Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar

Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

İzmir, adı gibi İzmirli bir genç kız. Annesi ve babasıyla yaşayan evin tek çocuğu ama bir o kadar da asosyal. Hayatı internet ortamında geçen, ailesiyle bile doğru dürüst vakit geçirmeyen, okulda arkadaşı bile olmayan biridir İzmir. 

İzmir'in kendi dünyası bir akşam sosyal medyada bulunan hesabına gelen bir mesajla sarsılır. Mesajın sahibinin profilini inceler ve kendisine cevap yazar. Mesaj sahibinden gelen son mesajla içi içini yerken kendisini uyku tutmaz. Mesajda yazanın delilik olduğunu düşünse de, İzmir kendisini ertesi günü Ege'ye mesaj yazarken bulur ve böylece İzmir'den Fransa'ya uzanan 3391 kilometrelik aşkın ilk tohumları da atılmış olur. Peki aradaki bu kadar kilometre farkına rağmen bu beraberlik nasıl olacaktır? İzmir'in Ege'si yada Ege'nin İzmir'i için mesafelerin bir önemi olacak mı?

3391 Kilometre kitabında çok derinlemesine olmayan mesafe aşkını okuyacağımı düşünüyordum ama ne yalan söyleyeyim böylesine bir mesafe aşkını da beklemiyordum doğrusu. İkilinin diyaloglarını okurken o kadar kendimden geçmişim ki, o anları resmen yaşadım sanki. 

Ege'nin ışıklarına, İzmir'e yaptığı jestlere bayıldım. İzmir hayatında pek güzel şeyler yaşamamış olsa da, Ege sayesinde güzel günler, güzel anlar yaşadı. 

Mesafe aşkının böylesine güzel yaşanabileceğini ama bir o kadar da nasıl zorlukları olduğunu da çok güzel göstermiş Beyza Alkoç bizlere. Kendisini bu konuda tebrik ediyorum. Zira kötü zamanlarımda bana iyi gelen kitaplardan birisi oldu. Mesafe aşkını okumak, hissetmek istiyorsanız bu kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum. Üzerinde konuşulması gereken, bir o kadar da konuşulması gerekmeyen bir kitap. Kitapla ilgili çok fazla altını çizdiğim cümle oldu. Yazarın diğer kitaplarını edinebilirsem okumak isterim.

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize iyi bakın. Okumaya devam. Hayata dair yeni notlar alın ve uygulayın. Gülümseyin. Hayat somurtacak kadar uzun değil. Hayırlı Cumalar.

Hoşçakalın.

Tanıtım Bülteninden

Bir Mesafe Aşkı Hikâyesi

Yağmur böyle güzel yağar mı bir daha şimdi çıkıp ıslanmazsak?

“O gün, bana ‘Sinemaya gidelim mi?’ diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan… Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkânsız olduğunu bile bile ‘Sinemaya gidelim mi?’ dedi…”

Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu almadığınız, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce, hatta denizlerce, adalarca ve şehirlerce uzakta olan bir insana âşık olur muydunuz? 

Kendinize yapar mıydınız bunu?

Bu hikâye, uzak bir ilişkinin hikâyesi! Birbirlerini görmeden ve duymadan, aylar boyunca gece gündüz konuşan; birbirlerine bu kadar uzak, ama bir o kadar da yakın olan; aralarına giren onca kilometreye rağmen birbirlerine âşık iki insanın hikâyesi! Burası bizim gezegenimiz, burada her şey anını bekler. Burası, bizim 3391 kilometrelik gezegenimiz…

“Seni görmem için yanımda olmana gerek yok. Gözlerim kapalıyken de görebiliyorum seni. Zaten seni gözlerim kapalıyken görebiliyorum sadece…”

Basım Yılı : 2018

Sayfa Sayısı : 472

İndigo Kitap