Merhabalar
Nevra Karataş'ın ilk Yüreğimde Saklı Sevdan kitabını almama rağmen, önce Doğunun İncisi kitabı okumuştum.
Uzun zamandır kitaplığımda bekleyen kitaplardan olunca kitabı okumaya karar verip bir günde bitirdim.
Çisem küçük yaşlardan beri amca oğlu Mustafa ile birlikte büyümüştür. Mustafa anne ve babası tarafından dışlanınca amcası Mustafa'yı yanına almıştır. Mustafa ile Çisem kardeş gibi büyümüşlerdir ancak Mustafa Çisem'i kardeşi gibi görmez. Delicesine sevdalıdır ama bu sevda aslında sevdalıktan çıkmış ve takıntı noktasına gelmiştir.
Çisem'in ailesinin kazada ölmesiyle Çisem'in hayattaki tek yakını Mustafa kalmıştır ve onu da kaybetmekten deli gibi korkmaktadır. Bu nedenle onu üzecek tek kelime söylemekten bile kaçınır.
Mustafa hastalıklı bir şekilde tutkundur Çisem'e. Öyle ki okula korumayla gönderir, hiçbir şekilde arkadaşı olmasını istemez ve buna elinden geldiğince mani olur. Ta ki bir gece mecburen katıldığı bir davete Çisem'i götürene kadar.
Çisem davete istemeyerek gitmiş olsa da, hayatında ilk kez kalbini çarptıran kişiyle orada tanışır. Çağın'la. Çağın da Çisem'i ilk gördüğü andan itibaren yüreğine söz geçiremez. İki deli yürek birbirleri için yanarken, Çağın'ın yaptığı araştırmalar sonucunda edindiği bilgiler nedeniyle Mustafa'dan saklı yaşarlar aşklarını. Gün gelip, Mustafa acı gerçeklerle yüzleşmek zorunda kaldığında Çisem'i kaybetmemek adına delilikler yapar. Ancak her şeyin bir bedeli vardır ve bu bedeli Mustafa çok ağır ödeyecektir.
Yüreğimde Saklı Sevdan konu olarak gayet güzeldi. Bazı yerlerde gereksiz uzatmalar olsa da, kitabı sevdim. En çok sevdiğim karakter kim derseniz yine yan karakterlerden geldi. İkili olarak Çınar ve Efe. Çınar Çağın'ın kardeşi, Efe'de kuzeni. Bu ikilinin diyalogları inanılmaz güzeldi. Çınar'ın Çisem'i delirtme çabalarını gülümseyerek okudum. Çağın'a gelince açıkçası çok güzel falan ama fazla kusursuz. Bu kadar aşık adam var mı? bilemiyorum. Adamın kitap boyunca hiçbir eksi yanını göremedim. Her şey kurmalı robot gibi. Programlı ve yerli yerinde. Kitap boyunca Mustafa dahil her şeye sabretti. Hani bazı yerde sabır taşı olsa çatlar dedim ama Çağın çatlamadı. Çisem'in davranışlarını yer yer anlamsız bulsam da, toplumdan soyutlanmış bir insanın verebileceği tepkileri verdi aslında.
Kitapta en çok kızdığım ama bir o kadar da üzüldüğüm kişi Mustafa'ydı. Saplantılı derecede hastaydı ve bunu aşk sanıyordu. Hem de zarar verecek derecede olduğunun farkında değildi. Yazık ki her şeyin bir bedeli vardı ve Mustafa'da bunun bedelini ağır ödedi.
Demiralp ve Turaç yine kitapta sevdiğim karakterler arasında. Demiralp'in de hikayesi gelecek diye biliyorum. Umarım uzun sürmez.
Kitapta eleştireceğim iki nokta olacak. Birincisi bazı yerlerde gereksiz diyaloglar vardı. Uzatılmıştı. İkincisi de kitabın sonu çok aceleye gelmiş gibiydi. Hadi hemen herkese mutlu son gibi olmuş. Kalan kişilerin aşkları biraz daha ilk satırlardan başlayarak yazılsaydı sanırım daha güzel olurdu. Onun dışında kurgu gerçekten çok güzeldi. Mustafa gibi bir karakteri yazmak gerçekten zor. Adam resmen ruh hastası.
Nevra Karataş yüreğine ve kalemine sağlık. Yeni kitaplarını bekliyoruz.
Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Aşkla ve kitapla geçen güzel günleriniz olsun.
Hoşçakalın.
Nevra Karataş yüreğine ve kalemine sağlık. Yeni kitaplarını bekliyoruz.
Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Aşkla ve kitapla geçen güzel günleriniz olsun.
Hoşçakalın.
Tanıtım Bülteninden
Bir kadın sevdim yüreği sevda kokan... Masum bir bebeğin tebessümü saklıydı dudaklarında. Bir kez baktı mı gözlerime, cehennemim cennetim oluverirdi. O benim iyi yanım oldu daima. Ben Mustafa Aloğlu, bir ömür yüreğimde sakladım yere göğe sığdıramadığım sevdamı.
Bir kadın sevdim küçücük kalbine koca bir aşkı sığdıran... Ürkek gözlerine tutuldu gözlerim. Hayat bulduğum kokusu sardı dört bir yanımı. Yandı ruhum onun ateşiyle. Dudaklarından ismim her döküldüğünde yeniden doğdu benliğim. Ben Çağın Atalı, bir kadının sevdası saklıydı yüreğimde. Bir ömre bedel saklayabileceğim sevdası...
Bir adam sevdi tutsak kalbim... Aşkı bilmeyen ben, olmadık yolculuklara çıktım bir anda. Sahiplendim her şeyiyle. Gülüşünü gördüğüm an güneş doğdu karanlık dünyama. Değdi mi bir kere gözleri gözlerime, tüm dünyayı karşıma alabileceğimi bilirdim. Ben Çisem Aloğlu, bir adamı çok sevdim. Öyle büyüktü ki aşkım, yüreğimde sakladığım sevdasını yaşamaya bir ömür yetmezdi...
Basım Yılı : 2015
Sayfa Sayısı : 600
Büyükada Yayıncılık
Güzel kitapmış, teşekkürler Beyda :)
YanıtlaSillovehouse;
SilRica ederiz:) Keyifle okuyun.
awesome article..
YanıtlaSilthanks for visiting my blog and have a nice day
azka kamil;
Silthanks:)