Sümeyye Akarçay Röportajı

Merhabalar

Yazar ve şairlerle röportajlarımıza bugün itibariyle start verelim. Bu yolculukta hep beraber yeni yazar ve şairler keşfedeceğimizi düşünüyorum. O zaman ilk konuk yazarımız Sümeyye Akarçay'la sohbetimize başlayalım. 

Sümeyye Hanım öncelikle bloğuma hoşgeldiniz. Dilersiniz sorularımıza geçelim.

* Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

- İsmim Sümeyye Akarçay. İstanbul doğumlu, gezmeyi, okumayı ve en çok da yazmayı severim. Bunun yanında insanların davranışlarını izlemek ve onlar hakkında fikir edinmek ilgi alanlarımda. Çünkü insanlar üzerinden bir roman yazmanız, araştırmaya yönlendiriyor. Onları yazıya aktarırken doğru bir şekilde ifade etmeniz gerekiyor. Film ve dizi tutkunu olduğumu da ekleyeyim.

* Yazmaya ne zaman başladınız? 

- 2011 yılı facebook kitap sayfalarının birinde adminlik yapıyordum. O sıralarda hikaye yarışması olduğunu gördüm ve "ben neden denemiyorum?" dedim. İlk amatör hikayemi o zaman yazdım.

* Kitap yada genel olarak yazma konusunu nasıl seçiyorsunuz? Etkileşim var mı? Yoksa tamamen tesadüf mü? Yani kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir? 

-Daha önce yazdıklarımla benzer olup olmadığına, akıcı mı eğlendirici mi olup olmadığına dikkat ederek belli bir süre düşünme süresi tanıyorum kendime. O an beni çok etkileyen bir hikaye örgüsü görürsem hemen hayal gücümle onu destekleyerek "evet bu hikaye güzel olur," diyorum. Her kitap başlarken yardım alır, yazarken kendi götürür. Onları cansız saymayın. Her sayfa bir yaşamını ifade eder.

* Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazmaya devam eder miydiniz? 

-Ben bu yola çıktığımda şu konuda kendime söz verdim. "Bir kişi bile okusa, onun için yazacağım."

* İlk kitabınızı çıkarmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz? 

- Yabancı ve Türk karakterlerle hikayeler yazıyordum. Rehine benim ilk Türk karakterli kitabımdır. İnternet üzerinden yayınlanırken okuyucularımın ısrarı üzerine kitaplaşma serüvenine yolcu ettim. 

* İnsanların çoğu "hayatımı yazsam roman olur" der. Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir? 

-Herkes kitap yazabilir. Şu kişi yazmasın, diyebileceğimiz kişiler ilk bir kaç kitaptan sonra anlaşılır. Çünkü, kelimeler bir sonraki kitapta gelişmiyorsa bu kitap yazmak değil, kendini tekrar etmektir. Yazmak bir yetenek değildir. Çünkü, piyasaya baktığınız zaman farklı mesleklerden insanların kitap çıkardığını görüyoruz. Önemli olan, yazmaya niyet edip başına oturunca sabırla onu bitirmeyi amaçlamaktır. Çok kişi gördüm. Okumayı seven ama asla yazma sabrını gösteremeyen. Bu kişiler evet, yazamaz.

* Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Mesela hangi ortamda, hangi metaryallerle, hangi müzikle ve nasıl bir coğrafya da yazmayı tercih edersiniz? 

- Yazma ritüelim tabii ki sessiz ortam. Yerin ruh halime uygunluğu önemli. Eğer yalnızsam sessiz, eğer ses geliyorsa klasik müzikle diğer sesleri örterim. Kalabalık bir ortam ise yine müzik ve konsantrasyonla diğer insanları görmezden gelip sadece yazdığıma odaklanırım.

* Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı? 

- Yazmak isteyen yazar ki bu kişi eğer çok hikaye takip etmiş, okumuş ve mantığı kavramışsa. Gerek roman olsun, gerek şiir. İnsan okudukça onun hakkında bilgi edindikçe matematiği kavrayıp bunların ortak özelliğini anlaması lazım. Romanda giriş, gelişme ve sonuç olur. Girişe final bilgisi verirsen kimse o hikayeyi okumaz. Bu yüzden bol kitap okumak, tek önerimdir. Akıcılık üzerinde dursunlar. Konu etkileyici olmasa bile okuyanları esir etmelidir.

* Bir gün kurgu olmayan bir şey yazmayı düşünüyor musunuz?

-Yıllardır düşünüyorum. Gerçek, yaşanmış hikayeler o kadar çok ki. Ama bunun için benim de hazır olmam gerekiyor. Henüz vakti gelmedi.

* Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimler?

- Okurken beklediğim ve farklı dünya diye ikiye ayırdığım zevk ayrımlarım vardır. Şu kişi diye sayamam ama okurken beklediğim kısım ilk kitaptan beri takip ettiğim kurgu yazarlarıdır. Farklı dünyalar olansa edebiyatçılarımızın değerleri eserleridir.

* En son hangi kitabı okudunuz?

-En büyük tutkunu olduğum şeylerden biri de yıllar önce okuduğum kitapları tekrar okumaktır. Çünkü seneler önceki bizle seneler sonra biz çok farklı insanlarız. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Yaban'ı okuyorum.

* Şu anda yazmış olduğunuz yayımlanan dört kitabınız var? Yeni kitap veya yeni projeler var mı? 

 - Şimdilik bir hikaye var kafamda. Roman olarak ileride göreceğiz.

* Günümüz gençliğine üç tavsiye verecek olsaydınız bunlar ne olurdu?

-Ne yaparlarsa yapsınlar, ilgileri nelere yönelirse yönelsin ama asla kitap okumayı bırakmasınlar. Kelimeler sihirlidir. Kitaptaki bir cümle hayatlarını değiştirebilir.

* Kitaplarınızda yayımlandıktan sonra şunu yazsaydım yada şunu yazmasaydım dediğiniz oldu mu?

- Hiçbir zaman olmadı. Ne yazmak istediysem onu yazdım.

* Yazmadığınız zaman ne yaparsınız?

- Araştırma yaparım. Yabancı dillere ilgim fazladır. onlar üzerinde çalışırım. Farklı konuda filmler izleyerek zihnimi olağandan arındırırım.

* Aşk sizce nedir? İlk görüşte aşk var mıdır?

- Aşk, ağlamaktır. İlk görüşte aşk vardır. Aşk tanıştırır. Tanışma sevdirir. Sevgisiz hiçbir ilişkinin temeli olmaz.

* Okurlarınızla aranızda nasıl bir bağ var?

-Onları yanıltmadığım için "işte bu Sümeyye'dir." diyebilirler. Onları çok seviyorum.

* Ulaşamadığınız biri ile sohbet etme şansınız olsaydı. Bu kim olurdu? Neden?

-Yıllar önce bu soru gelseydi, bir cevabım olurdu. Şimdi ise kimse yok. Çünkü hiç kimse ulaşılmaz değildir. Eğer tanışmanız kalpte ve kaderde varsa mutlaka oluyor.

* Hayatta en çok kıymet verdiğiniz kişi?

- Annem ve babam.

* Son olarak eklemek istedikleriniz var mı ya da okurlarınıza mesajınız var mı?

-Bana bu şansı tanıdığınız için teşekkür ederim. Soruları zevkle cevapladığım eğlenceli bir zaman geçirdim. Okuyucularıma şunu söylemek istiyorum. Beni takip etmeye devam edin. Yine internet üzerinden hikayeler yayınlamaya başlayacağım. Ve son olarak, her yazar yorumlarla ayakta durur. Ben veya bir başka yazar olsun, mutlaka okuduğunuz kitap hakkındaki düşüncelerinizi ona aktarın. İnanın ki bu onu çok memnun edecek. 

Sümeyye Hanım keyifli bir sohbet oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda sizi yine bloğumda konuk edebilirim. Zaman ayırıp röportaj yaptığınız için tekrar teşekkür ederim. Yolunuz açık, okurunuz bol olsun.

Yeni yazılarımda görüşene dek, mutlu bir hafta olsun. Okumaya devam edin. 

Hoşçakalın.