Ana içeriğe atla

Megan Hunter - Sondan Sonra Kitap Alıntısı

Kısa zamanda F'yi seviyorum; kolunun üzerini gevşekçe saran giysisinden, tabağıma yahni koyarken ileriye uzanışından hoşlanıyorum.
Uzun boylu çocukları, onların rahat unutkanlıklarını da seviyorum. H'yi çok fazla sevmemeye dikkat ediyorum.
O'yu istediğim kadar çok sevebilirim, sahilde kollarını sallayarak yürümesini ve bebeklerimizin onun kalçalarına tünemelerini. Her biri bir kalçasına.

Z kalbime bir şey yapmış gibi görünüyor. Onu gevşetmiş gibi. İçinde bir boşluk açmış gibi.***
Z ve C küvetin içinde oturuyorlar, ciltleri ayna gibi bizi yansıtıyor. Musluklar damlatıyor. Günlerden pazar sanki.
Z ve C oturuyorlar ve biz de düşmesinler diye kolluyoruz. Ellerini çırpıyor, ucu ucuna ıskalıyorlar. Geriye kaykılıyorlar. Onları yakalıyoruz. 
Buharlı camların ardında ada devam ediyor, ağaçları esintide kabarıyor, rüzgâr aldırmadan tepemizde girdap yapıyor. 
Her tarafta tahribat var. Yüzlerce ya da binlerce yıl öncesinden başka kaçakların kalıntıları, diyor H. Keşiler, münzeviler, saçlarında arılar uçuşan vahşi adamlar.
Artık neredeyse kesinlikle boş, diye anlatıyor H. Ne olur ne olmaz, fazla uzağa gitmiyoruz.
***
Çok uzaklarda ve denizlerin altında kalan bir kitaptan eski bir öğüt, onlar uyuyunca uyuyun diyordu.
Ama Z uyur uyumaz ve kapıyı kapar kapamaz hayatta daha önce hiç olmadığım kadar uyanığım.
Beyaz duvarlarda bir cana yakınlık, üzerlerinde yüz desenleri  ve her gün artan başka şekiller var. Yatağımıza yakın bir yerde yaşlı bir kadın duruyor. Sanki sakalları var. 
Boyanın dokusunda R'yi bulabilir miyim acaba diye düşünüyorum. Ya da bu şekilde ona bize doğru gelen bir yol çizebilir miyim diye.
Onun yüzünü görmeye çalıştığımda kafamda canlanan tek şey geceleri kel kafasını boynuma yaslayan Z. Orada bir yerde R'yi özleyip özlemediğini merak ediyorum.
Sinir hücreleri arasındaki iletişim elektriksel mesajdır, değil mi? Kuzey ışıkları gibi renk patlamaları ya da kilometrelerce aşağıda ve tam da içimizde yüzen derin deniz yaratıklarıdır.
***
Gece hızla geçiyor ve bizler ağlayıp sızlanarak onu yitiriyoruz. İşte herkesin kaderden uzak yaşadığı yer, doğru dönemeç burası.
***
Kendimi ufak bir bezle örtüp sonra yeniden ortaya çıkarınca tabii ki hoşuma gidiyor.
Annemin ortaya çıktığı zamanki gibi. Onun annesinin de yaptığı gibi.
Bir şeyin yeniden geri geleceğini açığa çıkması. Yeniden. Ve yeniden.
***
Burada gerçekten bir şeyler yetiştiriyoruz. Yere tohumlar koyuyoruz ve büyüyorlar. Bazen. Rüzgâr kuvvetli ve toprak etkileyici bir şey. Fazlasıyla etkileyici.
Elektrik yok ama eski sihir var - tahta, fitil ve kıvılcım, her boyda alev.
Musluk dönüp dursa da bir şey akmıyor, ama çocuk tekerlemelerindeki gibi ip ve kuyusu olan bir kuyu var. 
***
Sabah uyandığım zaman nerede olduğumu bilmiyorum.
Bedenime hiçbir şey ifade etmiyor. Neresi olduğu artık sorun değil sanki.
***
Evden bir kilim alıp Z'yi üzerine koyuyorum. Olaya doğru bizden hızla uzaklaşan gökyüzünün altında, engebeli arazide oturuyoruz. 
Görünüşe göre olaysızlığa ulaşmışız: Z'nin bedeninin görünmez bir şekilde büyümesine, topraktan gelen yemeğimizin azar azar artışına.
***
Bir gece H eski bir radyoyu çalıştırmayı başarıyor. Sevişme sonrası açık saçık bir hışırtı gibi parazit sesi duyuyoruz. Başlangıçtan geriye ne kaldıysa, diye duymuştum bir seferinde.
Anakara alevler içinde, diyorlar onca kelimeyle. Su baskınından sonra yangın. Öyküyü takip edemiyorum. Unutuyorum.
Üstüm bebeklerle kaplı. C ve Z'nin ikisi de üzerimde uyuyorlar. Her şeyi bir kenara, O örgü örüyor. Mumlar zayıflayıp fısıldayarak sönüyor. Uzun boylu çocuklar yataklarındalar.
O ve ben kocalarımızın bir salda ya da başka bir adada beraber oldukarını hayal etmeyi seviyoruz.

Yorumlar

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ece Evren - Geçmişten Gelen Adam Kitap Tanıtımı

Merhabalar Haydi toplanın yamacıma. Sizlere çok güzel bir haber vermeye geldim.  Kitap sitelerinde yeni çıkan kitaplara bakarken bir de ne göreyim? Hepimizin sevdiği ve saydığı sevgili  Ece Abla  yeni bir kitap çıkarmış.

Kapı Önü Dedikoduları - İçindeki Fesatlıktan Kurtul

  Merhabalar Bayan X her defasında kendini aşamaz dediğim noktada kendisini aşmayı başarıyor ve level atlayarak devam ediyor.

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar Hadi bugün şu sevgililer zırvalığını biraz açalım. Geçen seneki sevgililer gününde yazdığım yazıda bahsetmek isteyip bahsedemediğim şeyler vardı. Hadi bu sevgililer gününde de onları konuşalım. Geçen sene yazdığım yazıma da  buradan  ulaşabilirsiniz.

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar İki sene önce 14 Şubat ile ilgili duygu ve düşüncelerimi belirtmiştim.

2019 Eylül Ayında Okuduklarım

Merhabalar "Bir insan kendisine nasıl beyin göçü yaşatabilir?" sorusunun bir sonucu olarak bu ay sadece tek bir yazar okudum.

Fırın Muhallebi

Merhabalar Malum bizim ev halkı tatlı konusunda doyumsuz.

Melek Öztürk - Münzevi Mısralar İskelesi

 

Füsun - Bir Olur Da Beni Ararsın

Merhabalar Şimdi diyeceksiniz ki bu Füsun? Nereden çıktı? Füsun Tokyürek şarkıcı Nalan Tokyürek'in nam-ı diğer Of Aman Nalan'ın kardeşidir.

Aşkın Nur Karataş - Ateşli Kitap Tanıtımı

Kural tanımazlık ve yaramazlık sadece Rock yıldızlarına has değildir.