Ana içeriğe atla

Hermann Hesse - Ağaçlar Kitap Alıntısı

Uzaktaki boz ormanın taze yeşil, neşeli bir parıltısı var birkaç günden beri;
bugün tahta köprünün orada yarı yarıya açmış ilk çuhaçiçeğini gördüm; nemli ve berrak gökyüzünde düş kuruyor yumuşak nisan bulutları ve henüz sürülmemiş geniş tarlalar öyle parlak kahverengi ki, ılık havaya öyle istekli uzanıyorlar ki, döllenmeye, filizlenmeye, suskun güçlerini binlerce yeşil tohumla, boy atan otlarla göstermeye, hissetmeye ve bahşetmeye can atıyorlar sanki. Her şey beklemede, her şey hazırlık içinde, her şey ince ince, şefkatle dürten bir oluş heyecanıyla düş kurmakta, filizlenmekte tohum güneşe, bulut tarlaya, körpe otlar havaya doğru. Yıllardır bu vakitlerde, sanki özel bir anda yeniden doğuşun mucizesini keşfedecekmişim gibi, sanki bir kere de ben, bir saat boyunca, gücün ve güzelliğin doğuşunu kendi gözlerimle görüp kavrayacakmışım gibi, hayatın topraktan nasıl gülerek fışkırdığına, genç iri gözlerini ışığa nasıl açtığına bizzat tanık olacakmışım gibi sabırsızlık ve özlemle pusuda beklerim. Yıllardır kokularıyla, sesleriyle yanımdan geçip gider mucize, sevilerek, tapınılarak ve de anlaşılmadan; oradaydı işte, ama geldiğini görmedim, tohumun kabuğunu çatlattığını, ilk ince kaynağın ışıkta titreştiğini görmedim. Birdenbire çiçeklenir her yer, parlak yapraklarla ya da köpüksü beyaz püsküllerle ışıldar ağaçlar, kuşlar sevinç içinde güzel kavisler çizer sıcak mavilikte. Ben görmemiş olsam da mucize gerçekleşmiştir, ormanlar kubbelenir, uzak doruklar çağırır, zamanı gelmiştir artık çizme ve çanta, olta ve kürekle donanmanın, gençliğin tüm duyularıyla sevinmenin bu seferinde daha da hızla geçip gider zaman... Eskiden, henüz oğlan çocuğuyken ben, ne kadar da uzundu, sonsuzca uzundu ilkbahar!
Ve vakit elverirse, keyfim de yerindeyse, nemli çayıra uzanırım ya da ilk bulduğum sağlam ağaca tırmanırım, dallarda sallanır, tomurcukların rayihasını, taze reçinenin kokusunu içime çekerim, tepemdeki dalların ağını, yeşilin ve mavinin birbirine karıştığını görür, uyurgezer gibi sessizce adım atarım çocukluğumun kutsal bahçesine. Oraya bir kez daha girivermek, ilk gençliğin berrak sabah havasını solumak ve bir kez daha, kısa bir an, dünyayı Tanrı'nın elinden çıktığı gibi, gücün ve güzelliğin mucizesinin bizzat bizde gerçekleştiği çocukluğumuzdaki gibi görmek öyle nadir, öyle enfes bir duygudur ki.
O zamanlar apaçlar neşeyle, inatla yükselirdi havaya, o zamanlar bahçede nergisler ve sümbüller ışıl ışıl bir güzellikle açardı ki henüz pek tanımadığımız insanlar bize nezaketle, şefkatle yaklaşırdı, çünkü pürüzsüz alınlarımızda, bizim hiç bilmediğimiz ve büyümenin telaşıyla istemeden, farkına varmadan yitirdiğimiz tanrısallığın soluğunu hissederlerdi hala. Nasıl da yaramaz, nasıl da ele avuca sığmaz bir oğlandım ben, küçüklüğümden beri ne çok kaygılandı babam benim için, anam ne korktu, ne çok göğüs geçirdi benim yüzümden! Yine de, benim alnımda da vardı Tanrı'nın parıltısı, baktığım her şey güzel ve canlıydı, düşüncelerimde ve düşlerimde, hiç de dindarca olmasalar da, melekler, mucizeler ve masallar kol kola gezerdi.

Yorumlar

  1. Çocukken ağaçlara çıkmaktan ne zevk alırdık. Biraz çocukluğa götürdü beni

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. blogüretim;
      Ben halen severim ama artık çıkamıyorum:)

      Sil
  2. Bu kitabı hem almayı hem de okumayı çok istiyorum hatırlattığınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. Kitaptaki betimlemeler çok hoşuma gitti. Okuyacağım kitaplar arasına yerini aldı .:)

    YanıtlaSil
  4. Bu kitaba bayılmıştım, başucu kitaplarımdan artık :))

    YanıtlaSil
  5. Değişik bir kitap, teşekkürler tanıtım için.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

Fuat Baray - Diz Çökmeyen Çocuk

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Hasan Tülüceoğlu - Ateş Yakmayınca

 

Sevginin Gücü Film Yorumu

 

Fatih Murat Arsal - Nefretten Sonra

Merhabalar Natalia gençliğinin baharında babasının ölümü ile hayatta tek başına kalır. Bir yabancının evlerine gelip babasıyla konuşmasından sonra babası kendini öldürür. Babasının ölmeden önce Natalia'den istediği tek şey vardır. Tamer denen o adamdan intikamını alması.

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

Blog Keşif Etkinliği

Merhabalar Malum artık annemle birlikte blog yazmaya başladık. Böylesi belki de daha iyi olacak. Omuz omuza, anne-oğul birlikte daha güzel şeyler yapabilmek adına tek blog, tek yürek olarak yolumuza devam etmeye karar verdik. Annem benim her daim hep ve tam destekçim. 

Fatih Murat Arsal - İki Mükemmel Hata

Merhabalar Uzun zamandır sizlere kitap yorumu yaz(a)mıyorum zira bu sıralar yorum yazmak için maalesef kafamı toparlayamıyorum. Hoş bir aydan fazladır kitap kapağı da açamadım. Kitap okumadan uyumayan ben; son zamanlarda kitaplara dokunamadım bile. Fakat okuduğum kitaplara ve yazarlara da haksızlık da etmek istemiyorum. Zira beğendiğim kitapların yorumsuz durmalarına maalesef gönlüm razı gelmiyor. Çıktığı ilk anda alıp okuduğum, ancak yorum giremediğim bir kitap İki Mükemmel Hata. O zaman başlayalım.

Sosyal Medya Bildirim Çılgınlığı

Merhabalar İnsan hastayken gözü bir şey görür mü?