Ana içeriğe atla

Aşk 101 Dizi Yorumu

Herkese Merhaba;

Aşk 101 dizisini uzun zamandır duyuyordum. Özellikle pandemi döneminde herkesin izlediği bir diziymiş de, izlemeyen bir ben kalmışım gibi hissettim. Geçenlerde evde otururken kitap okumanın falan Allah hak getirdiği bir günde oturup iki günde bitirdiğim bir dizi oldu Aşk 101. Netflix olmadığı için geriden takip ediyor olsam da, bu diziyi izlediğim için çok mutluyum. Hadi birazda dizinin konusundan bahsedelim. Sonra benim yorumlarıma geçeriz.

Yıl 1998. Okuldaki 4 uyumsuz öğrencinin yanı sıra 1 de örnek öğrenci ve öğrenci başkanının hikayesidir Aşk 101. Hikaye yıllar sonra Işık'ın lise dönemindeki arkadaşlarına buluşmak için bir mektup yazması ve Sinan'ın boğazdaki eski yalısına çağırmasıyla başlıyor. Hikayeyi Işık'ın yetişkin hali anlatmaktadır.  Çağırdığı arkadaşlarından ilk Eda gelir ve diğer arkadaşlarını beklemeye başlarlar. Bu sırada geçmişi anmaya başlarlar. Sinan, Osman, Eda, Işık ve Kerem. Bu biribirinden farklı beş kişi bir amaç için lise yıllarında bir araya gelirler. Işık haricinde kalan dört kişi okuldan atılacaktır ve bir öğretmen red oyu verir.  Bu sayede okuldan atılmaktan son anda yırtarlar. Bu kişi de öğretmen Burcu'dan başkası değildir. Ancak şöyle bir durum söz konusudur ki, Burcu öğretmenin Trabzon'a tayini çıkar. Burcu gidince okuldan çocukların kovulması için dört gözle bekleyen müdür yardımcısı Necdet için herhangi bir engel kalmayacaktır ve çocukların okuldan atılması için yeniden kurul toplanacaktır. Dört kafadar Burcu'nun İstanbul'da kalması için bir plan yaparlar ve bu plana örnek öğrenci Işık'ı da dahil ederler. Hedef Burcu öğretmeni aşık etmek, İstanbul'da kalması için sebep yaratmaktır. Ancak ellerinde aday yoktur. Ta ki okula yeni atanan beden eğitimi öğretmeni Kemal'e kadar. Burcu ve Kemal'i birbirine aşık etmek isterken gelişen olaylar ve öğrencilerin dünyasını anlatıyor Aşk 101 dizisi. 

Diziyi gerçekten çok beğendim. Geçmiş ve gelecek zaman geçişleri çok iyi yapılmıştı. Dizide fazlasıyla küfür olsa da, bu bana göre çok da rahatsız edici değildi. Aksine dizinin inandırıcılığını arttırmıştı. Dizi oyuncuları gerçekten diziyi yaşayarak oynamışlar. Şimdiki zamanda olan oyuncular için pek aynı şeyi söyleyemesem de, geçmiş zamandaki lise oyuncularının performansları takdire şayandı doğrusu. Duygu geçişleri, içlerinde yaşadıkları dünyalar birebir yaşamamı sağladı. Öyle ki kendi lise zamanlarımı bile düşündüm. Ben burada Işık oluyorum ama şimdiki aklımla Eda olmayı çok isterdim. Öyle her istediğini yapan, hayatını dolu dolu yaşayan. Neyse diziye geri dönelim. 

Dizi boyunca o müziklere bayıldım. Geçişler, şarkı seçimleri çok çok iyiydi. Duygu geçişlerinde müziğin önemi büyüktür ve dizide müzik seçimleriyle bu çok güzel yansıtılmıştı. 

Dizi de tek sevmediğim karakter hatta nefret ettiğim karakter Necdet ve Sinan'ın ailesi. Diğerlerinin ailelerini çok sevdiğim söylenemez ama Sinan'ın ailesi resmen hayattan soğuttu. Hele o babası yok mu? Öyle baba olmaz olsun dedirten cinsten. 

Sinan'ın kaldığı yalıya bayıldım. Kapıdan çık ve hop deniz önünde. İnsan orada yaşasa yaşlanmaz ki. 

Dizideki en iyi rollerden biri de Burcu ve Kemal'di şüphesiz. İkilinin uyumunu ilk Yargı dizisinde izledim ama bu dizide haklarını teslim etmek lazım. Hangi projede oynalar kimyaları acayip tutuyor. Daha fazla projede birlikte olmaları lazım. Burcu ve Kemal'i dizi boyunca çok sevdim. İkisinin insanlığı ve aşkı çok güzeldi. Dizide daha fazla yer alsaydı göze batmazdı ki bence daha fazla yer almasını da isterdim. 

Dizi ile olumsuz denebilecek tek şey finaliydi. Bu diziye o final olmamış. Bir çok şey havada ve izleyicinin hayal gücüne bırakılmış. Oysa ki bunca sene sonra buluştuktan sonra böyle bir sonla bitmesi olmamış. Havada kalan finalleri sevmiyorum. Bu kitap da olsa, dizi ya da film de olsa aynı. Dizi böyle bir finali hak etmedi. Keşke daha net bitseydi. 

Diziyi mutlaka izlemenizi tavsiye ederim. Herkes kendisinden mutlaka bir şeyler bulacaktır. Hele ki doksanlarda çocukluk ve gençlik yaşadıysanız bu dizi tam size göre. İnsanı geçmişe götürüyor. Zaten dizi su gibi akıyor ve nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile. Bence bu diziye bir şans vermelisiniz. 

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Evde ve sağlıkla kalın.

Oyuncular
Kaan Urgancıoğlu - Kemal
Pınar Deniz - Burcu
Mert Yazıcıoğlu - Sinan
Kubilay Aka - Kerem
Alina Boz - Eda
Selahattin Paşalı - Osman
İpek Filiz Yazıcı - Işık
Ece Yüksel - Elif (2. Sezon)
Müfit Kayacan - Necdet
Fatih Al - Yıldıray (2. Sezon)
Bade İşcil - Yetişkin Işık
Tuba Ünsal - Yetişkin Eda
Uraz Kaygılaroğlu - Yetişkin Sinan (2. Sezon)
Mert Fırat - Yetişkin Kerem (2. Sezon)
Fatih Artman - Yetişkin Osman (2. Sezon)
Ali İl - Tuncay
Merve Akkaya - Billur





Yorumlar

  1. İzlemiştim ama ikincisini izlemedim. izlemeyi de düşünmüyorum. Ben de Sinan'ın yalısını çok sevdim, keşke daha temiz olsaydı :) Finali dediğin gibi havada kaldı ama ikincisini izlemediğim için tekrar nasıl başladı bilmiyorum.
    Emeğine sağlık, yorumun ve tanıtımın için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gamzeli Kız;
      Açıkçası ikinci sezonda daha aksiyon bekledim. Hele ki final hiç olmamış.

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ece Evren - Geçmişten Gelen Adam Kitap Tanıtımı

Merhabalar Haydi toplanın yamacıma. Sizlere çok güzel bir haber vermeye geldim.  Kitap sitelerinde yeni çıkan kitaplara bakarken bir de ne göreyim? Hepimizin sevdiği ve saydığı sevgili  Ece Abla  yeni bir kitap çıkarmış.

Kapı Önü Dedikoduları - İçindeki Fesatlıktan Kurtul

  Merhabalar Bayan X her defasında kendini aşamaz dediğim noktada kendisini aşmayı başarıyor ve level atlayarak devam ediyor.

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar Hadi bugün şu sevgililer zırvalığını biraz açalım. Geçen seneki sevgililer gününde yazdığım yazıda bahsetmek isteyip bahsedemediğim şeyler vardı. Hadi bu sevgililer gününde de onları konuşalım. Geçen sene yazdığım yazıma da  buradan  ulaşabilirsiniz.

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar İki sene önce 14 Şubat ile ilgili duygu ve düşüncelerimi belirtmiştim.

2019 Eylül Ayında Okuduklarım

Merhabalar "Bir insan kendisine nasıl beyin göçü yaşatabilir?" sorusunun bir sonucu olarak bu ay sadece tek bir yazar okudum.

Fırın Muhallebi

Merhabalar Malum bizim ev halkı tatlı konusunda doyumsuz.

Melek Öztürk - Münzevi Mısralar İskelesi

 

Füsun - Bir Olur Da Beni Ararsın

Merhabalar Şimdi diyeceksiniz ki bu Füsun? Nereden çıktı? Füsun Tokyürek şarkıcı Nalan Tokyürek'in nam-ı diğer Of Aman Nalan'ın kardeşidir.

Aşkın Nur Karataş - Ateşli Kitap Tanıtımı

Kural tanımazlık ve yaramazlık sadece Rock yıldızlarına has değildir.