Merhabalar
Jojo Moyes'in Senden Önce Ben kitabını okumuş ve çok beğenmiştim.
Yazarın diğer kitaplarını henüz edinmemişken arkadaşım takas etkinliğinde Üstümüzde Deniz Altımızda Gökyüzü kitabına sahip oldu. Hâl böyleyken bende hemen alıp okudum.
Kitap 1946 yılında Avustralya'dan kalkan gemide seyahat eden bir gelinin, yıllar sonra aynı gemiyi görmesiyle torununa gemide geçenleri ve geçmişini anlatmasıyla başlıyor.
1946 yılında savaş sona ermiş ve çok genç yaşta İngiliz askerleriyle evlenen Avustralyalı gelinler kocalarına kavuşmak için bir uçak ve savaş gemisine binerek haftalar süren zorlu bir yolculuğa çıkmışlardır. Gelinlerin tek isteği uzun zamandır görmedikleri kocalarına kavuşmak ve yeni hayatlarına başlamaktır.
Gemiye binmeden önce kendilerini çok güzel bir yolculuk geçireceklerine inandıran gelinler, gemiye bindikleri andan itibaren bekledikleri gibi olmayacağını anlarlar. Yolculuk sırasında bazı gelinlerin kocasında aldıkları "İstenmiyorsun, gelme." mesajlarıyla ortalık daha da karışır. Tüm gelinlerde kendilerine de bu mesajın gelebilme endişesi başlar.
Bu gelinlerden özellikle Jean, Maggie, Avice ve Francis'in hikayesi daha bir ön plana çıkıyor. Bu dört gelinin hayatlarını ve yolculuktaki maceralarını okuyoruz.
Kitaba başladığımda başlarda çok sıkıldım. Hatta bir süre elimde süründü. Zira kitapta fazlasıyla detay var. Bu detaylar ve fazlaca ismin geçmesinden dolayı kitap bir türlü ilerlemek bilmedi. Gemiye bindikten sonraki kısım biraz daha rahat ilerlese de elimdeki kitabı neredeyse iki haftaya yakın bir zamanda bitirdim ve bu benim için büyük kayıp oldu.
Kitabın sonunu sevdim. Ancak genel olarak durağan ilerleyen bir kitaptı. Bu kadar detaya girilmemiş olsaydı daha rahat okunacağını düşünüyorum.
Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Kitapla ve sağlıkla geçen günleriniz olsun.
Hoşçakalın.
Tanıtım Bülteninden
Gözlerimi kapatıyorum şimdi. Dünyanın öteki ucunda seninle yan yana uyanacağım.
Avustralya, 1946. Yüzlerce genç kadın uzun bir yolculuğa çıkmak üzere. Onları İngiltere’de yepyeni bir hayat bekliyor. Nişanlılarına ya da kocalarına kavuşmayı iple çeken bu kadınların tek ortak noktaları, savaş zamanında kalplerini Avustralya’da konuşlanmış İngiliz askerlerine kaptırmış olmaları.
On altı yaşındaki çiçeği burnunda gelin Jean, mütevazı bir çiftçinin kıvrak zekâlı kızı Maggie, varlıklı ailesiyle gösteriş yapan Avice ve sessiz, melankolik hemşire Francis… Altı haftalık okyanus serüveninin, hayatlarını sonsuza dek değiştireceğinden ne bu dört kadının ne de gemideki diğer gelinlerin haberi var. Yine de hepsinin gözleri önünde bir gerçek duruyor: Bazen önemli olan varılacak nokta değil yolculuğun kendisidir…
“Bu kızlar bir harika… Sonunu deliler gibi merak edip uykusuz kalacaksınız!”
Morgenpost
“Tıpkı okyanusun dalgaları gibi bu roman da bitmeyen bir tutkuyla yükselip alçalıyor.”
The Times
“Enerjisiyle herkesi kendine çeken Üstümüzde Gökyüzü Altımızda Deniz herkese yazdan kalma bir gün yaşatıyor.”
Mirror
Basım Yılı : 2017
Sayfa Sayısı : 496
Pegasus Yayınları
Çevirmen : Fazilet Mıstıkoğlu
Yıllardır görmedikleri halde neden eşlerini istemiyorlar acaba merak ettim.
YanıtlaSilFatih Bey;
SilZaman, mekan, düşünceler ve bazı nedenler:)
Senden Önce Ben kitabını ben de sevmiştim ama sonrasında okuduğum kitaplarını çok beğenmedim :/
YanıtlaSilKağıt Salıncak;
SilGenel olarak herkes aynı şeyi söylüyor canım :)
Ahh ! yaz geliyor ! bir heyecan bir heyecan :)) altımızda deniz üstümüzde gökyüzü... kimi zaman yıldızlar :)
YanıtlaSilnessuno;
SilAy yaz gelsin :)
Beyda'cım bir bahar mimi hazırladım. Sana da pas ettim. Cevaplarsan mutlu olurum. Sevgiler :)
YanıtlaSilistiridye avcısı;
Silen kısa zamanda bakayım canım. Bir tane daha var ama bu sıra çok yoğunum:)
Konusu güzel bir kitaba benziyor. Bahsettiğiniz gibi çok detayla boğulmamalı bence de böyle kitaplar. Tanıttığınız için teşekkür ederim :)
YanıtlaSilOkumaya Gel;
SilKonusu güzeldi. Bazı yerlerde de duygu eksikliği vardı.