Merhabalar
Bayan X her defasında kendini aşamaz dediğim noktada kendisini aşmayı başarıyor ve level atlayarak devam ediyor.
Geçen
hafta televizyonumuz patladı. Evlendiğimizden beri kullandığımız tüplü
televizyon sabah ben kahvaltı hazırlarken birden patladı. Gidip
baktığımda çalışmadığını, içinden dın dın şeklinde ses geldiğini gördüm.
Hemen fişlerini çekip bıraktım. Aynı gün televizyon tamircisi
arkadaşlarımı aradığımda yüksek akım tarfosunun yanmış olabileceğini,
eski tüplü televizyon olduğundan artık yapılsa dahi eski performansı
vermeyeceğini kısacası uğraşmamamız gerektiğini söylediler. Eşim ve ben
her ne kadar şu anda yeni bir televizyon bütçesine sahip olamasak da; el
mecbur televizyon bakmaya başladık. (Hoş bana göre olmasa da olurdu.
Kitap okuyorum zaten televizyon ile pek işim yok)
Biraz
araştırma yaptıktan sonra bir akşam son sistem smart özelliği olan 109
ekran bir televizyon almaya karar verdik. Eşimin tercihi biraz daha
uygun, smart özelliği olmayan bir televizyon olsa da; biliyorum ki
aldıktan sonra keşke diyecek. Bende bunu bildiğimden aldığımız
televizyonu gösterdim ve güzelde bir indirim oranı, kasko ve ek garanti
ilaveleriyle televizyonu çok uyguna getirdik.
Aradan
geçen üç günün sonunda Bayan X ile bir ortamda karşılaştığımızda başka
bir arkadaşımda aynı ortamdaydı ve televizyon konusundan haberdar
olduğundan hayırlı olsun dileklerini iletti. Bu arada sevgili Bayan X
hemen kendi televizyonlarının da bozuk olduğundan, zaten iyi
göstermediğinden vs. anlatmaya başladı ve bombayı patlattı. "Bizim de
artık televizyon almamız farz oldu."
Diyebilirsiniz
ki; ne var bunda bozuktur. Almak istemesi normal. Tabii ki herkes
istediğini, istediği zamanda, istediği şekilde almakta özgür. Ancak
bizimkinin durumu ihtiyaçtan değil.
Led
ya da LCD televizyon isteklerini uzun zamandır eşine bildirimde
bulunuyordu. Bu zamanda tüplü televizyon mu? kalmışmış. Neden eski
sistem televizyon evlerindeymiş? Herkes alıyormuş, onlar neden
alamıyormuş? Bunun gibi devam eden bir sürü bahaneyi sıralamış eşine.
Eşi de gereği olmadığını vs. söyleyip konuyu kapatmış. Buraya kadar her
şey normal görünüyor olabilir. İşin asıl kısmı bundan sonra başlıyor.
Şimdi
öncelikle ben bu konuları nereden mi biliyorum? Bayan X'in eşi eşimin
en yakın arkadaşı ve televizyonumuz patladığında ve televizyon
arayışında olduğumuzu duyduğunda eşime ilk söylediği " Eyvah! Siz
televizyon alırsanız ve bizimki duyarsa, kesin biz de alırız."
Pardon
ama biz televizyon aldığımızda siz neden televizyon almak zorundasınız?
Bizimle göbekleriniz bir mi kesildi? Kaldı ki sağlam bir televizyon
varken, bütçemi zorlayarak ben neden televizyon alayım? yada sen neden
televizyon alasın? (Bu arada maddi durum gerçekten içler acısı)
Bayan
X'in yaptıklarımı yapma, aldıklarımı alma konusunda sınırı yok
maalesef. Zaman zaman sizlere benimle nasıl aşık atmaya çalıştığını
yazacağım. Siz olsaydınız ne kadarına katlanabilirdiniz? Gerçekten merak
ediyorum. Zorunluluk nedeniyle katlandığım kişiliklerden olur kendisi
ve evime de sürekli giren çıkan bir tip ne yazık ki!... İçindeki
başkalarında gördüğünü kendine empoze etme, başkalarını kıskanma ve
fesatlık huyunu bırakmadığı sürece hiçbir yere gelemeyecek maalesef. Bu
tarz davranışlar bana göre kişilik bozukluğunun nedeni. İnsanın azıcık
kendi fikri olur. Azıcık kocasına acır da; kendisine çeki düzen verir.
Ama nerede? Bu alışveriş çılgınlığı ve alışveriş manyaklığı yüzünden
başlarına gelmeyen kalmadı ama halen daha akıllanmadı. Yakın zamanda
yeni televizyon haberini veririm sizlere.
Yeni notta görüşmek üzere.
Hoşçakalın.
Anladığım kadarıyla eşleriniz iyi anlaşıyor. Eşinizin hatırı için iyi geçinmek zorundasınız. Bu tiplerden çok var maalesef. Size kolay gelsin.
YanıtlaSilRabia Serteli;
SilEvet çok iyi anlaşıyorlar ve ortada sorun yokken de maalesef mesafe konulamıyor.
Hepimizin hayatında var malesef böyle tipler,üstelik istenmeyen ot burnunda biter hesabı hep dibimizde olan kişiler.Ne diyelim taklitler asıllarını yaşatırmış😉
YanıtlaSilMor Misali;
SilEvet maalesef var ve mecburen katlanıyoruz:(
Allah kolaylık versin sana.
YanıtlaSilYaşamdan Yazılar;
SilAmin cümlemize:)
Eşine yazık ya .... sen görüşmeyi-zor da olsa - kesebilirsin eşi naaapsin
YanıtlaSilSevkoz;
SilEvet bir de işin bu kısmı var. Haklısın.
Sizin durumunuz çok zor. O x kişilerden çok var. İş hayatında dolu. yavaş yavaş kopmaya çalışın. eşiniz de evinizde olanı en az anlatmaya çalışsın. İyi ki bloglar var. İçimizi iyi döküyoruz.
YanıtlaSilElmas Koçan;
SilBlog sayesinde azıcık rahat ediyorum. Ama kopulacak durumda değil maalesef.:(
açıkcası bu kadar niyeti art olan kişiyi evime sokmazdım sanıyorum ki müsaitsin bir kaç hobi kurs falan bişeyler uğraşlar bul kendine evde olma müsait olma durumunu azalt senin ruhuna yazık bu tip insanlar enerji emiciler benim kanımca
YanıtlaSiluzmanamator;
SilBunun müsaitlikle alakası yok. Benim tarafımdan akraba oluyor aynı zamanda. O nedenle mecburen görüşüyoruz. Elimden geldiğince uzak kalmaya çalışıyorum ama kırk yılda bir geldiğinde bile yetiyor canıma:(
Kıskançlık kötü bir şeydir ancak pek çok insan yaşantısını bu duyguların etkisinde şekillendirmektedir. Kötü duyguların etkisinden kendimizi kurtarmak dileği ile çok teşekkürler.
YanıtlaSilEğitim Pınarı;
SilKeşke kıskançlık olmasa.
Böyle insanlar var ne yazık ki.Sana Allah'tan sabır diliyorum yoksa tahammülüde bir zor.Bende nazara çok inanırım ve bazı iş arkadaşlarımın ciddi nazarı değdiğine inanıyorum çğnkü bir yıldır gözlerinin içine baktığım kaktüslerim bit kaç kişi gördükten sonra ki kim olduklarından eminim çürüyüp gştmezdiler :/
YanıtlaSilSu'nun Harikalar Diyarı;
SilEvet nazara bende çok inanırım. Allah size de sabır versin inşallah.
Allah sabır versin.
YanıtlaSilgazetekazan;
SilAmin.
Benim de en yakınlarımdan biri böyle bir şey aldığımda fark etmemesi için çaba harcıyorum :/
YanıtlaSilKüçük Dünya;
SilBöyle insanlar insanın yaşam enerjisini alıyorlar maalesef:(
bu bayan X lerden hep olucak maalesef kaçış zor gibi sabırlar diliyorum..
YanıtlaSilbabaannemintakvimciği;
SilEvet bazı bağlar olduğunda kaçış yok maalesef:( Çok teşekkürler.
Merhaba;
YanıtlaSilBlog adresime askerde olduğum sebepten dolayı giremiyordum. Askerden geldim ve bloğu düzene koydum. Ziyaretinizi ve takibinizi beklerim. Konuyla alakalı değil ama kusuruma bakmayın. :)
Blog Beyi;
SilHoşgeldiniz. Beyda mutlaka uğrar.:)
Sabırsızlıkla bekliyorum :)
SilBeyda Hanım, böyle bir zorunluluk olmamalı ama. Yani istemediğiniz, hoşlanmadığınız ve anlattığınız kadar fesat birisine tahammül etmek zorunda değilsiniz ki... Yani ben edemezdim açıkçası. Ne kadar boş ve basit davranışlar bunlar. Biri televizyon aldı diye kendisini de almak zorunda hissetmesi. Ve eşi de güçlü bir duruş sergilemiyor sanırım. Her dediğini yapıyor. Bu nedenle bu şahıs daha da abartılı hareket ediyor gibi geldi bana.
YanıtlaSilDert Anası;
SilBen bugünün notu. Beyda ile birlikte yazıyoruz artık.:)
Maalesef benim tarafımdan akrabalık durumları var. Eşi evet bu konuda fazlasıyla pasif ve artık eşinin kaba tabirle söyleyeyim, karı dırdır çekmektense dediğini yapıyor:( Acı durum ve kötü bir durum.
Ekonomik savaş, fesatlık, kıskançlık, rekabet ne ararsanız var :) Herkes başkasıyla uğraşacağına kendi işine baksa daha iyi olmaz mı diye düşünüyorum. Ben dünkü durumumdan daha iyi durumdaysam bu benim için olumlu bir gelişmedir. Kısır rekabetlere hiç gerek yok. İlgi çekici bir yazıydı.
YanıtlaSilİbrahim Erdoğan;
SilBütçe düşünen kim? Umurunda bile değil...
Aa ben bunu kurgu sanmiştim ama..🤔
YanıtlaSilErtuğrul Yıldırım;
SilKeşke olsa:(
Mesafeyi koruyarak devam, hepimizin hayatında var böyle insanlar. Bazılarından uzaklaşmayı başarırsın ama bazıları da zorunluluktan birliktesindir.
YanıtlaSilDuo Diyet;
SilMesafeyi koruduğumuz halde böyle. Korumasak düşünmek bile istemiyorum:(