Ana içeriğe atla

Fatih Murat Arsal - Kader Çarpışması

 

Fatih Murat Arsal Kader Çarpışması

Herkese Merhaba,

Hayat, başlı başına zıtlıkların iç içe geçtiği bir düzlem. Belki de bu çelişkiler sayesinde denge kurabiliyoruz. Tam da bu fikri işleyen ve insanın iç dünyasına derinlemesine dokunan bir kitap okudum. İçinde İzmir’in tanıdık esintileri olan, gerçekliğe yakın, yüreğe dokunan bir hikâyeydi bu.

Ana karakterimiz Zehra, savaşın parçaladığı bir ülkeden kaçıp hayatta kalmaya çalışan göçmen bir kız. Umutsuz, yorgun, çelimsiz... Hayattan beklentisi kalmamış gibi. Diğer tarafta Faruk, İzmir'in Buca ilçesinde kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, sıfırdan bir hayat kurma çabasında bir genç adam. Ve bir gün, yolları kesişiyor. Bu rastlantılar sadece tesadüf mü, yoksa hayatın hazırladığı büyük bir oyunun parçası mı? Belki de kader dedikleri budur...

Zehra’nın durumu hiç iyi değildir. Ağır bir hastalık geçirmektedir ve mutlaka hastaneye gitmesi gerekir. Ama bu onun için bir tehdit demek; çünkü sınır dışı edilmekten ölümüne korkmaktadır. Tüm bu kaçışın ortasında, Faruk ile arasında görünmeyen ama hissedilen bir bağ oluşur. Daha ilk andan itibaren Zehra’yı yalnız bırakmak istemeyen Faruk, onu evine götürüp bakımını üstlenir.

Zehra ve Faruk... Hayatın iki farklı ucundan gelen, iki yabancı. Ama zamanla bu yabancılık silinir, yerini tanışmaya, tanımaya ve güvenmeye bırakır. Zehra'nın yaşadıkları, savaşın acı yüzünü, göç yollarının bilinmezliğini, dışlanmış olmanın insan ruhunda açtığı yaraları gözler önüne seriyor. Faruk ise ona sadece bir sığınak değil, yeniden umut olmayı da başarıyor.

Kitap boyunca iki karakterin birbirlerine yaklaşmaları, aralarında gelişen dostluk, güven ve sonunda doğan aşk; son derece duygusal ve gerçekçi bir dille anlatılıyor. Hayat gibi; zor, inişli çıkışlı, acı dolu ama umudu içinde taşıyan bir yolculuk. Yazar, bu zorlu süreci öylesine içten ve tanıdık bir dille anlatmış ki, karakterler adeta yanınızda oturuyor gibi hissediyorsunuz.

FMArsal’ın kaleminden çıkan her kitabı okuyup sevmiş biri olarak, bu kitap da gönlümde özel bir yer edindi. Onun anlatım tarzı, akıcılığı ve karakterlerini bizden biri gibi hissettirmesi gerçekten çok etkileyici. Yine bu kitabında da, önceki kitaplarından tanıdığımız karakterleri satır aralarında görmek, eski dostlarla karşılaşmış gibi hissettirdi. Özellikle Tahir, her zaman favorim olsa da; Doğan, Tamer, Akın, Yılmaz, Suat, Yavuz gibi isimlere rastlamak adeta hasret gidermek gibiydi.

Faruk, Buca’da kendine yeni bir iş ve hayat kurmaya çalışan bir gençtir. Nakliye şirketini kurmuş, kendi yolunu çizmeye çalışmaktadır. Bir gece evine dönerken, sokakta karanlık bir köşede genç bir kızı görür. Üzerinde ince kıyafetler, yüzünde derin bir yılgınlık… Evsiz ve hasta olduğu her hâlinden bellidir. Önce çekinse de, farklı zamanlarda aynı kızla karşılaşması üzerine iç sesiyle daha fazla savaşamaz. Soğuk ve lapa lapa kar yağan bir gecede Zehra, sanki ölümü bekler gibidir. Faruk onu evine alır, bakımını yapar. O andan itibaren ikisinin de hayatı bambaşka bir yön alır.

Zehra, ülkesindeki savaş ve kaos nedeniyle kaçmak zorunda kalmış, geçmişini geride bırakmaya çalışırken yeni acılarla yüzleşmiştir. Faruk ise ona sadece sıcak bir yuva değil, aynı zamanda hayatın da yeniden filizlenebileceği bir alan sunar. Zehra, Faruk’un yanında gül goncası gibi açar; Faruk içinse Zehra, karanlığın ortasında bir damla ışık olur.

Ancak Zehra’nın geçmişi kolay kolay peşini bırakmaz. Onun için her şey yeni başlıyorken, geçmişin gölgeleri sessizce yaklaşmaktadır. Faruk ise, tüm gücüyle Zehra’nın yanında durmaya, onu bu karanlıktan çekip çıkarmaya çalışır.

Zehra ve Faruk arasında inkâr edilen ama her satırda hissedilen bir çekim vardı. Arkadaş olduklarını sık sık vurgulasalar da, arkadaşlığın sınırlarını fazlasıyla zorlayan pek çok durumla karşılaştık, bu yönüyle zaman zaman kafa karıştırıcıydı. Fakat Zehra’nın geçmişi o kadar sarsıcıydı ki, onun yaşadıklarını okudukça hayata olan bakış açımda bile bir şeyler değişti diyebilirim. Ve Faruk gibi birinin onun karşısına çıkması, bir mucize gibiydi.

Kitap, üçüncü şahıs anlatımıyla ve tek kitap olarak sunulmuş. Bu da hikâyeye bütünlük katmış. Eğer siz de karakterlerin derinlemesine işlendiği, travmalarıyla ama aynı zamanda mücadele ruhlarıyla sizi etkileyen, güçlü bir aşk hikâyesi arıyorsanız, Kader Çarpışması mutlaka okunması gerekenlerden.

Aşka doyuran, yüreğe dokunan, sıcacık bir roman. Tavsiyemdir.

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Güzel, mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir gün sizlerle olsun. Keyifli okumalar.

Hoşça kalın.

Reklam değildir. Gönüllü paylaşımdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Füsun - Bir Olur Da Beni Ararsın

Merhabalar Şimdi diyeceksiniz ki bu Füsun? Nereden çıktı? Füsun Tokyürek şarkıcı Nalan Tokyürek'in nam-ı diğer Of Aman Nalan'ın kardeşidir.

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

Adana Nöbetçi Eczaneler 19.07.2025

 

Aşkın Nur Karataş - Ateşli Kitap Tanıtımı

Kural tanımazlık ve yaramazlık sadece Rock yıldızlarına has değildir.

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Orkide Ünsür Röportajı

Merhabalar Her hafta olduğu gibi bu hafta da yine güzel bir röportaj ile sizlerleyim.

Jennifer Weiner - Her Gün Biraz Daha Yakın Kitap Tanıtımı

Merhabalar 01.03.2016 tarihinde yani yarın raflarda yerini alacak bir kitap Jennifer Weiner Her Gün Biraz Daha Yakın .

Selin Solaris - Raven'in Peşinde

 

Ergun Tekkalmış - Bunaltılar