Ana içeriğe atla

Ali Teoman - Café Esperanza Kitap Alıntısı

Birden gözlerim dalıyor.
Xelio'nun parantez üzerine parantez açarak uzayıp giden ağdalı sözlerine kulak veremiyorum artık. İnce ve renksiz dudaklarından tekdüze bir tartımla dökülen sözcükler, esneyen geniş bir boşluğun içinde anlaşılmaz bir mırıltıya dönüşüp belli belirsiz yankılanarak yavaş yavaş eriyip gidiyorlar. Cafe Esperanza'nın baktığı taş döşeli büyük meydanın ortasında fıskiyeli bir havuz var. Havuzun ortasında, birkaç kademe halinde, kare kesitli bir durak yükseliyor. Duracın üzerine, tek ayağı havada görkemli bir leylek yontusu konmuş. Yontunun alt yanında, dört başta birer tane olmak üzere, çatık kaşlı aslanlar oturuyor. Aslanlann tehdit dolu bir ifadeyle aralanmış ağızlarından ince birer su demeti fışkırıyor. 

Su! 

Su sesi! 

Su şıpırtısı! 

Nefesimi tutarak bu şıpırtıyı işitmeye çalışıyorum. Cafe Esperanza'nın kaldırım üzerindeki terasında, mantarımsı güneşliklerin altında, küçük yuvarlak masaların çevresine dizilmiş hasır iskemlelerde oturan, rengârenk yazlık giysiler içindeki konuşkan kalabalığın uğultusu arasından, belli belirsiz duyuluyor su damlalarının havuza düşerken çıkardığı ses. Ya da belki ben düşlüyorum bu sesi duyduğumu. Masaların üzerine eğilmiş kafalar ve abus çehreli aslanların kabarık yeleleri birbirine karışıyor. Kırmızı-beyaz tentelerin önleyemediği güneş, kıvamlı, sarı bir tutkal gibi, her şeyi birbirine yapıştırıyor. Kımıltılı bir yumak, dev bir kitle haline geliyor tüm kent. 

Bir tek düşünce var kafamda şimdi: Denize gitmek. Denize, denize, denize... Serinliğine denizin, kapsayıcılığına, kucaklayıcılığına... Uzak bir özlem ama şimdi deniz, bir düş. Cafe Esperanza denizden uzak. Denizden çok uzağız. Bütün kişi ve kiplerde çekilen geçişsiz bir fiil özlem: Uzağım, uzaksınn, uzak. Uzakdık. Uzakmışsınız. Uzak olacaklar. Hep uzak mı olacağız gerçekten? Herkes her zaman uzak mı olacak? Hiç varamayacak mı gidilen, gitmek için yola çıkılan o yere? Hedefine hiçbir zaman varamayacak olan bir ok muyuz biz? Kirişten kurtulup hedef tahtasını bulana dek havada çizdiği eğrinin her noktasında sonsuzca duran bir ok. Devinimsiz bir ok. Sonsuza dek yerinde sayan, ölü, taşlaşmış bir ok. Cafe Esperanza sonsuz sayıdaki bu duruş noktalarından biri mi yalnızca? Kuruduk mu? Katıldık mı? Taşıllaşık mı? Öldüğünün farkında olmayan ölüler miyiz? Bir obiter dictum mu yaşadığımız? Bir dipnot mu, eprimiş, sararmış, lime time olmuş bir sayfanın en altında, küçük harflerle yazılmış, kolayca gözden kaçan, kimsenin durup da okumaya tenezzül etmeyeceği, önemsiz bir dipnot? 

"...ve bu sorunun yanıtı belli tabii. Bunu ikimiz de çok iyi biliyoruz Yanıt: Evet! Hep öyleydi, şimdi de öyle, ve hep öyle kalacak." 

Yorumlar

  1. Bu kitap çıktığından beri aklımı çelen, her siparişe giren ama her seferinde de bir acabayla çıkan bir kitaptı, yazarı tanımıyordum. Bu alıntı fikrimin yola gelmesi anlamında pek yararlı oldu... teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  2. Taşıllaşık ne demek acaba?

    YanıtlaSil
  3. sonunda girebildim yazıya ;)
    Ben de su an Mayalarda Esperanza bölgesindeki Kültleri okuyordum. Paylastıgınız yazıyla pek bir alakası yok ama yazıyım dedım ;) Bu arada parar kökünden es-pera beklemek Esperanza ise Umutla beklemek anlamındadır Ispanyolca metinle baglayacak olursak uzak olan seyı umutla beklemek gıbı bir alt anlam katmıs Cafe Esperanza... İyi okumala

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bize Her Yer Okul;
      Çok şükür:)
      Anlamı derinmiş. Umut her zaman olmalı. Yoksa hayatta yaşamak için en gibi bir sebep kalır? Çok teşekkürler:) Sevgilerimle.

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ece Evren - Geçmişten Gelen Adam Kitap Tanıtımı

Merhabalar Haydi toplanın yamacıma. Sizlere çok güzel bir haber vermeye geldim.  Kitap sitelerinde yeni çıkan kitaplara bakarken bir de ne göreyim? Hepimizin sevdiği ve saydığı sevgili  Ece Abla  yeni bir kitap çıkarmış.

Kapı Önü Dedikoduları - İçindeki Fesatlıktan Kurtul

  Merhabalar Bayan X her defasında kendini aşamaz dediğim noktada kendisini aşmayı başarıyor ve level atlayarak devam ediyor.

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar Hadi bugün şu sevgililer zırvalığını biraz açalım. Geçen seneki sevgililer gününde yazdığım yazıda bahsetmek isteyip bahsedemediğim şeyler vardı. Hadi bu sevgililer gününde de onları konuşalım. Geçen sene yazdığım yazıma da  buradan  ulaşabilirsiniz.

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar İki sene önce 14 Şubat ile ilgili duygu ve düşüncelerimi belirtmiştim.

2019 Eylül Ayında Okuduklarım

Merhabalar "Bir insan kendisine nasıl beyin göçü yaşatabilir?" sorusunun bir sonucu olarak bu ay sadece tek bir yazar okudum.

Fırın Muhallebi

Merhabalar Malum bizim ev halkı tatlı konusunda doyumsuz.

Melek Öztürk - Münzevi Mısralar İskelesi

 

Füsun - Bir Olur Da Beni Ararsın

Merhabalar Şimdi diyeceksiniz ki bu Füsun? Nereden çıktı? Füsun Tokyürek şarkıcı Nalan Tokyürek'in nam-ı diğer Of Aman Nalan'ın kardeşidir.

Aşkın Nur Karataş - Ateşli Kitap Tanıtımı

Kural tanımazlık ve yaramazlık sadece Rock yıldızlarına has değildir.