  10. çok tatlı olmuş gerçekten 😊 bakalım neler olacak Sevgiler canım benim 😊🌸

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Öğretmenler Günü İkram Sorunsalı

Merhabalar Geçtiğimiz haftalarda  Öğretmenler Günü Hediye Sorunsalı  ile ilgili bir yazı yazmışım.

Fatih Murat Arsal - Ödünç Aşk

Merhabalar Fatih Murat Arsal'ın kalemini sevdiğimi bilmeyen kalmadı sanırım.

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Saç Bakım Ampulleri

Merhabalar Saçıma boya sürmediğim eski zamanlarda, hatta doğru dürüst şampuan bile kullanmazken (o zamanlar yeşil Kafoğlu sabun vardı ve kesinlikle candı.) saçlarımın bakımı ihmal etmemeye çalışırdım. Kendimi bildim bileli saç bakımına özen gösteririm. 

Nerede O Eski Kartpostallar?

Merhabalar Çocukluğumda yeni bir yılın gelmesini en çok kartpostal atabilmek adına severdim.

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Fatih Murat Arsal - İki Mükemmel Hata

Merhabalar Uzun zamandır sizlere kitap yorumu yaz(a)mıyorum zira bu sıralar yorum yazmak için maalesef kafamı toparlayamıyorum. Hoş bir aydan fazladır kitap kapağı da açamadım. Kitap okumadan uyumayan ben; son zamanlarda kitaplara dokunamadım bile. Fakat okuduğum kitaplara ve yazarlara da haksızlık da etmek istemiyorum. Zira beğendiğim kitapların yorumsuz durmalarına maalesef gönlüm razı gelmiyor. Çıktığı ilk anda alıp okuduğum, ancak yorum giremediğim bir kitap İki Mükemmel Hata. O zaman başlayalım.

Aşkın Nur Karataş - Karga

 

Burcu Büyükyıldız - Bir Günah Gibi

Merhabalar Siz sadece bir anlık gözlere ve sözlere aldanıp birini kaçırmayı aklınıza koyabilir misiniz? Ya da o gözlerden asla vazgeçemeyecek duruma gelebilir misiniz? Sarp Aras için durum aynen bundan ibaretti.