Ana içeriğe atla

Muhammed Ali Dağ Röportajı

Merhabalar

Ramazan ayının son haftasına girdik.
Bayrama da az kaldı. Mayıs ayının son yazar röportajıyla sizlerleyim. Bugünkü konuğum yaşı çok genç olan bir yazar. Sayın Muhammed Ali Dağ. Kendisiyle gerçekleştirdiğimiz bu güzel röportajda keyifli zaman geçirmeniz dileğiyle. 

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Kitapla ve sağlıkla geçen bir hafta sizinle olsun.

Hoşçakalın.

Muhammed Bey öncelikle bloğuma hoşgeldiniz. Bu güzel röportaj için şimdiden teşekkür ederim. Dilersiniz sorularımıza geçelim.

* Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba, ben Kahramanmaraş doğumluyum ve 18 yaşındayım. 5 yaşında iken Kayseri'ye taşındık ve orada büyüdüm.

* Yazmaya ne zaman başladınız? 
Daha henüz 12 yaşlarında iken kendi çapımda yazılar yazardım. Kitap olarak yazmaya 15 yaşında başladım.

* Kitap yada genel olarak yazma konusunu nasıl seçiyorsunuz? Etkileşim var mı? Yoksa tamamen tesadüf mü? Yani kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir? 
Benim düşüncemde yazmak iki türlüdür. Kimi insanlar yaşamak istediklerini, kimi insanlarsa yaşadıklarını yazarlar. Ben hem yaşamak istediklerimi hem de yaşadıklarımı kaleme alıyorum. 

* Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazmaya devam eder miydiniz?
Doğrusu okunmak için yazmak küçük bir amaç olurdu. Kitaplar hayatımıza yön veren en güzel rehberlerdir. Buna binaen okunmak için değil de insanların dertlerine bir nebze olsun yardımcı olabilmek için yazıyorum. Sonuçta her insan derdini anlatabilir ama  her insan bir başkasının derdiyle dertlenemez.  

* İlk kitabınızı çıkarmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz? 
Bahsettiğim gibi 12 yaşlarında yazmaya devam ederken arkadaşlarımın ve yakınlarımın tavsiyesi ile bunları kitaba dönüştürmeyi 15 yaşında düşündüm ve ilk kitabımı 15 yaşında yazdım. 

* İnsanların çoğu "hayatımı yazsam roman olur" der. Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir? 
Yazmak resim yapmak gibi bir sanattır ve yazar olmak ise kelimelerle düşünce ressamlığıdır. Şu açıdan düşünelim. Herkesin yazsa roman olacağı bir hayatı mı var? Yoksa herkes roman gibi bir hayat mı yaşıyor? Aslında hakikat burada. Nitekim insanlar okuduklarını yaşamaktansa, yaşadıklarını okumayı tercih ediyor. Dolayısıyla yazmak bir yetenek değil, diğer insanlarla ortak bir yaşamı paylaşıp onlara bu hayatta yalnız olmadıklarını hissettirmektir. 

* Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Mesela hangi ortamda, hangi metaryallerle, hangi müzikle ve nasıl bir coğrafya da yazmayı tercih edersiniz? 
Daha çok yalnız kaldığım zamanlarda yazılar yazıyorum. Zira  dış seslerden uzaklaştıkça iç sesimi daha rahat duyabiliyorum. Bana göre insanlar müzikleri iç sesini duymamak için dinlerler. Çünkü o ses kimi zaman acıdır ve müziğin sesini kıssalar o acının sesini duyarlar ki bu da acıtır. 

Yazmak için en güzel senfoni pencereye vuran yağmur damlalarıdır. 
En güzel coğrafya karanlığın kuşattığı gece, 
En güzel materyal ise kahvedir. 

* Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı? 
Tabii ki tek bir tavsiyem var ki o da okumak;
Ya insanları...
Ya da kitapları...

* Bir gün kurgu olmayan bir şey yazmayı düşünüyor musunuz?
Yaşadıklarım ve yaşamak istediklerimi yazdığım için kurgusuz bir yazı yazmayacağıma inanıyorum. Çünkü kaderden daha güzel bir senaryo yoktur. 

* Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimler?
Bir çok kitap okurum ancak ilgimi yazanlardan daha çok yazılanlar çekiyor. Bu yüzden okurken pek dikkat etmem maalesef yazarlara.
Sevdiğim bir yazar olarak Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Akif Ersoy, Mevlana Celaleddin Rumi, Şemsi Tibrizi ' yi söyleyebilirim. 

* En son hangi kitabı okudunuz?
Sinan devrim' in Deli düşüm adlı kitabını okudum. 

* Yayımlanan tek kitabınız var ve kitabınız da raflarda yerini yeni almış. Hayırlı ve bol okurlu olsun. Yine de yakında yeni kitap veya yeni projeler var mı? 
Elbette var. Yaşananların ve yaşadıklarımın sonu gelmediği sürece. 

* Asıl mesleğiniz nedir?
Öğrenciyim. 

* Yazmak sizin için hayat boyu sürecek serüven mi? Yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?
Söylediğim gibi yazdıklarım kısacası yaşadıklarımdır. Allah ömür verir de yaşarsam yaşadığım müddetçe yazarım. 

* Günümüzde gençlerin sosyal medya sitelerinde çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bir şey iyi de olabilir kötü de. İnsan kötü olan bir şeyi iyiye, iyi olan bir şeyi kötüye de çevirebilir. Niyeti iyilik olanın yaptığı şeyde geçirdiği zaman süresi de bir iyiliktir. Niyeti kötülük olanın yaptığı şeyde geçirdiği zaman süresi de bir kötülüktür. Bizler kimin ne amaç yaşadığını bilemeyiz ancak emellerin iyi olmasını temenni edebiliriz. 

* Günümüz gençliğine üç tavsiye verecek olsaydınız bunlar ne olurdu?
İnanmak, çünkü neye inanırsak o bizim için gerçektir. 
Başlamak, çünkü gidilmeyen yol kısalmaz. 
Vazgeçmemek, çünkü yola girmekten çok yoldan çıkmamak mühimdir. 

* Kitaplarınızda yayımlandıktan sonra şunu yazsaydım yada şunu yazmasaydım dediğiniz oldu mu?
Hayır olmadı. 

* Yazmadığınız zaman ne yaparsınız?
Yazılanları okurum. 

* Kitap fuarlarıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Okurların yazarları daha yakından tanımak için bulunan bir imkan olarak görüyorum. 

* Hayatınız boyunca yaşadığınız pişmanlık var mı?
Kimi zaman düşünmeden yaptıklarım. Maalesef düşünmeden bir şey yaptığımızda sonradan düşünmeye mahkum yaşıyoruz. 

* En büyük korkunuz nedir?
En büyük ama en sevdiğim korkum yalnızlığım. 

* Aşk sizce nedir? İlk görüşte aşk var mıdır?
Kitabımda tam olarak tanımladım. 
Açıklamam gerekirse aşk; bir sarmaşık ağacıdır ve bitiştiği ağacı çepeçevre sarar. Öyle ki, zaman geçtikçe o ağaç kurumaya mahkum yaşar.

* Okurlarınızla aranızda nasıl bir bağ var?
Paylaştığımız hayatlar diyebilirim. Beni okurlarımla tek bir düzlemde tutan şey yaşananlar. Kimisi kardeşim, kimisi dostum, kimisi derttaşım. Ancak bilirim ki hepsi  yaşam savaşında birer yoldaşım. 

* Ulaşamadığınız biri ile sohbet etme şansınız olsaydı bu kim olurdu? Neden?
Mevlana Celaleddin Rumi olurdu. Zira aşkı ondan dinlemek isterdim. 

* Hayatta en çok kıymet verdiğiniz kişi?
Gözümde değil, yüreğimde barındırdıklarım. 

* Son olarak eklemek istedikleriniz var mı ya da okurlarınıza mesajınız var mı?
Hayallerinden ve yaşamlarından asla vazgeçmesinler. Unutmasınlar ki yaşıyorlarsa onlara ihtiyacı olan birisi olduğu içindir. 

Muhammed Bey keyifli bir sohbet oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda sizi yine bloğumda konuk edebilirim. Zaman ayırıp röportaj yaptığınız için tekrar teşekkür ederim. Yolunuz açık, okurunuz bol olsun.

Yorumlar

  1. Cevapları okurken kitabını da okumak istedim.18 yaşa göre gerçekten çok olgunca cevaplardı. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük Dünya;
      Evet yaşına göre oldukça güzel cevaplar:)

      Sil
  2. Genç bir yazar arkadaşımız.Tanımaktan mutluluk duydum ben de :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Fatih Murat Arsal - Ödünç Aşk

Merhabalar Fatih Murat Arsal'ın kalemini sevdiğimi bilmeyen kalmadı sanırım.

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Smilodon (Kılıç Dişli Kaplan) Hakkında Bilinmeyenler

Herkese Merhaba  Bugün sizlere Smilodon'dan (Kılıç Dişli Kaplan) bahsedeceğim. 

Gabriel Garcia Marquez - Ağustosta Görüşürüz

 

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.

Yeşil Yol

 

Samed Behrengi - Bir Şeftali Bin Şeftali

Herkese merhaba Kısa zaman önce bitirdiğim bir kitap Bir Şeftali,Bin Şeftali. Bir gün annesinin dalında büyümekte olan bir şeftalinin hikayesi bu. Bu şeftali büyüyünce sahibi tarafından köye satılmaya götürülür.