Ana içeriğe atla

Kışlık Hazırlıkları 1

Merhabalar

Yazın gelmesiyle bende yine kışlık yapma telaşı başladı. Zamanlarını kaçırmadan dondurucuya konması gereken ürünleri ayarlayıp kış hazırlıklarını yapmaya başladım. 

Annem köyden salatalara koymak için nane vermişti. Ancak çok fazla olunca kurtup saklayalım dedim. Nane aslında yıkanmaz ancak ben hijyen takıntım nedeniyle yıkayıp, sebze kurutucuda kuruttuktan sonra kurutma işlemine başladım. Fotoğrafta gördüğünüz nanelerden bir litrelik kavanoz dolusu nane çıktı. Köye gittiğimizde yeniden getirip kurutabilirim. Nane yapısı bakımından en kolay yetişen, sürekli ekim gerektirmeyen bir ürün. Bu nedenle elimizde bolca oluyor ve kurutup saklıyoruz.

Not: Yıkadığım için bir kısmı hafif kararma yaptı. Kararma olursa şaşırmayın. 


Footğrafta gördüğünüz taze soğan ve taze sarımsak karışımı. Köyden getirdiğim taze soğan ve taze sarımsakları bu şekilde yıkayıp doğrayıp dondurucuya atıyorum. Kışın taze soğan pahalı, taze sarımsak bulmak imkansız olunca bu şekilde bir çözüm buldum. Yazdan hazırladığım bu ürünleri kışın  omletlerde kullanıyorum. Elimin altında hazır  ürün oluyor. Tabi bu ilk başlangıç ürünleri. Yaz yeni başlıyor ve ben daha çok taze soğan koyacağım. Köydekiler bitince pazardan alıp ilave ediyorum. Şimdilik köyden alıp koymaya devam.



Bezelyenin tam zamanı hatta bitmek üzere bile diyebiliriz. Her sene mutlaka bezelye alıp dondurucuya atıyorum. Özellikle oğlum tam bir bezelye hastası. Geçen sene yirmi kilo koymuştum ancak hepsi bitmedi, birazı kaldı. Bu nedenle bu sene on kilo aldım. Hatta sizlere fikir olması açısından net çıkan bezelyeyi tarttım. On kilo bedelyeden 4.500 kg bezelye içi çıkıyor. Yani neredeyse yarı yarıya diyebiliriz. Bu da zaten bize kış döneminde fazlasıyla yeterli olur. Eski bezelyeleri kışa kadar tüketip, bu kalanları da kışın tüketmek niyetindeyim. Allah'ım yaptıklarımızı ağız tadıyla yemek nasip etsin inşallah.

Şimdilik kışlık hazırlıklarım bu kadar. İlerleyen zamanlarda yaptıklarımı yine sizlerle paylaşırım. 

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Evde ve sağlıkla kalın.

Yorumlar

  1. Ne kadar güzel emeklerinize sağlık bende çok severim böyle hazırlık yapmayı ama siz erken mi başladınız sanki =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kelam- Kibar;
      Aslında erken değil. Bezelye bitmek üzere. Her şeyin zamanı farklı:) Çok teşekkürler:)

      Sil
  2. Nane yıkanır bende yıkıyorum bir demet haline getirip iple bağlayıp çamaşır teline asıyorum.. biraz duruyor güneşte suyu gidiyor. gazete kağıdı serili tepsiye yapraklarını koparıp oda içinde bir kaç gün kurumaya bırakıyorum. ufalanılacak duruma geldiyse ufalayıp elekten geçiriyorum. irilerini çorbaya salataya incelerini yemeklere kullanıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüreğimin iklimi;
      Genellikle yıkamayan çok insan gördüm ne yazık ki. Bende robattan geçiriyorum. İyi oluyor:)

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Ryunosuke Akutagava - Raşomon

 

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Düşünmemiz Lazım

Bugün sosyal medyada denk geldiğim bir paylaşımı bende sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ryunosuke Akutagava - Tuhaf Bir Hikaye

 

Fatih Murat Arsal - Ödünç Aşk

Merhabalar Fatih Murat Arsal'ın kalemini sevdiğimi bilmeyen kalmadı sanırım.

Dün Seni Gördüm Rüyamda

 

Safiye Çetinkaya - Eylül Vurgunu

Merhabalar Geçtiğimiz hafta pazar günü ailemle birlikte Uludağ gezisine gitmeye karar vermiştik. Malum bir kitap kurdu olarak da yanıma kitap almaktan geri kalmadım. Okumakta olduğum kitap kalınlığı itibariyle taşımada sıkıntı yaratacağından incelerden elime geçen ilk kitabı çantama tıkıştırdım. Bu da A101 kitap alışverişlerinden kütüphaneme kazandırdığım Safiye Çetinkaya'nın Eylül Vurgunu isimli kitabıymış.