Ahmet Ata Röportajı

Merhabalar

Yine bir pazartesi günü.

Bu demek oluyor ki yine bloğumda bir konuğum var. Bu haftaki konuğum Sayın Ahmet Ata. Güzel röportajımızda keyifli zaman geçirmeniz dileğiyle.

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir hafta sizlerle olsun.

Hoşçakalın.

Ahmet Bey öncelikle bloğuma hoşgeldiniz. Bu güzel röportaj için şimdiden teşekkür ederim. Dilersiniz sorularımıza geçelim.

*Hoşbuldum. 

* Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

*1982 yılında Ankara'nın Gölbaşı İlçesinde dünyaya geldim. Evli ve bir çocuk babasıyım.

* Yazmaya ne zaman başladınız? 

* Aslında çok uzun yıllardır şiire karşı hep ilgim olmuştu. İlk şiirimi ortaokula giderken yazmıştım. Fakat yıllardır yazmıyorum diyebilirim, yaklaşık bir buçuk yıldır şiir yazmaya tekrar başladım. İlk kitabım olan BAHAR AYAZI ve bu kitapta olan-olmayan bir çok şiir son bir yılın eseridir.

* Kitap yada genel olarak yazma konusunu nasıl seçiyorsunuz? Etkileşim var mı? Yoksa tamamen tesadüf mü? Yani kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir? 

* Hiç bir zaman şiir yazmak için şiir yazmadım. O anda ne hissediyorsam o anda kalbimden ne geçiyorsa onları kaleme döktüm. Bazen hasret olur bazen mutluluk bazen de bir anı, bunları çoğaltabiliriz tabii ki, fakat benim şiirlerim genel olarak ayrılık üzerine yazılmış şiirler. Tesadüf mü derseniz, ben tesadüflere inanmam. Bahar Ayazı kitabımın editörü Lale Ayaz Hanımın bir radyo programında bana bir sözü olmuştu. "Sana Ayrılıkların Şairi diyebilir miyiz"  bu benzetme gerçekten hoşuma gitmişti.

* Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazmaya devam eder miydiniz? 

*Kimsenin okumayacağını bilsem "Evet" yine yazardım. Çünkü harfler kelimelere kelimeler cümleye cümleler mısralara dönerken inanın birileri okusun da, beğensin diye yazmıyorsunuz. Bir şiiri yazmak bazen çok kısa sürüyor ama o duyguyu yaşamak belki bir ömür ister. O yüzden yazmaya devam.

* İnsanların çoğu "hayatımı yazsam roman olur" der. Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir? 

*Bence herkesin hayatı bir roman olabilir. Bunu en iyi yazacak olan yine kendileridir. Fakat şiir yazmak tamamen bir yetenek diye düşünüyorum. Az veya çok. Bunun yanında duygu bu işin olmazsa olmazı. Herkes iyi yazabilseydi bugün hayranı olduğumuz bir çok şairi parmakla gösteremedik.

* Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Mesela hangi ortamda, hangi metaryallerle, hangi müzikle ve nasıl bir coğrafya da yazmayı tercih edersiniz? 

*Aslında, özellikle bir yer aramam. Fakat, iyi bir şiir, sevdiğiniz kişinin gözlerine  bakarken ortaya çıkar. Sizin tüm hayatınız ve  coğrafyanız o bakışlardır çünkü... Hayali bile yazdırır.. 

 *Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı? 

 *Aslında bu işin bir matematiği yok varsa da ben bilmiyorum. Galiba bu işin tek sırrı aşk... 

* Yayımlanan tek kitabınız var ve çiçeği burnunda. Hayırlı ve bol okurlu olsun inşallah. Yine de yakında yeni kitap veya yeni projeler var mı? 

*Öncelikle teşekkür ederim, Evet ilk kitabım BAHAR AYAZI, ilk göz ağrım. Mısralardaki Öykü'm Basım Yayından çıktı. Genel Yayın Yönetmenliğini Mustafa Yılmaz Hocam, Editörlüğünü Lale Ayaz Hanım yaptı. Her iki şiir sevdalı Üstadlarıma buradan sevgilerimi ve selamlarımı yolluyorum. Üzerinde çalışmalarımızın olduğu bir çok proje var. İnşallah daha çok güzel şeyler ortaya çıkacak.

* Yazmak sizin için hayat boyu sürecek serüven mi? Yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?

*İnsana yazdıran aşktır. Aşk biterse yazmakta biter. Ben aşkımın biteceğine inanmıyorum. Kalbim durana kadar yazmaya devam edeceğim inşallah. 

* Günümüzde gençlerin sosyal medya sitelerinde çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

*Günümüz iletişim çağı. Artık sosyal medya hayatımızın tam ortasında. Bazen mecburuz bile. Ama gençlere ellerinden geldiği sürece ben daha çok hissederek yaşamalarını tavsiye ederim. Mesela, Kitap okusunlar, o sayfalara dokunsunlar o kağıdın kokusunu alsınlar, hangi aşamalardan geçerek kitap olduğunu düşünsünler. Yani hissetsinler. Sanaldan uzaklaşmak bazen iyi gelir. 

* Günümüz gençliğine üç tavsiye verecek olsaydınız bunlar ne olurdu?

*Öncelikle sevsinler, herkesi her şeyi... Yunus Emre'nin nasihati gibi  “Yaratılanı severim yaratandan ötürü”. Dürüst olsunlar buna çok ihtiyacımız var.  Birde affetsinler bunun için empati kurmak çok önemli, Affedin  her zaman mutlu olursunuz. 

* Kitaplarınızda yayımlandıktan sonra şunu yazsaydım yada şunu yazmasaydım dediğiniz oldu mu?

*Yazdığınız her şey o anda olan duygularınızdır aslında. O anda o çıkmıştır gönülden. Şunu yazmasaydım dediğim olmadı çünkü iyi veya kötü hepsinde biraz ben vardım. Kitabımda olmayan son zamanlarda yazılmış bir çok şiirim var aslında, nasip olursa ikinci kitabımda onları yazma fırsatı yakalayabilirim. Bahar Ayazının devamı olacak inşallah... O yüzden yazsaydım veya yazmasaydım demiyorum. 

* Hayatınız boyunca yaşadığınız pişmanlık var mı?

*Pişmanlığı olmayan kimse yoktur galiba. Varsa da çok azdır. Benimde pişmanlıklarım var elbette. Tabi birde pişman olsam da, bir daha olsa yine yaparım dediğim şeylerde var. 

* Aşk sizce nedir? İlk görüşte aşk var mıdır?

*AŞK, BANA BU ŞİİRLERİ YAZDIRANDIR.. Aşkta 2 kere 2 her zaman 4 etmez. Bazen 5 de olur 3 de... Aşk her şeyi mümkün kılar... 

* Okurlarınızla aranızda nasıl bir bağ var?

*Çok güzel bir gönül bağımız oluştu. Gerçekten inanılmaz güzel tepkiler alıyorum. Ben herkese çok teşekkür ediyorum. Eğer şiirlerimden  bir parça da olsa kendilerinden bir şeyler bulabiliyorlarsa ne mutlu bana. Bu vesile ile  tüm gönül dostlarına sevgi ve saygılarımı sunuyorum. 

* Son olarak eklemek istedikleriniz var mı ya da okurlarınıza mesajınız var mı?

* Öncelikle böyle bir güzel sohbet için sizlere çok teşekkür ederim. Bu benim için bir ayrıcalıktı. Tüm gönül dostlarına sevgi ve saygının, hoşgörünün hayatlarında her zaman varolması temenlisiyle bol şiirli güzel günler diliyorum. 

 Her şey için tekrar çok teşekkür ederim. 

Ahmet Bey keyifli bir sohbet oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda sizi yine bloğumda konuk edebilirim. Zaman ayırıp röportaj yaptığınız için tekrar teşekkür ederim. Yolunuz açık, okurunuz bol olsun.