Ana içeriğe atla

Jojo Moyes - Senden Önce Ben


Merhabalar

Hayatının baharında bir kasaba da yaşayan deli dolu bir genç kız Lou.(Louise)
Yaşamını dolu dolu geçirmiş ancak bir süre sonra geçirdiği bir kaza yüzünden yatağa ve tekerlekli sandalyeye bağlanmış, kendi hiçbir işini göremeyen başkalarının yardımı ile yaşamını sürdüren hayata küsmüş, huysuz bir adam Will. Peki bu tezat iki insanın yolları bir gün kesişirse ne olur?

Louise altı yıldır çalıştığı kafenin kapanması ile işsiz kalır.Ailesinin maddi durumu iyi olmadığından çalışmak zorundadır. Ancak tecrübesi sadece kafe ile sınırlı olduğundan iş bulmakta zorlanır. Günün birinde işçi bulma kurumunun önerdiği bir bakıcılık işi bulur. Ancak bir sorun vardır Lou tecrübesizdir ve işe alınıp alınmayacağı belli değildir. Nihayetinde Will'in annesi altı aylık olacak bu işi Lou'ya vermeye karar verir ve işe alınır.

İlk başlarda Lou ve Will hiç anlaşamazlar; sürekli olarak Will ters davranır ve hatta konuşmaya tenezzül bile etmez. Durumundan dolayı kendini dış dünyaya kapatmıştır ancak zamanla aralarındaki buzlar erimeye ve arkadaşlık kurmaya başlarlar. Lou'nun bu fırsattan istifade ederek Will'i birkaç kez dışarı çıkarma girişimleri olumsuz sonuç verse de Lou Will'den vazgeçmez ve sürekli onun iyi olması için elinden gelen her şeyi yapar. Ancak Lou'nun Will'e geçirdiği zaman içinde Lou'dan saklanan bazı gerçekler vardır ve Lou bu gerçekleri bir tesadüf eseri öğrenir ve çekip gider.
Will ise Lou'nun gidişiyle yeniden dünyaya küser. Bu sırada Will'in annesi yeniden Lou'yu bulur ve ne istiyorsa vereceğini ve işe geri dönmesini ister. Çünkü oğlu Will Lou'yu sevmiş,aşık olmuş, onunla yeniden gülmeye başlamış ve hayata tutunmuştur. Eski huysuz adam gitmiş yerine bambaşka biri gelmiştir. Lou yeniden işe dönmüştür ve Will'in yanına taşınmıştır.  Her geçen günleri birbirinden güzel giderken birlikte sağlık koşullarını da organize ederek bir tatile çıkarlar ve bu tatilde Lou Will'e aşkını ilan eder. Ancak Will sakatlığından dolayı tepki vermez. Peki ya sonrası? Tabiki de kitap ta.

Kitabın sonunda tabiki çok fazlasıyla gözyaşı var. Jojo Moyes her ne kadar brezilya dizisi gibi yazıyor deseler de bence kitabın hakkını vermiş. Hastalıkla alakalı terimler, duygu geçişleri ve insanın kendisinin böyle bir durumda ne yapmasını gerektiğini düşündüren bir kitap yazmış. Tabii ki; kimi yerde insan keşke sonu böyle olmasaydı demiyor değil. Bazı kitap yorumcularına göre vicdan yaptırıp, prim yaptığını söylese de ben keyif alarak okuduğum için maalesef bu yorumlara katılmıyorum. Bu kitabı okuyan bir çok kişinin yorumu olumluysa bence de okumaya değer.

Tanıtım Bülteninden

Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu...


Yaşamın ince detayları Lou'dan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu...

Geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor.

Peki, asık suratlı, aksi ve geçimsiz Will, Lou'nun rengârenk yaşamıyla karşılaşırsa neler olur? 

Mucizelere inanmıyorsanız durup bir kez daha düşünün...

"Sakin Son Bölümleri Otobüste Giderken Okumayin. Ağlamamak için kendinizi tutmaya çalışırken bir enkaza dönüşebilirsiniz." 
Tracy Williams

"Bu kitabı okuyunca duygudan duyguya koşacağınız bir lunaparka girmiş gibi oluyorsunuz. Okurken dünyayı ve zamanı durdurmak isteyeceksiniz." 
Dooster

"Arkadaşların elden ele dolaştıracağı bir roman olacak. Moyes karizmatik, gerçekçi ve çarpıcı karakterler yaratmayı çok iyi biliyor." 
The Independent

"Sizi bu kadar içine çekecek başka bir kitap bulmanız çok zor. Yıllardır okuduğum en güzel kitap." 
Gill B. 

"Bu hikâyeyi kitap bittikten çok uzun bir süre sonra bile hatırlayacak, her daim yanınızda taşımak isteyeceksiniz." 
Romantic Book Lover

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Fatih Murat Arsal - Ödünç Aşk

Merhabalar Fatih Murat Arsal'ın kalemini sevdiğimi bilmeyen kalmadı sanırım.

Smilodon (Kılıç Dişli Kaplan) Hakkında Bilinmeyenler

Herkese Merhaba  Bugün sizlere Smilodon'dan (Kılıç Dişli Kaplan) bahsedeceğim. 

Gabriel Garcia Marquez - Ağustosta Görüşürüz

 

Yeşil Yol

 

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Samed Behrengi - Bir Şeftali Bin Şeftali

Herkese merhaba Kısa zaman önce bitirdiğim bir kitap Bir Şeftali,Bin Şeftali. Bir gün annesinin dalında büyümekte olan bir şeftalinin hikayesi bu. Bu şeftali büyüyünce sahibi tarafından köye satılmaya götürülür.

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.