Ana içeriğe atla

Bihter Saatçi Röportajı

Merhabalar

Mart ayının ilk pazartesi gününde yine bloğumda çok tatlı bir yazar konuğum var. Sevgili Bihter Saatçi.
Kendisiyle çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Umarım keyifle okursunuz.

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Güzel bir hafta sizinle olsun.

Hoşçakalın.

Bihter Hanım öncelikle bloğuma hoş geldiniz. Bu güzel röportaj için şimdiden teşekkür ederim. Dilerseniz sorularımıza geçelim.

* Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Merhabalar, hoş buldum. Klasik bir bilgilendirme olacak ama kısaca kendimden bahsetmem gerekirse; 1979 Frankfurt’ta doğdum. Evli ve bir çocuk annesiyim. 2002 yılında Ege üniversitesinden peyzaj mimarı olarak mezun oldum. Akdeniz üniversitesinde yüksek lisansımı tamamladım ve halen aynı üniversitede doktora eğitimime devam etmekteyim.

* Yazmaya ne zaman başladınız? 
Bu sorunun net bir cevabı yok sanırım. Ortaokul sıralarında yazdığım ve tüm kasabayı öldürdüğüm bir dedektiflik hikayem var. Yıllar sonra annemin sakladığı eşyalarımın arasından çıktı. Ancak daha bilinçli olarak yazmaya başlamam üniversiteyi bitirdiğim zamanlara rastlıyor.

* Kitap ya da genel olarak yazma konusunu nasıl seçiyorsunuz? Etkileşim var mı? Yoksa tamamen tesadüf mü? Yani kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir? 
Yazma konusu; okumak istediğim bir konuyu, kurguyu düşünmeye başlamamla gelişiyor. Etkileşim var mı? derken herhalde okuduğum, izlediğim şeylerden etkilenip etkilenmediğimi soruyorsunuz ki mutlaka etkileniyorumdur. Ancak bu etkilenmenin daha çok okuduklarınızın, izlediklerinizin sizin üzerinizde bıraktığı duygular, hissetmenize neden oldukları seviyesinde olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle kurguyu önceden belirlemenin doğruluğuna inanıyorum. Bütün olay örgüsüne önceden karar vermiş olmasam bile hikâyenin konusu, amacı ve ulaşması gereken nokta bellidir. Elbette yazmaya başladığınızda izlediğiniz yol farklı kollara ayrılabilir, dallanıp budaklanabilir ancak hedefiniz belli olduğu sürece kaybolmazsınız.  

* Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazmaya devam eder miydiniz? 
Bu soruya evet diyeceğim, zira kimsenin okumadığı zamanlardan beri yazıyorum. Hiçbir zaman da sosyal paylaşım platformlarında çok fazla okurum olmadı. Ve umarım devam edebilirim.

* İlk kitabınızı çıkarmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz? 
Ciddi anlamdaki ilk çalışmamı tamamladıktan sonra yayınevlerine gönderip sevdiğim, onca zaman harcadığım ve uğraştığım yazım deneyimimin tecrübeli gözler tarafından görülüp, değerlendirilmesini istedim. Kendimi bu uğraşta geliştirip geliştiremediğimi, kabul görecek bir noktaya ulaşıp ulaşmadığımı öğrenmek istedim.  

* İnsanların çoğu "hayatımı yazsam roman olur" der. Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir? 
Okuyan, araştıran, yazmak isteyen herkesin bir noktaya kadar bu isteğini gerçekleştirebileceğini düşünüyorum. Ancak her yazılan, her basılan çalışma edebi bir eser midir? Okunabilir mi? Ya da milyonların gönlünde taht kurabilir mi? Bunun için bir parça özel yeteneğe sahip olmanız gerektiğine inanıyorum.

* Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Mesela hangi ortamda, hangi metaryallerle, hangi müzikle ve nasıl bir coğrafya da yazmayı tercih edersiniz? 
Sessiz ve sakin ortamları tercih ederim. Arkada hafif bir müzik. Hatta yazdığım sahneye uygun düşen parçalar varsa onları tercih ederim. Bir fincan kahve ve elbette bilgisayarım.

* Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı?
Öncelikle ne yazmak istediklerine karar vermeleri bir başlangıç olabilir. Daha sonra yazmak istedikleri konu hakkında araştırma yaparak birikimlerini güçlendirebilirler. Yazmak istedikleri tarzda ya da kullanmak istedikleri üsluba sahip kitaplar okuyabilirler. 
Bir sonraki adımları yazmak istedikleri kurgunun iskeletini oluşturmak olabilir. Ne yazmak istiyorum? Bunu neden yazmak istiyorum? Bu konuyu yazarken hangi sorunu çözeceğim? Bu sorunu nasıl çözeceğim gibi üzerinde düşünüp kendi sorularını yanıtladıkça yenilerinin oluşmasına neden olacak bir kurgu geliştirme sürecinin yararı olabilir.  

* Bir gün kurgu olmayan bir şey yazmayı düşünüyor musunuz?
Şu an için sadece kendi içimden gelen, okumak istediğim şeyleri yazıyorum. İleri de neler olur, neler hisseder, neler isterim bilmiyorum ama olabilir. Neden olmasın?

* Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimler?
Brandon Sanderson, Elanie Cunningham, Margareth Weiss & T. Hickman, R.A. Salvatore. Michael Moorcok, Partick Rothfuss, Ursula K. LeGuin, Geroge Martin, J.R.R. Tolkien, Sarah J. Maas, Orkun Uçar ve Hatice Dırmıkcı ilk aklıma gelenler.

* En son hangi kitabı okudunuz?
H.P. Lovecraft - Cthulhu'nun Çağrısı

* Yayımlanan tek kitabınız var. Son kitabınızın yayımının üstünden biraz zamanda geçmiş. Yakında yeni kitap veya yeni projeler var mı? 
Devam kitabı üzerinde çalışıyorum.

* Asıl mesleğiniz nedir?
Peyzaj Mimarıyım.

* Yazmak sizin için hayat boyu sürecek serüven mi? Yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?
Sevdiğim için yazıyorum ve umarım benim için hayat boyu sürecek bir serüvendir.

* Günümüzde gençlerin sosyal medya sitelerinde çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Teknolojinin hayatımıza getirdiği zaman yiyen alışkanlıklardan hatta bağımlılıklardan biri ne yazık ki. Zaman zaman hepimiz saatlerimizi farkında olmaksızın ekran karşısında harcıyoruz.

* Günümüz gençliğine üç tavsiye verecek olsaydınız bunlar ne olurdu?
Ellerindeki zamanın kıymetini bilmelerini,
Kendilerine kendileri için, sevecekleri bir uğraş bulmalarını,
Ve etraflarındaki iyi, güzel şeylere karşı açık olmalarını söylerdim.  

* Kitaplarınızda yayımlandıktan sonra şunu yazsaydım yada şunu yazmasaydım dediğiniz oldu mu?
Ufak tefek düzeltmeler yapmak istedim ancak büyük çapta değişiklikler yapma isteği hissetmedim. Düzeltmeler için de gerekli notlarımı alıyorum eğer bir gün ikinci basım yapılacak olursa diye.

* Yazmadığınız zaman ne yaparsınız?
Hayatın günlük koşuşturmacası haricinde oğlumla eğlenceli vakit geçirmeye çalışırım, okurum, sinemaya giderim. Biraz da spor şu sıralar oldukça ihmal etmiş olsam da.

* Kitap fuarlarıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Birçok eseri bir arada görebileceğiniz alanlar. Özellikle kitap kokusunu ve kitapların arasında dolaşmayı, incelemeyi sevenler için güzel bir fırsat. Yazarlar, editörler ve yayınevleriyle okuyucuyu buluşturması da yine güzel bir deneyim.

* Hayatınız boyunca yaşadığınız pişmanlık var mı?
Mutlaka pişmanlıklarım olmuştur ancak soruyu okuduğum an aklıma gelen ve yüreğimi sızlatan bir olay yok.

* Aşk sizce nedir? İlk görüşte aşk var mıdır?
Aşk bana göre iki insanın arasında meydana gelen çekim, etkileşim, elektriklenmedir. İlk görüşte aşk vardır, olabilir. O ilk etkilenmenin sevgiye dönüşmesiyle kalıcı hale gelir.

* Okurlarınızla aranızda nasıl bir bağ var?
Aslında bunu yeri geldikçe tekrar etmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Kitabımı yazmak ve basılması benim için hayallerimin gerçekleşmesiydi elbette ancak bu yolda hiç beklemediğim beni tanıştırdığı güzel yürekli insanlar oldu. Hayatıma güzel insanlar kattı. Okurlarımdan tanışma fırsatı bulduğum çoğu kişi en büyük destekçim, arkadaşım hatta dostum oldu. Hepsine minnettarım.

* Hayatta en çok kıymet verdiğiniz kişi?
Oğlum.

* Son olarak eklemek istedikleriniz var mı ya da okurlarınıza mesajınız var mı?
Bu güzel ve keyifli sohbet için öncelikle size ve vaktini ayırıp okuyan tüm kitap severlere teşekkür ederim. Herkese kucak dolusu sevgiler.   

Bihter Hanım keyifli bir sohbet oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda sizi yine bloğumda konuk edebilirim. Zaman ayırıp röportaj yaptığınız için tekrar teşekkür ederim. Yolunuz açık, okurunuz bol olsun.

Yorumlar

  1. Cesur sorulara cesur cevaplar. Tebrik ediyorum ikinizi de...

    YanıtlaSil
  2. Yeni bir yazarımızı da tanımış oldum sayende.😊 Yolu açık olsun yazarımızın!

    YanıtlaSil
  3. Bir çok röportajların ortak özelliği erken yaşlarda yazma hevesleri yazma çalışmaları..
    Teşekkürler Yazarımıza başarılar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sibel;
      Genç yaşta yazmak önemli gerçekten. Çok teşekkürler canım :)

      Sil
  4. Bir kez daha bu keyifli sohbet için Beyda Hanım size ve tatlı yorumları için okuyanlara çok teşekkür ederim. Dediğim gibi yazım hayatı benim sizlerle tanışmama vesile olduğu için. Hayatlarımız bir noktada birbirlerine dokunduğu için çok mutlu oluyorum. Silerim kurgularım da yine sizleri farklı dünyalara taşıyıp, farklı heyecanlar yaşatabilir. :) Hepinize kucak dolusu sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bihter Hanım;
      Beni kırmayıp katıldığınız için tekrar teşekkürler. Umarım yine konuk edebilirim sizi. Sevgilerimle :)

      Sil
    2. Ne demek her zaman seve seve :) Ben teşekkür ederim.

      Sil
  5. Başarılı bir röportaj olmuş.Emeğine sağlık.Yazarımızında okuru bol,kalemi daim olsun.sevgiyle😊

    YanıtlaSil
  6. Bizi yine bir yazarla tanıştırdığın için teşekkür ederiz :) Yolu açık olsun yazarımızın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yurdagül;
      Rica ederim canım. Ben teşekkür ederim. Amin :)

      Sil
  7. Bihter Saatçi röportajı için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  8. Cok güzel bir röportaj olmus canim. Bihter hanimin resimden bile pozitif bir yansimasi var 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Derya;
      Evet yüzü çok güzel ve huzur verici bencede :)

      Sil
    2. İkinize de teşekkür ederim. Utandım gerçekten ama inanıyorum ki insan görmek istediğini, almak istediği enerjiyi alıyor. İkiniz de çok incesiniz. Tekrar teşekkürler :)

      Sil
    3. Bihter Hanım;
      Biz çok teşekkür ederiz :)

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Smilodon (Kılıç Dişli Kaplan) Hakkında Bilinmeyenler

Herkese Merhaba  Bugün sizlere Smilodon'dan (Kılıç Dişli Kaplan) bahsedeceğim. 

Fatih Murat Arsal - Ödünç Aşk

Merhabalar Fatih Murat Arsal'ın kalemini sevdiğimi bilmeyen kalmadı sanırım.

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Uğruna İnsanların İntihar Ettiği İran Şahının En Sevdiği Karısı Anis-el Doleh

Merhabalar Son zamanlarda sosyal medyada sıklıkla karşılaştığım bir haber, aslında güzellik kavramımızı sorgulamama neden oldu.

Samed Behrengi - Bir Şeftali Bin Şeftali

Herkese merhaba Kısa zaman önce bitirdiğim bir kitap Bir Şeftali,Bin Şeftali. Bir gün annesinin dalında büyümekte olan bir şeftalinin hikayesi bu. Bu şeftali büyüyünce sahibi tarafından köye satılmaya götürülür.

Fatih Murat ARSAL - Yalnız Gözlerin İçin

Merhabalar Fatih Murat Arsal ile tanışmam Anlaşma romanına dayanır ancak yorumlamak için öncelikle Yalnız Gözlerin için kitabından başlamak istedim.

Yeşil Yol