Ana içeriğe atla

Fatma Solak Röportajı

Merhabalar

Mart ayının son haftasına gelmişken bu ayın son röportajı ile haftaya başlayalım.
Yine çok güzel bir konuğum var. Sevgili Fatma Solak. Keyifli röportajımızı severek okumanız dileğiyle.

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Mutlu bir hafta sizlerin olsun.

Hoşçakalın.

Fatma Hanım öncelikle bloğuma hoşgeldiniz. Bu güzel röportaj için şimdiden teşekkür ederim. Dilersiniz sorularımıza geçelim.

*Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
*Ben 1973 doğumlu Fatma Asar Solak, ben Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Dumlu köyünde doğdum. İki yaşında Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesine taşınmışız. Çıkmış olan ilk eserimi, eşimin köyünde yazdım. Şu anki ikamet yerim Şanlıurfa’dır. Evli ve 5 çocuk annesiyim.

*Yazmaya ne zaman başladınız?
*Yazmaya ilkokul 1 de okuma ve yazmaya söktüğüm andan itibaren başladım. Küçük yaşta şiir ve kısa hikâyeler yazdım. İlham geldikçe defterimin arka sayfalarına şiirler yazmadan edemiyordum ve yazma serüvenim böylece başlamış oldu.

*Kitap ya da genel olarak yazma konusunu nasıl seçiyorsunuz? Etkileşim var mı? Yoksa tamamen tesadüf mü? Yani kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir?
*Genelde kafamda kurgu yaparak yazmaya başlarım ama çoğu zaman kitabın içeriğinden önce ismini bulup ona göre kurguya başlarım. Etkileşim illaki olur, mesela çok ağır bir acıdan, mutluluktan, çevremizdeki yaşanamayan aşkların ızdırabından ya da beterin beteri olan olayların şokundan etkilenerek kitabın içeriğini kurgularım. Bazen tesadüfler de olabiliyor, mesela Lekeli Melek adlı kitabımı yazıp çıkardıktan sonra, bana hayat hikâyesini anlatmak için özelden ulaşan çok oldu. Kurguyu önceden tasarlarım, sonra akıcılığına göre kendiliğinden olaylar gelişir.

*Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazmaya devam eder miydiniz?
*Tabi ki de yazmaya devam ederim çünkü yazmak benim için ekmek, su ve oksijen kadar gereklidir. Bir gün yazı yazmasam o günü hiç yaşamamış sayarım.

*İlk kitabınızı çıkarmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz?
*İlk kitabım olan Lekeli Melek adlı romanımı 10 yıl önce çıkarmaya karar verdim ama evliliğimden dolayı köyde yaşadığım için çevrem yoktu. Çevrem olmayınca, bir de köyden dışarıya çıkamayınca hiçbir şey yapamıyordum. Çevre edindiğim zaman, sevdiğim ve aynı zamanda kendisi de yazar olan Nejla Arslan Kurt arkadaşımın vesilesiyle bir yayın evi bulup, ilk kitabımı çıkardım.

*İnsanların çoğu “Hayatımı yazsam roman olur.” der. Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir?
*Bunu söyleyen herkes kitap yazamaz çünkü yazmak yetenek işidir. Allah’ın bazı kullarına doğuştan bahşettiği özel bir yetenektir. Sadece yazarın bu yeteneğini keşfetmesi bazen kendiliğinden oluyor bazen de kendi yeteneğini keşfetmesi zaman alabiliyor.

*Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Mesela hangi müzikle ve nasıl bir coğrafyada yazmayı tercih edersiniz?
*Dinle alakalıyımdır, yazılarımı bile maneviyat dolu ortamlarda yazmaya çalışırım. Dağ başında sadece bana ait olabilecek bir bağ evinde ve duygusal bir müzik eşliğinde yazmayı tercih ederdim.

*Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı?
*Benim naçizane tavsiyem, yazmak isteyen ama nasıl başlayacağını bilmeyenler öncelikle günlük yazmakla başlayabilir. Sonra da yazdıklarını sakin kafayla oturup analiz ederken, eksikliklerini anlayıp düzeltmeye çalışacaktır. O kişi bunu yaparken halen yazmaktan sıkılmamışsa, o yazmaya meyillidir ve yazmaktan asla vazgeçmesin.

*Bir gün kurgu olmayan bir şey yazmayı düşünüyor musunuz?
*Rabbim hayırlı ve uzun bir ömür nasip ederse, benim yazmaya karar verdiğim 32 tane kitap projem var ve bunların arasında kurgu olmayanlar da var.

*Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimlerdir?
*Emine Şenlikoğlu ve eserleri, Nehir Aydın Gökduman ve eserleri, Sedef Nehir Erdem ve eserleri, Ayşe Eryılmaz ve eserleri, Nejla Arslan Kurt ve eserleri, Sevda Kıdeyş ve eserleri,  Safiye Çetinkaya ve eserleri, kitaplarını okuyup beğendiğim çok yazar var ama şimdi hepsini sıraya sokmaya kalksam, sayfalar dolacak yazarlar ve eserleri var. Bu yüzden bu cevabımı burada noktalayayım.

*En son hangi kitabı okudunuz?
*Aşk ve Gurur adlı kitabı okudum.

*Yayımlanan tek kitabınız var, son kitabınızın yayımının üstünden de uzunca bir zaman geçmiş. Yakında yeni kitap veya yeni projeleriniz var mı?
*Çok yakın bir zamanda Lekeli Melek adlı romanımın 5. Baskısı ve Gül Dikeni Sever adlı ikinci kitabımın ilk baskısı çıkacak.

*Asıl mesleğiniz nedir?
*Evlendikten sonra bakmakla yükümlü olduğum kayınvalidemden dolayı, evde kitap yazmak dışında dışarıda her hangi bir iş yapamadım. Şimdi evden yapabileceğim editörlük işini buldum. Şu anda, kitaplarımın çıkacağı A_SIR Yayın Evinde Editörüm.

*Yazmak sizin için hayat boyu sürecek serüven mi? Yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?
*Yazmayı asla bir serüven olarak görmedim, yazmak benim bir parçam. Yazmayı ancak ölünce bırakırım, yani ölene dek yazmaya devam edeceğim.

*Günümüzde gençlerin sosyal medya sitelerinde çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
*Sosyal medyayı insanlığa faydalı olacak şekilde kullanan gençler de var ama sosyal medyayı kötü amaçlı kullanan gençlerin sayısı da küçümsenmeyecek bir boyutta ve ben bu gidişatlarını pek hayra yormuyorum. Bunların yanı sıra, sosyal medyayı sadece eğlence olarak kullanan gençler de var maalesef ve onlar aile bağlarından haberdar olamadan en güzel çağlarını heba ediyorlar.

*Günümüz gençliğine üç tavsiye verecek olsaydınız bunlar ne olurdu?
*Çok kitap okusunlar, teknolojiyle sıkı fıkı olmak yerine kütüphanelerde vakit harcamayı alışkanlık haline getirsinler ve iyi bir dinleyici olmaya çalışsınlar.

*Kitaplarınızda yayımlandıktan sonra şunu yazsaydım ya da şunu yazmasaydım dediğiniz oldu mu?
*Yazım hataları hariç hiçbir zaman keşke şunu yazsaydım ya da yazmasaydım dediğim bölümler hiç olmadı. Çünkü ben yazdıklarımı önce kabataslak halinde yazarım, sonra da düzelte düzelte kitap olacak şekilde ayarlarım.

*Yazmadığınız zaman ne yaparsınız?
*Yazmadığım zaman ev işinden arta kalan zamanlarda kitap okurum.

*Kitap fuarlarıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
*Fuarlar, kitapların sınırsız seçeneklerle okuyucuya ulaşmasını sağlayan önemli bir projedir. Yazar ve okuyucunun bir araya gelmesine olanak tanıması yönünden de çok önemli rolü vardır. Fuarlarda yazar kitaplarını imzalarken, okuyucu da okuduğu kitabın yazarıyla birebir tanıştığından, kitabını aldığı yazarın kitabını daha keyifle okuduğuna tanıklık etmişimdir.

*Hayatınız boyunca yaşadığınız pişmanlık var mı?
*Hayattaki en büyük pişmanlığım okul hayatımın yarıda kesilmesidir. Bana geçmişim geri verilseydi, ilk işim okumak olurdu.

*En büyük korkunuz nedir?
*Allah korkusu.

*Aşk sizce nedir? İlk görüşte aşk var mıdır?
*Aşk onsuz nefes alamamaktır, Aşk sevdiğini saçının teline rüzgâr değse bile yüreğinin titremesidir. İlk görüşte aşk tabi ki de vardır, şimdiki gençlerin de dediği gibi, “Elektrik aldım ya da almadım.” Cümlesi bir gerçektir. İlk görüşte insanın içinde bir kıpırtı oluşursa, işte onun adı ilk görüşte aşktır.

*Okurlarınızla aranızda nasıl bir bağ var?
*Bana ulaşıp benimle tanışan tüm okurlarımla aramda, abla kardeş gibi bir bağ oluşuyor. Ben onlara, onlar da bana değer veriyor.  

*Ulaşamadığınız biri ile sohbet etme şansınız olsaydı bu kim olurdu? Neden?
*Dursun Ali Ercanlı ile tanışmak ve onunla şiirleri hakkında sohbet etmek isterdim. Çünkü onun sesinden onun şiirlerini dinlemek, beni her zaman maneviyat denizinde gezintiye çıkarmıştır.

*Hayatta en çok kıymet verdiğiniz kişi?
*Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) dir.

*Son olarak eklemek istediğiniz var mı ya da okurlarınıza mesajınız var mı?
*Okurlarıma kitaplarımızı okurken anlayarak okumalarını ve yazdıklarımızdan küçük de olsa gereken dersleri çıkarmalarını istiyorum.

Fatma Hanım keyifli bir sohbet oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda sizi yine bloğumda konuk edebilirim. Zaman ayırıp röportaj yaptığınız için tekrar teşekkür ederim. Yolunuz açık okurunuz bol olsun.
Beyda Hanım asıl ben size teşekkür ederim, ne zaman isterseniz sizinle yine röportaj ederim. Değer verip bana sorulacak sorular hazırlamanız beni mutlu etti. Sorularınız çok verimliydi, beğenerek keyifle okudum ve ince eleyip sık dokuyarak cevaplamaya çalıştım. Umarım verimli sorularınıza, verimli cevaplar vermişimdir.

Yorumlar

  1. Sayenizde bir yazarla daha tanışmış oldum. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  2. Cok guzel bir başarı oykusu var. En kisa zamanda kitaplari temin edecegim. Yeni bir yazarla tanismak guzel oldu. Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biriktirdiklerim;
      Çok teşekkürler ve keyifli okumalar :)

      Sil
  3. Ben de çok küçük yaşlarda yazmaya başlamıştım.. Keyifli bir röportaj olmuş, teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
  4. Kitaplarını henüz okumadım ama okuması zevkli bir röportajdı :)

    YanıtlaSil
  5. Kadınların ilerlemesi çok hoşuma gidiyor.Açık olsun yolu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yurdahül;
      Kesinlikle canım. Kadınlar kendi ayakları üstünde durabilmeli:)

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.

22 Nisan 2024 Pazartesi Altın Fiyatları

 

Nil Karaibrahimgil - Ben Aptal Mıyım?

 

Bugün 23 Nisan, Hep Neşeyle Doluyor İnsan

 

Şermin Yaşar, İlber Ortaylı - Cumhuriyet'in İlk Sabahı Kitap Alıntısı

 

Fatih Murat Arsal - İki Mükemmel Hata

Merhabalar Uzun zamandır sizlere kitap yorumu yaz(a)mıyorum zira bu sıralar yorum yazmak için maalesef kafamı toparlayamıyorum. Hoş bir aydan fazladır kitap kapağı da açamadım. Kitap okumadan uyumayan ben; son zamanlarda kitaplara dokunamadım bile. Fakat okuduğum kitaplara ve yazarlara da haksızlık da etmek istemiyorum. Zira beğendiğim kitapların yorumsuz durmalarına maalesef gönlüm razı gelmiyor. Çıktığı ilk anda alıp okuduğum, ancak yorum giremediğim bir kitap İki Mükemmel Hata. O zaman başlayalım.