Merhabalar
Yazar röportajlarımıza çok sevdiğim aşkı yazan adam Fatih Murat ARSAL ile devam ediyoruz. Kendisine bu keyifli röportaj için tekrar teşekkür ediyor ve sizleri röportajımızla baş başa bırakıyorum.
Fatih Hocam öncelikle
bloğuma hoşgeldiniz. Tüm kitaplarını okuduğum ve kalemini çok sevdiğim bir
yazarla röportaj yapmak gerçekten çok heyecan verici. Eskişehir kitap fuarında
da sizinle tanışma fırsatı maalesef bulamadım. İmza saatinizde müsait değildim
ama umarım yeni kitap fuarında şahsen tanışma fırsatı bulabilirim. Dilersiniz sorularımıza
geçelim.
* Kısaca kendinizden
bahseder misiniz?
Evli ve bir erkek çocuk babasıyım. İstanbul doğumluyum. Ömrümün
yarısı doğuda geçti. Boş zamanlarımda sinemaya gitmeyi, resim yapmayı,
bilgisayarla uğraşmayı, bol bol gezmeyi tercih ediyorum. Kitap yazmayı ise
aralara sıkıştırıyorum.
*
Yazmaya ne zaman başladınız?
Tam yılını hatırlamıyorum ama sanırım on yıla
yaklaştı. Bir ramazan günüydü. Zaman geçirmek için okuduğum bir romanı hiç
beğenmeyince “Ben bile daha iyisini yazarım” deyip kızmıştım. Birkaç gün sonra
da öylesine yazmaya başladım. Şahane Gelin’i yazarken hiçbir planım, amacım
yoktu. Sadece kendim için yazmaya başladım. Zaten o dönemde Türk yazarlara
karşı hiçbir yayınevi açık değildi. Bugünlere gelmek ise tamamen tesadüf eseri
oldu.
* Kitap
ya da genel olarak yazma konusunu nasıl seçiyorsunuz? Etkileşim var mı? Yoksa
tamamen tesadüf mü? Yani kurguyu önceden mi
belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir?
Genel olarak kurguyu önceden belirlerim. Bazen çok zahmetli bir
aşamada olur. Bazen de bir iki günde yerine oturur. Basit aşk romanları
yazmaktan hoşlanmıyorum. Araştırmadan yazdığım romanım pek yoktur. Genellikle romanların
sonu belli diye eleştiriliyorum. Tabii ki belli olacak. Ben mutlu sonları olan
aşk romanları yazıyorum. Kitap kahramanlarından birisini öldürmek hikâyenin
sonunu ilginç gösterecekse, eksik olsun. Hangi mutlu sonlu aşk romanının bitiş
şekli belli değil ki? Kurgu aklıma
genellikle aniden gelir. Aynı anda iki romanı yazdığım bile olmuştur. Tıpkı
şimdiki gibi. Her zaman yol haritam bellidir. Yani
romanın başı, ortası ve sonunda neler olacağını bilirim. Araları da yavaş yavaş
uygun gelişmelerle doldururum. Çok ender olarak düşündüğümün dışında bir
kurguya geçerim. Yine de aklımdaki sona ulaşırım.
*
Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazmaya devam eder miydiniz?
Elbette yazmaya devam ederim. Çünkü ben kendim için yazdığımı her
fırsatta söyledim. Benim hiçbir tarihte para kazanayım, ünlü olayım gibi bir
düşüncem olmadı. Olmadığını da beni yakından tanıyan herkes bilir. Ben yazmaya
başladıktan, tanınmaya başladıktan sonra bile kişilik olarak hiç değişmedim. Rahatlamak
için yazdığım şeylerin başkalarını da rahatlatabileceğini düşündüğümden,
insanlarla paylaşmaya karar verdim. Şu var ki zaman zaman yazmayı bırakmayı da düşündüm.
Bazen o kadar acımasız ve gereksiz saldırılar, eleştiriler oluyor ki, ben bunun
için mi devam ediyorum diye düşünüyorsunuz. Mesela geçen gün instagramda bir
kadın, bir önceki romanımdan nefret ettiğini yazmıştı. Bir romandan nasıl
nefret edilir ki? İçinde ensest ilişki mi var? Cinayete veya tecavüze
yönlendirme, aile ilişkilerine saldırı mı var? Konuyu sevmezsin. Karakterleri
sevmezsin. Bunu anlarım. Okumazsın o zaman. Ama okuyup da nefret ettim ne demek
hiç anlayamıyorum.
* İlk
kitabınızı çıkarmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz?
Sanırım o zamanlar altı kitabım internette paylaşımdaydı. Altı veya
yedi yıl önceydi. Yazdıklarım neden sadece bende kalsın deyip, internette her
hafta bir tanesini paylaşmıştım. İnanılmaz bir hızla kitaplar popüler oldu.
Zamanla bazı okurlar "neden kitapları bastırmıyorsunuz?" hocam diye sordular.
Sorular sıklaştığında benim de aklıma olabilirliği gelmeye başladı. Tabii o
zamanlar tek bir yayınevi bile, adı hiç bilinmeyen bir Türk yazara karşı ılımlı
değildi. Hele erkekseniz, aşk romanı yazıyorsanız işiniz iki misli daha zor.
Ben de ilk romanımı kendi paramla bastırdım. Aslında basan yayınevinin beni
yılda 250 adet bile satamayacağım konusunda uyardığını söylemeliyim. Neyse ki
öyle bir şey olmadı ve yatırdığım paranın fazlasını geri aldım. Dürüstlüğü ve yardımları
için Cinius’a buradan teşekkür ederim.
*
İnsanların çoğu "hayatımı yazsam roman olur" der. Sizce herkes kitap
yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir?
Bu konuda bana çok mesaj geliyor. "Hocam ben
yazamıyorum ama size hayatımı anlatayım, siz yazın, kesin roman olur" diyorlar.
Bunu iki sebeple yapmam. Birincisi gerçek hayatlar benim yazım tarzıma uygun
değil. İkincisi, bunları süsleyerek yazabilirim belki. Sonlarını da güzel
yapabilirim. Fakat roman tutarsa bir de, başıma kesin iş alırım. Bu sefer
kalkar birisi benim hayatımı yazdı diye ileride hak iddia eder. Ben en ufak bir
pürüz olmasın diye tek bir aşk romanı bile okumuyorum. Bu şekilde bana
başvuranlara da, sen kendin yaz diyorum. Nazikçe tabii. Onlar yazabilirler mi
peki? Yazabilirler. Bir ara Wattpad’e göz atmıştım. Romanlarımın bazıları
tarafından çalındığını söyleyip beni uyaran kişiler olmuştu. Baktıklarımın çoğu
o kadar kalitesiz, düşük cümleli, başı sonu belli olmayan hikâyelerdi ki! O
mecrayı ünlü olmak, kitap bastırmak adına kullanan çok kişi var maalesef. Bir
şeye yüreğinizi koymazsanız, başkaları için yaparsanız, bence çok başarılı
olamazsınız. Kısacası herkes kendi hayat hikâyesini yazsa, Wattpad’de mutlaka
okuyan bir kesim olur. Fakat oradan daha ileriye gider mi? bilemem. Çünkü roman
yazmak sadece aklındakileri kâğıda dökmek değildir. Büyülü kelimelerle
insanların hayal gücüne konuk olmaktır.
* Yazma
ritüelinizden bahseder misiniz? Mesela hangi ortamda, hangi metaryallerle,
hangi müzikle ve nasıl bir coğrafya da yazmayı tercih edersiniz?
Genellikle oturma odamızda, televizyon açıkken, yanımda eşim de
varken yazarım. Gündüz yalnız başıma ve sessiz bir ortamda yazmayı pek
sevmiyorum. Ruhum sıkılır öyle. Akşamları bana çok uygun. Küçük seyyar laptop
masamı kendime çeker, bazen televizyon izlerken bazen de müzik dinlerken
yazarım. Yazdığım kurgunun ruh haline göre değişir. Fakat en verimli olarak
herkes yattığında, gece ikiye kadar olan kısımda yazıyorum. İşte o zaman
televizyon da olmuyor. İşte o zaman yalnızlık beni sıkmıyor. Sessiz bir
ortamda, kendimi tamamen romanın içine yerleştiriyorum.
*
Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için
tavsiyeleriniz var mı?
İlk olarak bence öncelikle kendi tarzlarını bulsunlar. Başkalarının
konularından esinlenmelerle, başkalarının kelimeleriyle başarılı olmak çok zor.
En moda sözcük esinlenme oldu bu arada. Birisinin konusunu alıyorsunuz. Kar
yerine yağmur, garson kız yerine barmen kız yazıyorsunuz. Adlarını
değiştiriyorsunuz. Bir yerden sonra konunun ipini kaçırıp belki kendinize ait
bir konuya da sapabiliyorsunuz. Fakat neticede orijinal olmuyor. Ben de
orijinal yazıyorum diye iddia etmiyorum. Elbette benim yazdığım konuların
benzerleri de olabilir. Fakat yüzde on benzerlik bile büyük bir şanssızlık
olurdu ki, ben buna izin vermem. Yazmadan önce ve yazdıktan sonra pek çok
kişiye danışıyorum. Daha basılmadan önce soruyorum bu insanlara hiç benzerini
okudunuz mu diye. Ben okumasam da onlar okumuş olabilirler. Unutmayalım ki
büyük yazar Shakespeare tüm konuları yazmış. O yazmış diye biz kendi dilimizle
ve anlayışımızla yeni bir şey yazmayalım mı?
İkinci olarak kurguyu
iyi planlasınlar. Eksik bir şey olmamalı. Ben gün gün tarih cetveli tutarım.
Hangi kahramanım ne zaman doğmuş, ne zaman evlenmiş ve hatta ne zaman hamile
kalabilir hepsini yazarım. Son romanımda adli tatili bile düşünmek zorunda
kalmıştım. Bunu da bana bir okurum hatırlattı.
Üçüncü olarak öncelikle
kendi zevkleri için yazsınlar. Başkaları için yaptığınızda, kendi ruhunuzu
kaybediyorsunuz. Bana bazı şeyleri değiştirmem konusunda o kadar mahalle
baskısı oluyor ki, cidden büyük sıkıntı yaşıyorum. Tarzımı değiştirmeyi
düşünüyorum ama inatla hakaret edenler, küçümseyenler, başkalarını alkışlarlarken
bir erkek yazdığı için küçük görenler oluyor. Yine de FMArsal okuyanlar ne ile
karşılaşacaklarını biliyorlar. Okumak bir zorunluluk değil, bir tercih olduğu
için kimsenin sözlerini takmıyorum. Yeni yazarlar da takmadan, kendilerine
özgün bir tarz bularak zevkle yazsınlar.
* Bir
gün kurgu olmayan bir şey yazmayı düşünüyor musunuz?
Şimdilik öyle bir düşüncem yok. Hangi kurgu
yüzde yüz gerçektir ki? Veya hangi kurgu yüzde yüz hayaldir? Benim
yazdıklarımın da çoğu gerçek hayattan alıntılarla doludur. Kimse bilmez ben
bilirim. Sadece bazen süslemek, insanların keyifle okumasını sağlamak gerekir.
* Bir yazar olarak
okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimler?
Aşk romanı okumuyorum ama adlarını duyduğum pek çok değerli yazar
var. Şu anda çoğu da bizim yayınevimizde. Genellikle macera ve bilimkurgu
romanları okumayı seviyorum. Fakat bir süredir okuyamıyorum. Roman yazmak ciddi
zamanımı alıyor. İş hayatım da yoğun. Yine de okursam eğer, mesleki olarak
bilgisayar kitapları ve bilimsel kitaplar daha çok hayatımda yer alıyor. Eminim
CodeGear, Delphi, Coraldraw, Lightwave desem çoğu okurum için pek bir anlamı
olmayacaktır.
* En son hangi kitabı
okudunuz?
Doğrusunu söylemek gerekirse, dinlenmek için kendi kitabım olan İki
Renk Aşk kitabını okumuştum. Zaman geçince kendi yazdığınızı bile başkasının
kitabıymış gibi okuyabildiğinizi fark ediyorsunuz.
* Şu anda yazmış
olduğunuz yayımlanan on dört kitabınız var ve son kitabınız Aşk Başka Bir Şey
yayımlanalı çok uzun zaman olmadı. Fakat yine de yeni kitap veya yeni projeler
var mı? (Fazlasıyla aç gözlü olduğumu kabul ediyorum )
Şu anda Ödünç Aşk kitabı üzerinde çalışıyorum. Bir de yeni kurgusu
olan bir roman üzerinde çalışıyorum. Bunu ilk kez size bildiriyorum. Aslında
yazmaya başladım bile. Biraz ilerleyeyim nasıl bir şey olduğunu açıklarım
sanırım.
Bu çok güzel bir haber ve bana bu haberi verdiğiniz için inanılmaz mutlu oldu. Çok teşekkürler. Çıkış tarihini dört gözle bekliyor olacağım :)
Bu çok güzel bir haber ve bana bu haberi verdiğiniz için inanılmaz mutlu oldu. Çok teşekkürler. Çıkış tarihini dört gözle bekliyor olacağım :)
* Asıl mesleğiniz nedir?
Asıl mesleğim öğretmenlik. Meslek lisesinde Makine Teknolojileri
öğretmeniyim. Kitap yazmaktan bile çok sevdiğim bir meslektir öğretmenlik. Hiçbir
gününden pişman olmadım. Öğrencilerimi ve birilerine bir şey öğretmeyi
seviyorum.
* Yazmak sizin için
hayat boyu sürecek serüven mi? Yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman
var mı?
Daha evvel de dediğim
gibi, zaman zaman bırakmayı düşündüğüm oldu. Sanıldığı gibi ışıltılı bir şey
değil yazmak. Başkalarıyla paylaştığınız hiçbir şey kolay değil aslında.
Şimdilik kesin bir şey diyemem. Zaman gösterecek. Elbet bir gün tükendiğim bir
zaman da gelecektir.
* Günümüzde gençlerin
sosyal medya sitelerinde çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sadece gençler değil ki. Herkes bu hastalığa tutulmuş. Bilemiyorum
ama çağın vebası sanırım. Artık daha az konuşuyor, daha az sosyal faaliyetlere
katılıyoruz. Eskiden televizyondu bizleri ayrıştıran. O bile sadece
geceleriydi. Sosyal medyanın ise hayatımızda hiçbir saat dilimi yok. Her an
onunla iç içeyiz. Kâr zarar oranına bakarsak, bence zarardayız. Belki o da
zamanla eskiyecek. Belki bizi yine meşgul edecek daha farklı bir şey hayatımıza
girecek. Engel olamadığımız gelişmeler bunlar. Öğrencilerime de engel
olamıyorum. Bahçede koşarak top oynayacaklarına, yan yana telefonlarıyla ağ
üzerinden oyun oynuyorlar. Elden bir şey gelmiyor maalesef. Z kuşağı deyip işin
içinden çıkıyorlar.
* Günümüz gençliğine üç
tavsiye verecek olsaydınız bunlar ne olurdu?
Bir eğitimci olarak kendimi tavsiye verecek konumda hissediyorum.
Birincisi, donanımlı olsunlar. Boş işlerle uğraşacaklarına
kendilerini yetiştirip, hayatta silah olarak kullanabilecekleri bir şeyleri
öğrenmeye çabalasınlar.
İkincisi, vatana millete
hayırlı gençler olsunlar. Kavgadan değil, barıştan ve çalışkanlıktan yana
olsunlar.
Üçüncüsü de, ailelerine
ve milli değerlere saygılı olsunlar. Bizi biz yapan ailemiz ve değerlerimizdir.
* Kitaplarınızda
yayımlandıktan sonra şunu yazsaydım yada şunu yazmasaydım dediğiniz oldu mu?
Pek olmadı. Beğensinler veya beğenmesinler, her kurguda mecburi
şartlar vardır. O şartı kaldırırsanız, kurgunuzun diğerlerinden hiçbir farkı
kalmaz. Şahsen ben farklı bir bakış açısı ile yazdığımı düşünüyorum. O yüzden
yazdıklarımdan pişman değilim.
* Yazmadığınız zaman ne
yaparsınız?
Çoğu zaman bilgisayarla uğraşırım. Bunların içinde programcılık,
animasyon ve mesleki derslerden olan Solid gibi şeyler var. Tasarım yapmayı çok
severim. Bilgisayar bunun için bana imkân sunuyor. Diğer zamanlarda ise gezmek
en büyük zevkim. Sinemaya gitmek ve yemek yapmak da öyle. Hepsi de dinlendirici
şeyler.
* Kitap fuarlarıyla
ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Bazı kişiler bu fuarlardan bizim bolca para kazandığımızı
düşünüyorlar sanırım. Ayrıca, fuarlar çoğaldıkça, hakarete varan sorular
gelmeye başladı. Neden falanca kente fuarımıza gelmiyorsunuz gibi. Kimse
farkında değil ki, biz bu fuarlara gelmek için dört beş saat önceden yollara
çıkıyoruz. O da uçakla gidersek. Uçak olmayan yerler de var. Saatler süren
araba yolculukları var. Üstelik erkenden de fuara gelip neredeyse görevlilerle birlikte
fuarı açıyoruz. En son Samsun fuarında tam beş saat hiçbir şey yapmadan
sandalyede oturup imza saatinin gelmesini bekledim. Geri dönüş de ayrı bir
dert. Gece üçte dörtte evde oluyoruz. Sadece ve sadece iki saat okurumuzla
birlikte olalım diye... Para kazanmadığımız gibi cebimizden para harcadığımız
da oluyor. Fuarlar çoğaldı. Aynı anda birkaç fuar olabiliyor. Ne yazık ki aynı
anda tek bir fuarda olabiliyoruz. Üstelik bizim de bir özel hayatımız, iş
hayatımız var. Her fuara geleceğiz diye bir şey yok. Okurlarımızın bunları
dikkate alması gerekiyor.
Diğer yandan kitap
fiyatları fuarlarda gerçekten ucuz değil. Ucuz değil ama o standların kiralama
fiyatlarını duysanız, neden pahalı olduğunu anlarsınız. Hiçbir yayınevinin o
kirayı ve çalışanlarının ücretini kurtardığını sanmıyorum. Sadece reklam adına
ve orada olmak adına fuarlara katılıyorlar.
* Hayatınız boyunca
yaşadığınız pişmanlık var mı?
Vardır tabii. Kimisi komik. Mesela çok yakın bir tanıdığınıza
dalgınlıkla başkasının ismiyle seslenmek gibi. Fakat pişmanlıklarımız,
hatalarımız, bizi biz yapan şeylerdir. Onları sahiplenip yolumuza ders alarak
devam etmek en iyisidir.
* En büyük korkunuz
nedir?
Asla malcı mülkçü olmadım. En büyük korkum sevdiklerime bir zarar
gelmesidir.
* Aşk sizce nedir? İlk
görüşte aşk var mıdır?
İlk görüşte aşka inanırım. Fakat aşk kalıcı değildir. Bir ateş gibi
düşünün. Hızla büyüyen, harlayan bir alev. Her şeyi yakar o an. Ancak sonra
birden küçülür. Eğer sağlam bir temeli yoksa, alev kolayca yok olabilir. Fakat
geride bir köz bırakmışsa, bu sevgidir işte. Sevginin dayanıklılığı fazla,
etkisi uzundur. Zaman zaman közü karıştırıp canlandırmak, her birbirini seven
çiftin yapması gereken şeydir. Yemeğe gitmek, sinemaya gitmek, bebek sahibi
olmak, acı veya tatlı bir şeyleri paylaşmak o közü her zaman canlı tutar. Aşk
sevgiye kavuşur.
* Okurlarınızla aranızda
nasıl bir bağ var?
Ben özel bir bağ olduğunu düşünüyorum. Benim okurlarım genellikle
olgundur. Yaşları küçük olan pek yoktur ama olsa bile onlar da kişilik olarak
olgundurlar. Ağırbaşlı, kibar insanlardır. Aksi tür bir okur bizim ailemizde
barınamaz. Kendisini hemen belli eder zaten. Ben çoğu okurumun derdini, özel
hayatını bilirim. Onların bilmemi istediği kadarıyla tabii. Çocukları olduğunda
onlarla birlikte sevinirim, dertleri olduğunda onlarla birlikte üzülürüm. Biliyorum
ki onlar da benim için aynısını düşünürler.
* Son olarak eklemek
istedikleriniz var mı ya da okurlarınıza mesajınız var mı?
Mutlu sonları seviyorsanız, keşke biz de böyle aşklar yaşasaydık
diyorsanız, aile ve dostluk birliği yüzünüzü güldürüyorsa, FMArsal romanlarında
uzun süre görüşeceğiz demektir. Herkes sağlıcakla kalsın. Teşekkürler.
Not : Bu röportajı
bloğunda okuyup yorum yazan iki kişiye imzalı istedikleri bir kitabı hediye
edeceğim.
Fatih Hocam keyifli bir
sohbet oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda sizi yine bloğumda konuk edebilirim.
Zaman ayırıp röportaj yaptığınız için tekrar teşekkür ederim. Kitap hediyeleriniz için de çok teşekkürler. Yolunuz açık,
okurunuz bol olsun.
Çok güzel bir röportaj olmuş. Yazarın Şahane Gelin kitabını okudum sadece. Diğer kitaplarını da kısa zamanda okumak istiyorum. Emeklerinize sağlık.
YanıtlaSilDiğer kitaplarını da mutlaka okumalısınız :9
Silne güzel bir röportaj :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler canım :)
SilCanım keyifle okudum ve istanbula gelince kitaplarına bakacağım.
YanıtlaSilSevgilerimle 😍
Mutlaka bak canım. Çok güzel kitapları var. Sevgiler benden canım ;)
SilAşk başka bir şey kitabının yeni çıkmasına rağmen beklediğimiz ödünç aşk kitabından sonra yazımına başlanmış yeni bir kitabın müjdesini almak çok mutlu etti beni, ayrıca çok teşekkür ederim Beyda'nın kitaplığına ve Fatih Hocama bu güzel röportaj için. Hoşçakalın 🤗
YanıtlaSilBiz teşekkür ederiz. Bu gerçekten de çok güzel bir haber gerçekten. Bende sabırsızlıkla yeni kitabın çıkmasını bekliyorum. Sevgiler :)
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilheey saol güzel sohbetti :) evde tv ve müzik açıkken yazması değişik. genelde herkes sessizlikte yazar ve de yalnızken :) okuycam ben de kitaplarını tabikideee :) aşk romanlarını demekkiii otomatiğe bağlamış :) belki farklı türler de yazar işallah :)
YanıtlaSilEvet bu zamana kadar hep aşk yazdı. Belki de yazar kimbilir? Bende yazarken sessizlik ve hafifi müzik olmasını tercih ederdim. Tv açıkken yazamam bende :)
SilFatih Murat Arsel yeni haberdar olduğum ve romanlarını çok merak ettiğim bir yazar. Yakında okuduğum kitaplar bitince FMArsel'in romanlarından birine kesinlikle başlayacağım ve bu güzel rööportaj için hem Beyda'ya hem de FMArsel'e teşekkür ederim :)
YanıtlaSilBiz teşekkür ederiz canım. İnşallah diğer kitaplarını da kısa zamanda okuyabilirsin :) Sevgiler ;)
SilOkudum yazıyı.İnşallah o iki kişiden biri ben olurum.
YanıtlaSilGençlere tavsiyelerine de katılıyorum.Hoşuma gidiyor röportaj okumak.Devamı gelsin istiyorum :)
Yeni röportajlar gelecek canım. Bol şanslar olsun :)
SilSon iki kitap hariç tüm FMArsal kitaplarını okudum ve begendim. Son iki kitabıda okumak isterim. Güzel bir sohbet olmuş yüreğinize sağlık
YanıtlaSilUmarım kısa zamanda okuma fırsatınız olur. Çok teşekkürler. :)
SilBende bir gün böyle başlayıp kitap yazasım var yazar gibi :D
YanıtlaSilO bende de var canım :)
SilÇok güzel röportaj olmuş. Kitaplarını aldığım zaman bitmesin diye elimden geldiğince geç okumaya çalıştığım yazarlardan birisi fatih hoca oda en fazla 1 veya 2 gün oluyor �� Başlayınca da hemen bitiyor �� Kalemine bayılıyorum kişiyi hiç sıkmıyor aksine biran önce sayfa bitsin diğer sayfaya geçeyim diye hep can atıyor insan en azından benim için böyle. Bütün kitaplarını okudum hepsi birbirinden güzel. Herkesin olduğu gibi bende de ayrı yeri olan kitapları var. Karekterler ve özellikleri de ayrı bir güzel. Bazen öyle bi cümle okuyorsunuz ki adeta ders niteliğinde. Fatih Murat Arsal okuyupta pişman olan yoktur diye düşünüyorum. Ödünç aşk yazılıyor,yeni bir kurgu da var daha ne olsun �� bir an önce bitmesi dileğiyle �� Fatih hocadan imzalı hediye kitap �� süper ötesi olurdu ��
YanıtlaSilÇok teşekkürler. Fatih Hocam'ın kitaplarını okumaya başladığımda neredeyse bir günde bitiyor. Sonra doyamayıp tekrar tekrar okuyorum. Bol şanslar o zaman :)
SilÇok güzel röportaj olmuş. Kitaplarını aldığım zaman bitmesin diye elimden geldiğince geç okumaya çalıştığım yazarlardan birisi fatih hoca oda en fazla 1 veya 2 gün oluyor 😄 Başlayınca da hemen bitiyor 😩 Kalemine bayılıyorum kişiyi hiç sıkmıyor aksine biran önce sayfa bitsin diğer sayfaya geçeyim diye hep can atıyor insan en azından benim için böyle. Bütün kitaplarını okudum hepsi birbirinden güzel. Herkesin olduğu gibi bende de ayrı yeri olan kitapları var. Karekterler ve özellikleri de ayrı bir güzel. Bazen öyle bi cümle okuyorsunuz ki adeta ders niteliğinde. Fatih Murat Arsal okuyupta pişman olan yoktur diye düşünüyorum. Ödünç aşk yazılıyor,yeni bir kurgu da var daha ne olsun 😄 bir an önce bitmesi dileğiyle 🙏 Fatih hocadan imzalı hediye kitap 🤔 süper ötesi olurdu 😄
YanıtlaSilöncelikle bizi fatih hocam ile buluşturduğunuz için teşekkür ediyorum. süper bir röportaş olmuş. fatih hocamın son kitabı hariç tüm kitapları var, ve okudum, çok beğendim.
YanıtlaSilfatih hocam benim için bir yazardan çok abi gibidir. ve kaybetmeyi göze alamayacağım insanlardandır. allah yolunuzu açık etsin fatih hocam. inşallah çok daha güzel yerlerde göreceğiz sizi. :)
Biz Fatih Hocam'a çok teşekkür ederiz. Röportaj isteğimizi kırmadığı için. Kesinlikle ne yazsa okuyacağım yazarlardan :)
Silbu arada yeni kitapların haberide beni çooook mutlu etti. :)
YanıtlaSilEvet yeni iki kitap projesi varmış. Bu haber beni de çok mutlu etti. Umarım kısa zamanda kağıt kokusuyla buluşur :)
SilUzun ve dolu dolu bir roportaj olmuş... Sorular ve cevaplar profesyonel yayıncıların mecbualarındaki gibi ihtimamla hazırlanıp cevaplanmış... Tebrik ediyorum... Yazarı ilkkez sizden duydum... samimi ve dobra (açık) bir kalemmiş... Kitabını okumak ta nasip olur inşallah...
YanıtlaSilİnşallah mutlaka okuyun. Aşkı çok güzel yazıyor. Kurguları güzel. Sıkılmıyorsunuz ve en önemlisi de bana göre mutlu sonlar :)
Silgençlere tavsiyesini çok sevdim donanımlı ve boş işlerle uğraşmayan gençlerin yetişmesi dileğiyle
YanıtlaSilİnşallah canım :) Teşekkürler...
SilÇok güzel bir röportaj olmuş sorularına sağlık :)
YanıtlaSilSağol çok teşekkürler:)
SilMuhteşem bir roportaj olmuş 😊 keyif alarak okudum. Harika sorular ve muhteşem yanıtlar. FMArsal farkı 💖💕
YanıtlaSilBen iki renk aşk Vural ile başladım ve diğer eserler ile devam ediyorum. Iyi ki varsiniz güzel yürekli yazarımız. Sayenizde imza kuruklarinda cok guzel dostlar edindik. Seni cok seviyoruz 💖💕💟
Çok teşekkürler. Bizde kendisini ve kalemini çok seviyoruz :)
SilBir yazarı tanımak gerçekten çok keyifli. Soruları da iyi seçiyorsunuz, tebrikler
YanıtlaSilOkuduğunuz için ben teşekkür ederim :)
SilYurdagül kızımın yayınını gördüm. Usta bir -aşk romanı- yazarından haberim oldu Beyda'cığım. En çok da benim okumam lazım sanırım. Paylaşım için teşekkürler kızım :)
YanıtlaSilEvet evet oku Ece abla sen mutlaka. Çünkü akıcı bir kalemi var. Ben seviyorum. Umarım sende seversin. Sevgiler :)
SilÇok güzel bir röportaj olmuş. Emeğinize sağlık. Yazarın cevapları da çok samimi ve içten. Çok beğendim. Kitaplarını da alıp okumayı isterim.
YanıtlaSilCanım öncelikle bloğuna yorum yapamıyorum. Sanırım bir sorun var. Oturum açmadınız diye wordpress ekranına yönlendiriyor. Yazarı bencede okumalısın. Tüm kitaplarını okumuş biri olarak aşkı kesinlikle çok güzel anlatıyor :)
SilGüzel bir röportaj olmuş. Sayenizde yazarı daha iyi tanıma fırsatı bulmuş oluyoruz. Yazma zamanı değişikmiş bu arada. Emeğinize sağlık:)
YanıtlaSilCanım çok sağol. Umarım daha nice yazarlarla tanıştıracağım sizi.
Sil