Ana içeriğe atla

Mehmed Uzun - Sen Kitap Alıntısı

Eğer insan, geleneğinde aydın yaratıcılığı bulunmayan bir sosyal gruptan yeni bir “tip” ve entelektüel yaratmak isterse, akıldan çıkarmaması gereken en önemli şey, bu işin son derece güç bir iş olduğudur.
Antonio Gramsci

Delikanlı! Milletinin tarihinden bir yük yüklemişsin. Ağır bir yüktür bu. Zaten ağır yük, yiğide düşer, yiğidin işidir yani ağır yük taşımak. Bunu sırtlayıp gittikçe yükselen, asi dağlara doğru gidiyorsun. Ovadan uzaklaşıp yükseldikçe yoruluyorsun, fakat bir o kadar da büyüyüp güçleniyorsun. Etraf değişiyor, tanıdık olmayan şeyler çıkıyor yoluna.
Celadet Alî Bedirxan

1
Böcek böcek
Şıpıdık terliklerinle
Simli kıyafetlerinle
Nereye gidiyorsun böyle

Evet böcek, büyükannem böyle anlatmaya başlıyordu masalını. Ben de iyice bellemiştim. O bitirince, sözü ben alıyordum.

Böcek böcek
Şıpıdık terliklerinle
Simli kıyafetlerinle
Nereye gidiyorsun böyle

Güzeldi, çok seviyordum bu masalı. Doğrusunu söylersem sadece masalını seviyordum. Seni değil, kusuruma bakma ama böyleydi. Sen biraz ürkütücü geliyordun bana. Ürkütücü, pis ve kötü bir hayvan. Aklımda niçin böyle kalmıştın, bilmiyorum. Sanırım bana böyle anlatılmıştın, ben de seni böyle bilmiştim. Hayır, hayır sen böyle değilsin, güzel böcek. Sen güzel ve yararlı bir hayvansın. Burada bu yalnızlığın içinde bana arkadaş, yoldaş olmuşsun baksana.Sevgili arkadaşım böcek! Burada, bu daracık, bu karanlık yerde sana rastlayacağıma, seni misafir edeceğime kim inanırdı. Senin masalını çok dinlemiştim. Büyükannem, annem, yengem, teyze ve halalarım, masalını defalarca anlatmışlardı bana. Ben de her defasında dikkatle dinlerdim. İnan ki hiçbir zaman şunu demedim:
“Hayır... yeter artık, bu masalı biliyorum.”
Hiçbir zaman demedim:
“Hayır... yeter artık, ben bu masala doydum.”
Demiyordum. Çünkü masalını seviyordum. Hayır hayır kuşkuya düşme, şimdi seni de seviyorum. Seni yakından gördüm, tanıdım seni. Sen hayal ettiğim böcek değilmişsin. Sen güzel, biçimli bir böceksin. Şimdiymiş gibi hatırlıyorum. Üzüm bağımızdaki yığınların, keseklerin arasında zıplar, asmaların arasında oynarken masalın hiç dilimden düşmezdi. Hem oynuyor, hem de söylüyordum:

Böcek böcek
Şıpıdık terliklerinle
Simli kıyafetlerinle
Nereye gidiyorsun böyle

Yok, olmaz... şimdi hiçbir yere gitmeyeceksin. Seni bırakmam. Misafirimsin. Bu gidişin masal icabıdır. Şimdi buradasın. Ne ninem, ne annem, ne bağ, ne yığın, ne oyun, ne de onların güzelliği kaldı. Şimdi buradayız. Yalnız, kimsesiz, biçare. Bu delikte bir başımızayız. Bizi tutuklayıp buraya attılar. Yedi çelik kapının arkasına... Prangalara, zincire vurdular. Sahi, sen nereden gelip düştün buraya? Haydi, bırak bunları. Bunların üzerine düşünemem. Sızılarım, bedenimdeki acılar düşünmeme izin vermiyor. Sen sağ ol! Bu bana yapılacak en büyük yardımdır. Burada sana daha fazla misafirperverlik gösteremiyorum kusuruma bakma. Ne yapabilirim? Ne halde olduğumu görüyorsun sen de. Ama konuşabiliriz. Birbirimize bazı şeyler sorabiliriz. Birbirimize hikayemizi anlatabiliriz, ahvalimizi dile getirebiliriz. Evet, evet anlıyorum, sen konuşamazsın. Ama önemli değil, ben konuşurum, sen de dinlersin.

Hayır, hayır... kaçma. Seni hayatta bırakmam. Kaçma kız. Nereye böyle? Nereye gitmek istiyorsun? Hayır, gitmek yok. Hayatta bırakmam. Sen burada, yanımda kalacak, beni dinleyeceksin. Nasıl öyle düşünebilirsin. Sen esir değilsin ki. Esir olan benim, başkasını nasıl esir alabilirim ki? Misafirimsin. Hâlâ bir arkadaş aradığımı, konuşmak istediğimi anlamadın mı? Böcek, yalnızlık, yalnız kalmış olmak zordur. Nasıl hissediyorsun bilmiyorum ama bu küçük delikte, arkadaşsız, dostsuz, kimsesiz kalmak çok zahmetli bir iştir. Gerçi ben alıştım ama yine de zordur. Sahi kaç gün oldu buradayım? Ben bile unuttum. Artık önemi yok. Kaç gün olursa olsun. Ne zaman isterlerse o zaman çıkarsınlar beni, eğer isterlerse beni öldürebilirler de. Canları bilir.

İnsan neden böyle? Niçin çabuk alışıyor her şeye? Böcek, hiçbir zaman böyle güç şartlarda yaşamamıştım ve hiçbir zaman böyle bir şeyin başıma geleceğini de düşünmemiştim. Yaşadıkça ayakta kalacağım. Doğrudur, her yanım dağılmış. Ama yaşıyorum ben. Görmüyor musun, seninle konuşuyorum ve böylesi bir zorluğa da alışmışım.

İyi oldu, çok iyi oldu buraya gelişin. Bilmiyorum, belki de önceden buradaydın. Fakat bugün, seni buluncaya kadar burada bulunman hiç dikkatimi çekmemişti. Evet, evet... hoş gelmişsin böcek hatun.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

Taner Şener Kimdir?

 

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Benian Çulhaoğlu - Türkçe Tangoların Son Temsilcisi Erdener Koyutürk

 

Füsun - Bir Olur Da Beni Ararsın

Merhabalar Şimdi diyeceksiniz ki bu Füsun? Nereden çıktı? Füsun Tokyürek şarkıcı Nalan Tokyürek'in nam-ı diğer Of Aman Nalan'ın kardeşidir.

30 Gün Şarkı Meydan Okuma Listesi

Merhabalar Öneri Makinesi  çok güzel bir meydan okuma başlatmıştı.

Jennifer Royce - Zorba Aşık Kitap Tanıtımı

Kalesini ele geçiren acımasız Lord Fergus’tan kurtulabilmek için hasta babasını geride bırakmak zorunda kalan Leydi Sheena, kalesinin ve kalbinin kapısını tüm dünyaya karşı kapatmış olan bir adama sığınmak zorunda kalır.

Şeyma Demir - Yusuf Yüzlü Demir Yürekli

Merhabalar Şeyma Demir'in kalemi ile tanışmam  Güneşin Öptüğü Kız  ve  Güneşin Aşık Olduğu Kız  serisiyle başladı.

Kadı Hacı Ali Efendi Daru'l Kurrası Konya

Merhabalar Konya gezimize devam edelim. Sırada Kadı Hacı Ali Efendi Daru'l Kurrası var.

Şehnaz & Gülşen - Kuma 2 Kitap Tanıtımı

İdam sehpasında durmuş, boynuma asılı bir iple hayatı sürdürüyorum.