Meral Kır Röportajı

Merhabalar

Yine pazartesi günü geldi ve yazar röportajlarımızda sırayı Sancaktarlar Serisinden tanıdığımız Meral Kır alıyor. Kendisiyle yaptığımız keyifli röportaja buyurun.

Meral Hanım öncelikle bloğuma hoşgeldiniz. Sancaktarlar Serisinin yaratıcısıyla röportaj yapmak gerçekten çok heyecan verici.  

Dilersiniz hemen sorularımıza geçelim. 

* Kısaca kendinizden bahseder misiniz? 

Evli, 2 erkek çocuk annesi ve Üsküdar aşığı bir kadınım. Kelimelere tutkuyla bağlıyım ama bir muhasebeci olarak hayatımı yıllarca rakamlarla kazandım. Neyse ki şimdi sadece yazarak hayalini kurduğum şeyi yapıyorum. Mutlu bir insanım ve etrafımdakilerin de mutlu olması için elimden geleni yapıyorum. 

* Yazmaya ne zaman başladınız?  

Hatırladığım kadarıyla ortaokuldaydım, işe kurduğum hayalleri yazarak başladım. Sonra duygularımı en son da kurgularımı kelimelere dökerek bugünlere geldim.    

* Kitap yada genel olarak yazma konusunu nasıl seçiyorsunuz? Etkileşim var mı? Yoksa tamamen tesadüf mü? Yani kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir?  

Önce karakterleri belirlerim. Tipi nasıldır, ne iş yapar, ne sever, huyu suyu nedir? Sonra da ona uyan ve nasıl bir kurgu yazmak istediğimi seçerim. En son da detayları ve olay örgüsünü oluştururum ve nihayetinde yazmaya başlarım. Etkileşim yok, hepsi tamamen hayal gücümün ürünleri.  

* Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazmaya devam eder miydiniz?  

Kimsenin okumadığı, büyük ihtimalle de okumayacağı birçok hikâyem mevcut. Çünkü insan önce kendi için yazmalı. 

* İlk kitabınızı çıkarmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz?  

20 yıl bekledikten sonra doğru zamanın geldiğine inandım ve kitap çıkarmaya karar verdim. Biraz da şans benimleydi sanırım. Bir hayaldi ve hayal olarak kalması yerine gerçekleştireyim istedim.  

* İnsanların çoğu "hayatımı yazsam roman olur" der. Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir?  

Biraz istek, biraz çaba, biraz özveri ama en çok da yetenek lazım.  Herkes yazabilir ama herkes iyi yazar mı? Asıl soru sanırım bu. 

* Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Mesela hangi ortamda, hangi metaryallerle, hangi müzikle ve nasıl bir coğrafya da yazmayı tercih edersiniz?  

Öncelikle sessiz bir ortam olmalı ve mümkünse uykuya yenik düşmezsem geceleri yazmayı daha çok seviyorum. Herkes uyurken ben ve hayal dünyam baş başa kalıyoruz. Bir de sürekli aynı mekanda yazmanın beni körelttiğine inanıyorum. Bu yüzden sık sık ortam değiştiriyorum. 

* Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı?  

Söyleyebileceğim tek şey, iç seslerini dinlemeli ve çok çalışmalılar. Tabii en önemlisi asla pes etmemeleri. İstiyorsan, yap gitsin. 

* Bir gün kurgu olmayan bir şey yazmayı düşünüyor musunuz?  

Kendime inanmam ve çok istemem lazım, tabii bir de ne yazmak istediğime karar vermeliyim. Fakat şimdilik öyle bir şey düşünmüyorum. Belki daha sonraki yıllarda olabilir. 

* Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimler? 

Sevdiğim birçok yazar var ve sık sık da kitap okurum. Şu anda Jane Casey 5. Kurban okuyorum. (Yaklaşık bir aydır elimde) 

* En son hangi kitabı okudunuz? 

Okuduğum son kitap Yüzbaşının Kızı 

* Yayımlanan beş kitabınız var. Sancaktarlar serisi bitti. Keyif alarak okuduk. Yeni kitap veya yeni projeler var mı?  

Keyif aldıysanız ne mutlu bana.  

Şunu biliyorum, bir süre seri kitap yazmayacağım. Ama tabii ki yakında değilse bile önümüzdeki aylarda yeni kitap var. Şu sıralar sevdiğim eski bir hikayemi güncelliyorum. 

* Asıl mesleğiniz nedir? 

        Rakamlarla dans eden bir muhasebeciyim. 

* Yazmak sizin için hayat boyu sürecek serüven mi? Yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı? 

        Gözüm görüp elim tuttukça yazacağım. 

* Günümüzde gençlerin sosyal medya sitelerinde çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Sadece gençler değil, şimdi herkes sosyalleşmek için sosyal medyayı kullanıyor. Ve evet güzellikleri de var ama geldiği nokta korkutucu olmaya başladı.  

* Günümüz gençliğine üç tavsiye verecek olsaydınız bunlar ne olurdu? 

Sık sık hayal kurun, kendinize inanın ve pes etmeden çok çalışın.  

* Kitaplarınızda yayımlandıktan sonra şunu yazsaydım ya da şunu yazmasaydım dediğiniz oldu mu? 

Şimdiki aklımla olsaydı, ile başlayan cümleler hiç bitmez. O yüzden zaman geçtikten sonra geriye dönüp baktığımda, keşke şunu şöyle yazsaydım dediğim oluyor.  

* Yazmadığınız zaman ne yaparsınız? 

Kitap okuyorum, geziyorum ve tabii iki küçük prense annelik yapıyorum.  

* Kitap fuarlarıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir? 

      Fuarları çok severim. Bir sürü kitap ve kitap seven insanla aynı ortamda bulunmak paha biçilemez. Bir yazar olarak da kitaplarınızı okuyup gelenlerle karakterlerin dedikodusunu etmek, yaptığınız işin ödülü. Ne var ki fuarların da zamana yenik düşmeye başladığını hissediyorum. 

* Hayatınız boyunca yaşadığınız pişmanlık var mı? 

Yaşadıklarımdan pişmanlık duymak yerine, onlardan ders çıkarmaya çalışırım. 

* En büyük korkunuz nedir? 

Korkularım hep ailemle ilgilidir. 

* Aşk sizce nedir? İlk görüşte aşk var mıdır? 

Aşk, güven ve inanmaktır. Çok güçlü bir duygu olduğu için onu taşıyamayanlar için de gözyaşıdır.  İlk görüşte aşk ise, milenyum çağına maalesef yenik düştü.  

* Okurlarınızla aranızda nasıl bir bağ var? 

Hepsi dostum olduğu ve bir şekilde hayatımın bir parçası olduğu için bence aramızdaki bağın çok güçlü olduğunu düşünüyorum. Kitaplarım sayesinde hayatımda bir sürü güzel insan oldu. 

* Ulaşamadığınız biri ile sohbet etme şansınız olsaydı. Bu kim olurdu? Neden? 

Sandra Brown ile sohbet etmeyi ve yazmak üzerine onunla uzun saatler konuşmayı çok isterdim. 

* Hayatta en çok kıymet verdiğiniz kişi? 

Ailemin her bir üyesi benim kıymetlimdir. 

* Son olarak eklemek istedikleriniz var mı ya da okurlarınıza mesajınız var mı? 

Kitapsız tek bir anımızın geçmemesini diliyorum. Ve tavsiyem, gülümseyin. Her kapıyı açtığını, kalbinizi coşturduğunu göreceksiniz. Sevgiyle ve aşkla kalın. 

Meral Hanım keyifli bir sohbet oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda sizi yine bloğumda konuk edebilirim. Zaman ayırıp röportaj yaptığınız için tekrar teşekkür ederim. Yolunuz açık, okurunuz bol olsun.