Şule Gürbüz - Deneyen
Benzese benzese bana benzer
bu ellerimden artan soğuklar
yaşama uzaktan bakan ne varsa
tek bir renge dönüşüyor uzak alışkanlıklarla
tek bir rengin
su ile uyumuna
zamanın sesiyle tüm kıyılarını unuttuğum
tanrısının akşam saatlerinde ben
söyleyemediklerimim –
henüz
ölü bile değilim.
Büyük dalgınlıklardan
tek bir dalgınlığım oldu
uzanabileceğim soluk örtüşün
tabut desenlerinde
tam yuvarlanacakken
geçip yerine oturan
yaşamın dalgınlığıydı
masaya fırlatıp attığım yüzüm
ve teker teker değil bu kızıllıkta
cama, çiviye inanmayan
kemik sesli bir freskti sorulduğunda
bu dalgınlığın su yürüyüşünde
bir kedinin gözlerinde
bir resme bakma sürecimde –
daha
ölü bile değilim.
Tek bir vahşete soyunan yığınlardan
giyinemediklerimim
ve bu çabayı sürdüredurdukça
iyi tanımadığım bir sarıya dönüşüyor
bomboş konyak kadehinin kırmızısı.
Yaşamın gözlerine sunulan
bir bakışsızlıktı tüm hareketsizliğim
bir serinlik sessizliğinde biraz gök indi
biraz soluma hışırtısı
bazı sözler vardı şimdi unuttuğum
bazı unuttuklarım vardı hatırladıklarımdan
denemediklerimin kıyısında
söylemeliyim –
ölü bile değilim.
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.