Ana içeriğe atla

Friedrich Dürrenmatt - Gözlemcileri Gözlemleyenin Gözlemi Kitap Alıntısı

Adam bir yanıt beklemeden sendeleyerek geri gidince, F.’nin adamın bir sarhoş olduğuna ilişkin izlenimi güçlendi ve adam minibüsün ardında gözden yittiğinde, F. yeniden bir hata yapmak üzere olduğunu biliyordu, ancak Danimarkalı kadının yazgısını açıklamak istiyorsa, kendini Polyphem diye adlandıran bu adama, güvenilir biri olmasa bile güvenmesi gerekiyordu, belli ki kendisini gözlemledikleri gibi bu adamı da gözlemliyorlardı, hatta belki de kendisini salt bu adamı gözlemledikleri için gözlemliyorlardı, kendisini ileri geri itilen bir satranç taşına benzetti, aslında istemeye istemeye ölünün üzerinden atladı ve minibüs enkazının çevresinden dolanarak bir arazi aracına ulaştı, bavullarını aracın arkasına yığdı, açıkça viski kokan adamın yanına oturdu ve adam kemerlerini bağlamasını önerdi, bunu boş yere söylememişti, çünkü şimdi çok tehlikeli bir yolculuğa çıkmışlardı, arkasında toz bulutları bırakarak dağ sırtı boyunca kaynayan bulut duvarının içine doğru hızla, aşağıya doğru yol alıyorlar, çoğu kez caddenin kenarına öyle yaklaşıyorlardı ki, arkalarından taşlar bayır aşağıya yuvarlanıyordu, daha sonra keskin dönemeçlerde bayır daha da dikleşiyordu, bu sırada sarhoş adam kimi zaman dönemeçlere aldırmıyor ve iri aracıyla kestirmeden iniyordu, F., koltuğa kemerle sıkı sıkıya yapışmış, bacaklarını öne doğru uzatmış bir durumda, aşağıya doğru hızla indikleri dağ sırtını da, karşılarına çıkan ve üzerinde çöle doğru deli gibi yol alırlarken çakalları ve tavşanları ürküterek kaçırdıkları, bir ok gibi fırlayan yılanların ve başka hayvanların uzaklaştıkları çayırlığı da algılamamıştı ve uğuldayan bir kara bulutla sarılmış olarak taş çölüne girmeleriyle, kuşları geride bırakıp parlak güneş ışığına dalmaları arasında saatler geçmiş gibi gelmişti ona, arazi aracı bir toz bulutunu yararak ansızın yayvan bir moloz yığınının önünde durduğunda Mars manzaralarını andıran bir düzlüğün ortasındaydılar, belki de düzlüğün yaydığı ışık böyle bir etki bırakıyordu, düzlük yarı metalik paslı, yarı kayalık tuhaf bir malzemeyle örtülüydü, yamulmuş devasa metal biçimler, biçimsiz çelik kıymıkları ve sivri uçlar sanki şiddetle batırılmış gibi yere saplıydılar, toz bulutu sonunda indiğinde F. bunları ancak algılayabilmişti ki arazi aracı hızla aşağıya indi, üzerine bir kapak kapandı, anlaşılan bir yer altı garajına girmişlerdi ve adam, F.’nin nerede bulundukları sorusunu, anlaşılmaz bir şeyler söyleyerek yanıtladı, demir bir kapı kayarak açıldı, adam sendeleyerek önden yürüdü, başka kayarak açılan kapılardan, yarı mahzeni yarı atölyeyi andıran mekânlardan geçtiler, duvarlar küçük fotoğraflarla aralıksız kaplanmıştı, sanki banyo edilmiş film makaraları saçma bir biçimde tek tek kareler halinde kesilmişlerdi, masaların ve sandalyelerin üzerindeki fotoğraf kitabı yığınlarının oluşturduğu yabanıl bir karmaşıklığın içinde, parçalanmış zırhlı araçların büyük boy fotoğrafları oraya buraya dağılmıştı, dahası o kargacık burgacık yazılarla dolu kâğıt yığınları, dağlar gibi yığılmış film parçalarının sarktığı sehpalar, film artıklarıyla dolu sepetler, sonra bir fotoğraf laboratuarı, saydamlarla dolu kutular, bir gösterim salonu, bir koridor, bundan sonra adam F.’yi sendeleyerek -öyle sarhoştu ki ikide bir sallanarak ve tökezleyerek- penceresiz, duvarları fotoğraflarla kaplanmış, içinde Jugendstil yatak ve aynı üslupta küçük bir masa bulunan, bitişiğinde bir tuvaletin ve bir duşun yer aldığı grotesk bir mekâna, adamın güçbela söylediği gibi bir konuk dairesine getirdi, koridorun duvarına doğru sendeledi ve hücreye içi sıkılarak giren F.’yi yalnız bıraktı, ancak F. arkasını döndüğünde kapı kapanmıştı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

Kul Plan Yaparken, Kader Gülermiş!... 1. Bölüm

 

22 Nisan 2024 Pazartesi Altın Fiyatları

 

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Yeni Bir Yıla Merhaba Derken....

 

Radyo Tiyatrosu - Kaplumbağa Sever misiniz?

 

Naime Özeren - 23 Nisan

Bir Yaprak Sarması Meselesi