Ana içeriğe atla

Özlem Uğurlu Aydın Röportajı

Merhabalar

Yazar röportajlarımızın bu haftaki konuğu güler yüzlü yazar Özlem Uğurlu Aydın. Kendisine bu keyifli röportaj için çok teşekkür ediyor ve röportajımızla sizleri başbaşa bırakıyorum.
Özlem Hanım öncelikle bloğuma hoşgeldiniz. 
Hoşbulduk Beyda Hanım.

Dilersiniz sorularımıza geçelim.
Tabi ki buyurun geçelim.

* Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Ben Özlem Uğurlu Aydın. Bolu’nun Mudurnu ilçesinde doğdum. 28 yaşındayım. Evliyim. Öğretmenim. Sakarya’da yaşıyorum.

* Yazmaya ne zaman başladınız? 
Lise yıllarımda deneme ve şiir yazardım ama üniversite yıllarında kaleme küskünlüğüm baş gösterdi. Bir nevi yazmaktan uzaklaştım. Öğretmen olup evlendim. Kısa bir süre sonra ise eşimle meslek gereği ayrı şehirlerde çalışmak zorunda kaldım. Benim tayinim Ardahan’dan Sakarya’ya çıkarken eşimin tayini çıkmamıştı. Yeni evliydik ve ayrılık girince işin içine biraz zor zamanlar yaşandı. Bu süreçte bir umuda ihtiyacım vardı. O umut kalemim oldu. 2014 yılının Aralık ayında takip ettiğim ve çok sevdiğim bir yazar aracılığıyla Wattpad platformuyla tanıştım. Kalemimin tekrar cesaret alıp yazmaya başlaması bu tarihe tekabül ediyor. Wattpad’de ilk yazdığım ama ikinci kitabım olarak yeni çıkan “Umudum Aşk” ise o zorlu zamanlar içinde yoğun duygusallıkla yazılan bir kitap oldu. Umut olarak gördüğüm kalemim büyük bir aşkla yazmaya 2014 yılının Aralık ayında başladı.

* Kitap yada genel olarak yazma konusunu nasıl seçiyorsunuz? Etkileşim var mı? Yoksa tamamen tesadüf mü? Yani kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir? 
Aslında seçmiyorum desem daha doğru olur. Tamamen anlık bir ilham meselesi. Bazen tek bir isim, bazen küçük bir mekan, bazen gidilen bir düğünde karşılaşılan durum, işin özü her an her şeyden, her kelime her isimden bir şeyler üretip hikaye çıkarabilirim. Karakterler netleştiğinde ve kendimi yazmaya hazır hissettiğim an iskelet kurgusunu hazırlarım. Ama şu var ki şu ana kadar hiçbir hazırladığım iskelet kurgusuna tam olarak bağlı kalamadım. Her bölümde yeni durumlar, olaylar, karakterler girerken gidişatım yazdıkça her zaman değişti. Evet bir iskelet kurgu elbet var ama sonuna kadar bağlı kaldığım söylenemez.

* Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazmaya devam eder miydiniz? 
Hiç kimse okumasa bile ben yazmaya devam ederim. Çünkü bana yazmak çok büyük mutluluk veriyor. Ruhumda rahatlama sağlıyor.

* İlk kitabınızı çıkarmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz? 
Aslında karar vermek değil de büyük bir istek duyuyorsunuz o an. Elinizde bitmiş bir ürün var ve daha fazla insana ulaşmasını istiyorsunuz. İnsanların kütüphanelerine, evlerine, gönüllerine, hayatlarına misafir olmak istiyorsunuz. Ben ne zaman ki “Aşka Can Veren Vasiyet’i” tam anlamıyla bitirdim o zaman insanların yüzünde derin bir gülümseme olmak istedim. Göremediğim, ulaşamadığım insanların yüreklerine dokunup onların tebessümlerinde yer etmek istedim.

* İnsanların çoğu "hayatımı yazsam roman olur" der. Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir? 
Yazmak evet bir yetenek işidir. Ama yalnızca yetenek pek bir işe yaramaz. Bence kitap yazmanın %30’u yetenek, %35 okumak, %35 gezi, gözlem ve araştırma yapmaktır. Bunların hiçbirini ihmal etmeyen ve gerçekten yüreğinde yazmayı aşk edinen herkes kitap yazabilir.

* Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Mesela hangi ortamda, hangi metaryallerle, hangi müzikle ve nasıl bir coğrafya da yazmayı tercih edersiniz? 
Ben daha çok geceleri yazmayı severim. El ayak çekildiğinde, insanların dillerinin sükûta erdiği, gözlerinin uykuya çekildiği o anlarda sanki geceler bana kalır. Kulağımda müziğim (Özellikle duygusal), hafif loş bir ışık, yanan bir mumum bir bardak sıcak  çayım ve gözümün önünde sevdiğim adam var ise hayatta saatlerce oturup düşünüp de yazamayacağım her şeyi o anlarda yazabilirim.

* Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı? 
Çok okusunlar, çok iyi gözlem yapsınlar, farklı bakış açılarını inceleyip ufuklarını genişletsinler ve ilk başta en iyi bildikleri konu üzerinden yazmaya başlasınlar.

* Bir gün kurgu olmayan bir şey yazmayı düşünüyor musunuz?
 Kurgunun dışına çıkacağımı pek düşünmüyorum. Hayat ne getirir belli olmaz ama gerçek hayata değmekten ve bunu yazıya dökmekten nedense çekiniyorum.

* Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimler?
Yabancı yazarları da okuyorum ama genellikle tercih ettiğim Türk yazarlar. Biraz da keşfetmeyi seven bir insanım. Farklı yazarlar, farklı sesler, farklı tınılar duymayı severim bu yüzden çok çeşitli okurum. Bu sebeple isim vermesem daha doğru olur.

* En son hangi kitabı okudunuz?
Tek bir kitap okumayı sevmeyen bir insanım. Aynı anda birden fazla kitap okumak bana daha fazla zevk verir. En son bitirdiklerim;
Dıana Gabaldon –Yabancı
Oruç Oruoba – İle
Cengiz Aytmatov- Cemile

Yayımlanan iki kitabınız var. Son kitabınız çıkalı çok zaman olmadı ama yeni kitap veya yeni projeler var mı? 
Evet “Umudum Aşk” daha yeni satışa çıktı. Şu an tamamen bitmiş olan ve demlenme sürecine bırakılan üç dosyam var. Şu anda yazımı devam eden üç dosyam daha var. Onun dışında ise yazılmayı bekleyen kurgusu tamamlanmış projelerim var. Ama ne zaman çıkar? ne zaman kitaplaşır? onu henüz bilmiyorum. Bu biraz yayıncım biraz da okuyucunun talep ve ilgisine bağlı.

* Asıl mesleğiniz nedir?
7 yıllık Okul Öncesi Öğretmeniyim.

* Yazmak sizin için hayat boyu sürecek serüven mi? Yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?
Yazmak benim için hiç bitmeyecek bir serüven,  bir aşk, adeta nefes almak gibi bir şey. İnsan nefes almaktan ya da aşkından vazgeçebilir mi? Vazgeçemez, ben de vazgeçemem.

* Günümüzde gençlerin sosyal medya sitelerinde çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sosyal Medya karabatak gibi, bir saplandığınız zaman kurtulmak pek de mümkün olmuyor. Ama gençlere tavsiyem kontrollü olmaları, dozu aştığında gelebilecek tehlikeleri fark edemeyecek kadar körleşebilirler. Siz gençler; hayatınızı etkileyecek boyutta kaptırmayın, kendinizi sosyal medyaya esir etmeyin, kontrolü elinizde tutabilmeyi öğrenin. Geçip giden zamanın içinde birbirinizin yüzüne bakmadan telefonlara gömülmeyin. Hayat kısa, tebessümlerinizi göremeyecek kadar o girdapta kaybolmayın.

* Günümüz gençliğine üç tavsiye verecek olsaydınız bunlar ne olurdu?
1. Okuyup, araştırsınlar, körü körüne hiçbir şeye bağlanmasınlar.
2. Saygıdan, sevgiden,hoşgörüden vazgeçmesinler.
3. Geleceklerini düşünsünler. Çünkü yaşayacakları başka bir hayatları yok.

* Kitaplarınızda yayımlandıktan sonra şunu yazsaydım yada şunu yazmasaydım dediğiniz oldu mu?
Çok oluyor. O yüzden bir kitabı yazma aşamasından sonra demlenme sürecine bırakırım. Bir süre ona kesinlikle dokunmam. Eğer yazmayı bitirdiğim an o dosyaya dokunursam hiçbir şey eskisi gibi olmuyor ve yeni baştan yazmak zorunda kalıyorum.

* Yazmadığınız zaman ne yaparsınız?
Kitap okurum. Eşimle birlikte yürüyüş yapmayı, farklı mekânlara gitmeyi severim. Hiç bilmediğimiz yerlere ayak basmak, oranın havasını solumak bizde farklı duygular uyandırır. Öğrencilerime etkinlikler hazırlayıp onlar için hazırlık yaparım.

* Kitap fuarlarıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Kitap fuarları çok farklı bir atmosfer. Zamanım uyarsa her zaman katılmaya çalıştığım bir etkinlik türüdür. Yazar olarak henüz hiç imza gününe katılamasam da bir okur olarak fuarın havasını koklamak benim için anlatılamaz bir duygu.

* Hayatınız boyunca yaşadığınız pişmanlık var mı?
En büyük pişmanlığım üniversite yıllarında kaleme küsmüş olmam. O zamanlar gerçek anlamda devam etseydim belki şu anda daha farklı yerlerde olabilirdim.

* En büyük korkunuz nedir?
İnsanların kalbini kırmak.

* Aşk sizce nedir? İlk görüşte aşk var mıdır?
Aşk benim için bambaşka bir boyuttur. Sevdiğin adamın gözünden yüreğine inmektir. Onunla nefes alabilmek, o olmadığında gözüne uyku girmemesidir. Aşk onsuzluğun acısını yürekten hissedip kıymet bilmektir. Yüreğinin şaha kalkıp, gözlerinin hasretiyle buluştuğunda, ruhunun alev almasıdır. Dedim ya benim için aşk bambaşka bir boyuttur. Bu yüzden hep aşk romanları üzerinde çalışıyorum. Bu yüzden aşka dair her yazı, şiir, hikâye ve romanı okuyorum.
Eşimin ilk görüşte âşık olduğu kadın olarak ilk görüşte aşka inananlardanım. J

* Okurlarınızla aranızda nasıl bir bağ var?
Okurlarım ile aramdaki bağ daha yeni yeni sağlamlaşıyor diyebilirim.

* Ulaşamadığınız biri ile sohbet etme şansınız olsaydı. Bu kim olurdu? Neden?
Osman SINAV ile tanışmak isterdim. İlerleyen yıllarda senaryo eğitimi almak istiyorum. Bu sebeple onunla tanışıp tecrübelerinden faydalanmak isterdim.

* Hayatta en çok kıymet verdiğiniz kişi?
Eşim ve ailem.

* Son olarak eklemek istedikleriniz var mı ya da okurlarınıza mesajınız var mı?
Okurlarıma da buradan sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Her zaman diyorum onlar olmasaydı ben yazamazdım. İyi ki varlar. Ve takipte kalmaya devam etsinler. Hikâyelerim kaldığı yerden soluksuzca devam ediyor.

Özlem Hanım keyifli bir sohbet oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda sizi yine bloğumda konuk edebilirim. Zaman ayırıp röportaj yaptığınız için tekrar teşekkür ederim. Yolunuz açık, okurunuz bol olsun.
Öncelikle benimle böyle bir röportajı yaptığınız için size çok teşekkür ederim Beyda Hanım. Benim için çok keyif verici bir zaman dilimiydi. Güzel dilekleriniz ve ince düşünceniz için de teşekkürler. Tekrar görüşmek dileğiyle. Hoşça kalın.

Yorumlar

  1. Güzel bir röportaj olmuş. Keyifle okudum. Emeğinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  2. Emeğine sağlık, yeni yazarlar tanıyorum.

    YanıtlaSil
  3. Umudunu kaleme bağlaması ne güzel. Zevkle okuduğum bir röportaj oldu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet keşke hepimiz umudumuzu böyle güzel şeylere bağlayabilsek :)

      Sil
  4. Çok güzel bir röportaj okudum sayende canım. Ve de yeni bir yazarla tanıştım. Benim de hayalimi gerçekleştirmiş. Yerine kendimi koyduğumuda soruların büyük bir kısmına benzer cevaplar verirdim diye düşündüm. Yolu açık olsun inşallah :))

    Sevgilerimle :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım. Çok teşekkürler. Yeni yazarlar gelmeye devam edecek inşallah :)

      Sil
  5. Çok güzel röportaj olmuş. Emeklerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  6. Cok begendim. Tesekkurler

    YanıtlaSil
  7. Çok verimli bir ropörtaj olmuş emekleriniz için teşekkürler

    YanıtlaSil
  8. çok güzeldi bu röportaj, nasıl seçiyor ve nasıl yazıyor, bu kısımları çok sevdim, yazar da pek tatliş zaten belli. okumak ve gözlem de ne doğru amaaa :) sevdiği karşısında iken yazıyormuş. bu da bana ilginç geldi. bir önceki sohbette de yazar yalnız yazmıyordu. ben hep yazmanın tam sessizlikte ve yalnızlıkta olduğunu düşünürdüm. öyle değilmiş demekkisi :)

    YanıtlaSil
  9. İlk görüşte aşka ben de inanırım :) Zevkle okudum.Emeklerinze sağlık :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Kadir İnanır Kimdir?

 

Kolay Kredi Veren Bankalar

 

Ege Soley - Pazartesi Mektupları Kitap Alıntısı

 

25 Mart 2024 Pazartesi Altın Fiyatları

 

Aşkın Nur Yengi - Haberci

 

6 Mantı

 

Borsada Kredili İşlem Nedir?