Ana içeriğe atla

Yerli Malı Haftası ve Şimdiki Zaman

Merhabalar

Yerli Malı Haftası deyince hep ilkokul sıralarında herkesin evinden bir şeyler getirdiği, sıraların birleştirilip herkesin birbirini göreceği şekilde dizildiği, orta alanın ise dans etmek ve oyun oynamak için boş bırakıldığı ve akşama kadar yenilip içilen  bir gün olarak hep aklımdadır.
Biz çocukken tabii ki böyle her şey bol bol olmadığından bu tarz etkinlikler de kıymetliydi. Belki annelerimizin misafirden misafire yaptığı keki, böreği bile burada yeme şansına sahip arkadaşlarımız vardı. Bu açıdan bakıldığında hem yerli malını anlamak, hemde karın doyurmak demekti yerli malı haftası.

Peki gelelim günümüz yerli malı haftasına. Şimdilerde yerli malı haftası maalesef  amacından sapmış durumda. Malum sınıfımızın bir watshapp grubu var ve orada dün akşam dönen muhabbet yerli malı haftasına velilerin gelip gelemeyeceği konusu. Pardon ama bu çocuklar neredeyse lise çağına gelmiş. Ortaokul sıralarında okuyan çocukların sınıfında olan bir etkinliğe dahil olmak nedir? Bana göre çokça zamanı olanların çocuklarını da sürekli gözetim altında tutmak için katıldıkları etkinlikten ibarettir. Konunun bir diğer tarafı da şu ki; zaten sınıflar kalabalık. Kırk kişilik bir sınıfa çocuklarımız zar zor sığarken (velilerin hepsi gelememiş olsa bile) bizim bu etkinliğe katılarak o sınıfın havasını daha boğucu hale getirmeye, çocukların  arasında olacak bir etkinliğe katılarak çocukların özgür alanlarını germeye ne kadar hakkımız var? Bu demek değildir ki ben çocuğumu düşünmüyorum. Alakası yok. Emin olun ben herkesten fazla bile düşünüyorumdur ama oğluma nefes alması için alan bırakıyorum. Ama bu şekilde davranarak çocuklarımızın ne özgüveninin gelişmesine yardımcı oluyoruz nede kendi başlarına bir birey olarak hayata atılmalarını sağlayabiliyoruz.

Herkes çocuğunu sever ama bu kadar çocukları pamuklara sarıp sarmalamak doğru değil. Bizim çocukluğumuzda anne-babalarımız bu kadar çok etkinliklerimize katılıyor muydu ki? biz bu kadar her şeyin içindeyiz. Yapmayalım lütfen. Azıcık duyarlı olalım. Çocuklarımızı hepimiz seviyoruz ama insan olarak onlarında kendine göre çevreleri, arkadaşları ve etkinlikleri olacak. Anaokulu öğrencisi gibi davranmak yersiz. Nefes alan, özgüvenli çocuklar olmalı. Kendi ayakları üstünde durabilmeliler. Yoksa 50 yaşına da gelse anne-baba eteğinde gezmekten kurtulamaz. 

Bir diğer mesele de, yerli malı haftasını güne dönüştürmek isteyen veliler. Saçma sapan yaptıkları yorumlarıyla sanki kısır günü yapacaklar da, ikrama karar veremiyorlar. Gönderilecek şeyler belli. Meyve, börek, içecek. Patlamış mısır olur mu? diye soranlar var. Varın gerisini siz düşünün. Anlamıyorum ben mi çok tepki veriyorum, yoksa onlar mı olayı abartıyor? gerçekten aklım almıyor. Hoş ortaokulda yerli malı haftasını da henüz anlayamadım ama neyse.

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize iyi bakın. Hava soğuk, sağlığa dikkat. Mutlu bir hafta sonu olsun.

Hoşçakalın.

Yorumlar

  1. öf okurken içim bayıldı. ben napıcam acaba çocuğu okula gönderdiğimde. hiç gelemiyorum böyle şeylere. :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büşra;
      Umarım böyle şeyler yaşamazsın diyeceğim ama daha bugün arkadaşımla konuştum veliler yerli malı diye bizde gelelim demişler. Öğretmen veto etmiş.

      Sil
  2. O kadar haklısın ki, artık öyle farklı bireyler yetiştirmeye çalışıyoruz ki, gelecek nesil adına büyük korkum var...

    Eskiden şahane olurdu yerli malı haftasını sadece ilkokul 3 e kadar yapmıştık biz :)
    Sevgimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sokağa açılan blog;
      Bende çocukluğumda çok severdim ama şimdi amacından sapmış durumda. Veliler de işin içine girince içinden çıkılmaz bir durum ortaya çıkıyor.

      Sil
  3. Belkide yaşamayadığı çocukluğunu yaşamak istiyor olabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yusuf Sezgin;
      Kısır günü yapsın. Böylelikle çocukları rahat bırakırlar :)

      Sil
  4. Öz güveni eksik çocuklar yetişiyor maalesef

    YanıtlaSil
  5. Dediklerinde sana katılıyorum. Her şey amacından sapmış.

    YanıtlaSil
  6. Maalesef bir çok alanda abartılıyor. Toplumda bahsettiğiniz gibi bir bilinç oluşturmak için daha çok okumali daha çok sorgulamaliyiz.

    YanıtlaSil
  7. Yazınızda da belirttiğiniz gibi her şey amacından sapmış durumda.. Artık bir çok etkinlik reklam malzemesi haline gelmiş durumda. Çok güzel bir konuya dikkat çektiğiniz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatih Pınar;
      Veliler olayı yarışa çeviriyor, kendileri tatmin ediyor. Olmadı bir de etkinliğin içine dahil olup bir kaç fotoğrafı sosyal medyaya atmaktan da çekinmiyor.

      Sil
  8. ha haaaa net çağı yerli malııı haftasıııı :)

    YanıtlaSil
  9. Mğfred;
    Bizim zamanımızda her şey kısıtlı olduğunda durumu olmayanlara bir anlamda yemediklerini yedirme olayıydı da şimdi resmen gösteriş.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Piyasalarda Bugün: 22 Ocak 2025

 

Közlenmiş Kapya Biber Çekirdeği Nasıl Çıkar?

Keşfedilen Bloglar 5

Herkese merhaba Ben Hayata Genç Bakış. Annemin bloğunda yazmaya başladığımda blog keşif etkinliği düzenlemiştim.

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Taner Şener Kimdir?

 

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Kübra Nur - Çirkin Ördek Yavrusu

Merhabalar Cumartesi gece başlayıp, o gece bitirdiğim bir kitap Çirkin Ördek yavrusu.

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

Jennifer Royce - Zorba Aşık Kitap Tanıtımı

Kalesini ele geçiren acımasız Lord Fergus’tan kurtulabilmek için hasta babasını geride bırakmak zorunda kalan Leydi Sheena, kalesinin ve kalbinin kapısını tüm dünyaya karşı kapatmış olan bir adama sığınmak zorunda kalır.

Seda Özerbay - Kaşıbeyaz

Merhabalar Bu sıralar sanırım fazlasıyla gülümseten kitaplar okumaya ihtiyacım var. Şöyle kafa dağıtan aşk hikayelerine. Zira havalardan sanırım içimden başka tür kitap okumak gelmiyor. Seda Özerbay'ın Kaşıbeyaz kitabı da bu kitaplardan biri. Sosyal medya da dolaşırken dikkatimi çeken ve okurken keyif aldığım benim şezlong kitaplarından oldu kendisi.