Ana içeriğe atla

Karl Polanyi - Büyük Dönüşüm Kitap Alıntısı

Aristo, kazanç için üretim ilkesini
“insan doğasına uygun olmadığı”, hiçbir sınır tanımadığı için reddederken, çok önemli bir noktaya, sınırları oluşturan sosyal ilişkilerden bağımsız ekonomik amaçlar olamayacağına, işaret ediyordu.
Genelde, Batı Avrupa feodalizminin sonuna kadar, tanıdığımız bütün ekonomik sistemlerin, ya karşılıklılık, yeniden dağıtım ve ev idaresi ilkelerine, ya da bu üçünün bir bileşimine göre düzenlenmiş oldukları önermesi geçerliliğini koruyor. Bu ilkeler, simetri, merkezleşme ve kendine yeterlilik kalıplarından yararlanan sosyal yöntemlerle kurumsallaştırılmışlardı. Bu çerçeve içinde, malların düzenli olarak üretilip dağıtılması, genel davranış ilkelerine göre biçimlenmiş bireysel dürtüler aracılığıyla sağlanıyordu. Bu dürtüler arasında, kazanç önemli bir yer tutmuyordu. Âdetler ve yasalar, büyü ve din elele vererek bireyi ekonomik sistemin işleyişini sağlayan davranış kurallarına uymaya yöneltiyorlardı.
Yunan-Roma devri, gelişmiş ticaretine karşın, bu bağlamda bir istisna oluşturmuyordu; dönemin belirleyici özelliği, temelini ev idaresinin oluşturduğu bir ekonomi içinde Roma yöneliminin uyguladığı geniş çapta tahıl dağıtımıydı. Bu örnek, Ortaçağın sonuna kadar ekonomik sistem içinde piyasaların önemli bir rol oynamadığını, başka kurumsal kalıpların geçerli olduğunu belirlen kurala ters düşmüyor. 
Onaltıncı yüzyıldan bu yana piyasalar hem çoğaldı, hem de önem kazandılar. Hatta merkantilist sistem içinde hükümetin ana sorunu durumuna geldiler; gene de piyasaların insan toplumunu kontrol altına alacaklarını gösteren bir belirti yoklu. Aksine, düzenleme ve müdahaleler her zamankinden daha şiddetliydi; kendi kurallarına göre işleyen piyasa fikri bile yoktu ortada. Şimdi, ondokuzuncu yüzyılda yepyeni bir ekonomi biçimine birdenbire nasıl geçildiğini anlamak için, piyasanın tarihine, geçmişteki ekonomik sistemleri gözden geçirirken neredeyse bütünüyle konu dışı bırakabildiğimiz bu kurumun tarihine bakmalıyız.

Yorumlar

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ece Evren - Geçmişten Gelen Adam Kitap Tanıtımı

Merhabalar Haydi toplanın yamacıma. Sizlere çok güzel bir haber vermeye geldim.  Kitap sitelerinde yeni çıkan kitaplara bakarken bir de ne göreyim? Hepimizin sevdiği ve saydığı sevgili  Ece Abla  yeni bir kitap çıkarmış.

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar Hadi bugün şu sevgililer zırvalığını biraz açalım. Geçen seneki sevgililer gününde yazdığım yazıda bahsetmek isteyip bahsedemediğim şeyler vardı. Hadi bu sevgililer gününde de onları konuşalım. Geçen sene yazdığım yazıma da  buradan  ulaşabilirsiniz.

Kapı Önü Dedikoduları - İçindeki Fesatlıktan Kurtul

  Merhabalar Bayan X her defasında kendini aşamaz dediğim noktada kendisini aşmayı başarıyor ve level atlayarak devam ediyor.

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar İki sene önce 14 Şubat ile ilgili duygu ve düşüncelerimi belirtmiştim.

2019 Eylül Ayında Okuduklarım

Merhabalar "Bir insan kendisine nasıl beyin göçü yaşatabilir?" sorusunun bir sonucu olarak bu ay sadece tek bir yazar okudum.

Önemli Duyuru : Hadi Kitap Takası Yapalım

Merhabalar Sizlere çok ama çok hoşunuza gidecek bir duyuru ile geldim.

Fırın Muhallebi

Merhabalar Malum bizim ev halkı tatlı konusunda doyumsuz.

Melek Öztürk - Münzevi Mısralar İskelesi

 

Füsun - Bir Olur Da Beni Ararsın

Merhabalar Şimdi diyeceksiniz ki bu Füsun? Nereden çıktı? Füsun Tokyürek şarkıcı Nalan Tokyürek'in nam-ı diğer Of Aman Nalan'ın kardeşidir.