Ana içeriğe atla

Bana İnandığınız İçin Çok Teşekkür Ederim Öğretmenim.

Merhabalar

Uzun zaman önce okuduğumda çok etkilenip gözyaşlarımı tutamadığım hikaye, sabah sabah karşıma çıkınca yine hüngür hüngür ağlamaya başladım.
Sabah beri aklımdan hikayeyi atamadım ve sizlerle de paylaşmak istedim. Öğretmenlerin çocuklarımızın hayata atılmasında aslında ne derecede önemli  ve değerli olduğunu bir kez daha gözler önüne seren bir hikaye. 

Aynı zamanda hikayeyi herkesin mutlaka okumasını gerektiğini, kendinden bir şeyler bulacağını da düşünüyorum.

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Çocuklarımıza her daim destek olalım ve sahip çıkalım. Onları lütfen anlayalım.

Hoşçakalın.

"Bana inandığınız için çok teşekkür ederim, öğretmenim."
Okulun ilk gününde, 5. sınıf öğretmeni Mediha hanım sınıfta öğrencilerine baktı, birçok öğretmen gibi çocuklara bir yalan söyledi ve hepsini aynı derecede sevdiğini söyledi.

Ancak bu imkânsızdı, çünkü ön sırada oturduğu yerde bir yana kaykılmış, adı Mustafa Yılmaz olan bir erkek çocuk vardı.

Mediha öğretmen, bir yıl önce Mustafa'yı izlemiş ve diğer çocuklarla iyi oynamadığını, elbiselerinin kirli olduğunu, sürekli olarak kirli dolaştığını gözlemlemiş, ilave olarak Mustafa tatsız olabiliyordu.

Öyle bir noktaya geldi ki, Mediha öğretmen onun kâğıtlarına kırmızı kalem ile kırmızı büyük işaretlemekten, kalın çarpılar (x) yapmaktan ve kâğıdın üstüne büyük harflerle zayıf yazmaktan zevk alır oldu.

Mediha öğretmenin okuldaki her çocuğun geçmiş kayıtlarını incelemesi gerekiyordu, Mustafa'nın kayıtlarını en sona bıraktı. Ancak, onun durumunu gözden geçirdiğinde bir sürprizle karşılaştı.

Mustafa'nın birinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
"Mustafa gülmeye hazır parlak bir çocuk. Ödevlerini derli toplu ve temiz yapar, çok terbiyeli. Onun etrafta olması çok eğlenceli."

İkinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
"Mustafa mükemmel bir öğrenci, sınıf arkadaşları tarafından çok seviliyor ama annesi ölümcül bir hastalığa yakalandığı için sıkıntı içinde ve evdeki yaşamı mücadele içinde geçiyor."

Üçüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
"Mustafa'nın annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Mustafa elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor, ama babası ona ilgi göstermiyor ve eğer bazı adımlar atılmazsa evdeki yaşamı yakında onu etkileyecek."

Dördüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
"Mustafa içine kapanık ve okulda derslere çok fazla ilgi göstermiyor. Çok fazla arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor."

Bunları okuyan Mediha öğretmen problemi kavradı ve kendinden utandı. Öğrencileri ona güzel kurdelelerle ve parlak kâğıtlara sarılmış hediyeleri getirdiğinde bile kendini çok kötü hissediyordu. Mustafa'nın hediyesini alıncaya kadar bu böyle devam etti. Mustafa'nın hediyesi; Bir marketten aldığı kalın, kahverengi ambalaj kâğıdı ile beceriksizce sarılmıştı.

Mediha öğretmen onu diğer hediyelerin ortasında açmaktan acı duydu. Paketten, taşlarından bazıları düşmüş yapma elmas taşlı bir bilezik ve çeyreği dolu olan bir parfüm şişesini çıkarınca çocuklardan bazıları gülmeye başladı.

Ama o, bileziğin ne kadar güzel olduğunu haykırdığında çocukların gülmesi kesildi. Bileziği taktı ve parfümü bileklerine sürdü. Mustafa, o gün okuldan sonra öğretmenine şunu söylemek için bekledi.
"Öğretmenim bugün aynı annem gibi kokuyordunuz.'

Çocuklar gittikten sonra, Mediha öğretmen en az bir saat ağladı.

O günden sonra, okuma, yazma ve aritmetik öğretmeyi bıraktı. Bunun yerine, çocukları eğitmeye başladı. Mustafa'ya özel ilgi gösterdi. Onunla çalışırken, zihni canlanmaya başlıyor görünüyordu. Onu daha fazla teşvik ettikçe daha hızlı karşılık veriyordu. Yılın sonuna doğru Mustafa sınıfın en zeki çocuklardan biri oldu ve tüm çocukları aynı derecede sevdiğini söylemesine rağmen, Mustafa onun gözdelerinden biri oldu.

Bir sene sonra, Mediha öğretmen kapısının altında, bir not buldu. Mustafa ona hâlâ tüm yaşamında sahip olduğu en iyi öğretmen olduğunu söylüyordu.

Altı yıl sonra Mustafa dan bir not daha aldı. Liseyi bitirdiğini, sınıfında üçüncü olduğunu ve onun hala hayatındaki en iyi öğretmen olduğunu yazmıştı.

Bundan dört yıl sonra, bazı zamanlar zor geçmesine rağmen okulda kaldığını, sebatla çalışmaya devam ettiğini ve yakında kolejden en yüksek derece ile mezun olacağını yazan başka bir mektup aldı. Yine Mediha öğretmenin tüm yaşamında ki en iyi ve en favori öğretmeni olduğunu yazmıştı.

Sonra dört yıl daha geçti ve başka bir mektup geldi. Bu kez fakülte diplomasını aldığını, biraz daha ilerlemeye karar verdiğini açıklıyordu. Mektupta, onun hala karşılaştığı en iyi ve unutulmaz öğretmen olduğunu açıklıyordu. Ama şimdi ismi biraz daha uzundu. Mektup söyle imzalanmıştı:
Prof. Dr. Mustafa Yılmaz (Tıp Doktoru)

Öykü burada bitmiyor. Görüyorsunuz, ortaya çıkan başka bir mektup var. Mustafa bir kızla tanıştığını ve onunla evleneceğini söylüyordu. Babasının birkaç hafta önce vefat ettiğini açıklıyor ve evlenme töreninde Mediha öğretmenin damadın annesine ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu.

Şüphesiz Mediha öğretmen bunu sevinçle kabul etti.

Tahmin edin ne oldu? Taşları düşmüş olan o bileziği taktı. Dahası Mustafa'nın annesinin kullandığı parfümden sürdü.

Birbirlerini kucakladılar ve Prof. Dr. Mustafa, Mediha'nın kulağına şöyle fısıldadı;
"Bana inandığınız için çok teşekkür ederim, öğretmenim." "Bana önemli olduğumu hissettirdiğiniz ve bir fark meydana getirebileceğimi gösterdiğiniz için."

Mediha öğretmen, gözlerinde yaşlarla, "Mustafa, yanlış şeylere sahiptim.... Bir fark meydana getirebileceğimi bana öğreten sensin. Seninle tanışıncaya dek, nasıl öğreteceğimi bilmiyordum."

Birinin hayatında bir fark oluşturmaya çalışın. Bunu iletin, birinin yüreğini ısıtın, hayatında bir fark oluşturmaya çalışsın.

Yorumlar

  1. Ben bunu okudum daha önce ama hikayeyi tanıtmakla bana öyle güzel bir fikir verdinki çok çok mutlu oldum sayende :)
    2 hafta sonra öğretmenler günü. Kızıma öğretmenleri sayısınca karanfil alıp yollayacaktım ama şimdi bu hikayeyi bastırıp her bir öğretmeni için hazırlamaya karar verdim. Ne hoş değil mi? Belki biliyorlardır ama belki de birine ışık olur kimbilir?
    Sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. lovehouse;
      bence çok güzel bir şey olur. Göndermelisin. Çok güzel bir düşünce:)

      Sil
  2. Bu hikayeyi daha önce de okumuştum. Her okuduğumda aynı şekilde etkilendiğimi gördüm şimdi. İnsanların hayatına ufacık dokunmak bile ne büyük şeylere katkı sağlayabiliyor. Paylaştığınız için çok teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevdiğim Günlük;
      Öğretmenlerin rolü çocukların hayatında çok önemli.

      Sil
  3. Teşekkürler ---
    Hayatta en güzel tesadüf, bir çocuğun Gerçek bir Öğretmenle karşılaşmasıdır.....

    YanıtlaSil
  4. Ah muhteşem bir yazı paylaştın.. binlerce teşekkürler.. böyle farkındalığı yüksek, vicdanlı öğretmenlere çok ihtiyaç var.

    YanıtlaSil
  5. Öğretmen bir çocuğun hayatında o kadar önemli ki.Acaba her öğretmen bunun farkında mı diye düşünüyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Camgüzeli;
      İçinde çocuk sevgisi olmayanların öğretmen olmaması kanaatindeyim. Yoksa sonuçları çok kötü bitiyor.

      Sil
  6. Müfred;
    Maalesef öğretmen olabilmek de bir meziyet. Hikayeni de okudum:)

    YanıtlaSil
  7. Bir öğretmen adayı olarak bana da ders oldu . Bu hikayeyi paylaştığın için bende sana teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanat Penceresi;
      Çok önemli ve ince bir mesleğiniz var. Çizgiyi iyi korumak gerek. Yoksa kötü sonuçlanabiliyor.

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Fatih Murat Arsal - Ödünç Aşk

Merhabalar Fatih Murat Arsal'ın kalemini sevdiğimi bilmeyen kalmadı sanırım.

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Smilodon (Kılıç Dişli Kaplan) Hakkında Bilinmeyenler

Herkese Merhaba  Bugün sizlere Smilodon'dan (Kılıç Dişli Kaplan) bahsedeceğim. 

Gabriel Garcia Marquez - Ağustosta Görüşürüz

 

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.

Yeşil Yol

 

Samed Behrengi - Bir Şeftali Bin Şeftali

Herkese merhaba Kısa zaman önce bitirdiğim bir kitap Bir Şeftali,Bin Şeftali. Bir gün annesinin dalında büyümekte olan bir şeftalinin hikayesi bu. Bu şeftali büyüyünce sahibi tarafından köye satılmaya götürülür.