Ana içeriğe atla

Charles Soule - Kehanet Yılı Kitap Alıntısı

Artık bitmek üzere, diye düşündü Will.
Yüz sekiz kehanetle başlamıştı. İki tanesi hariç hepsi bir şekilde dünyaya salınmıştı; Site’den duyurulmuştu, para karşılığı satılmıştı, Birleşik Devletler Başkanından kaçmak için şantaj malzemesi olmuştu... Sadece iki tane kalmıştı.
İlki sayılardı. Son kehanet, hâlâ anlaşılmayan kehanet. Diğeri ise açıkça saçmalıktı; cümle o kadar az detay veriyordu ki kehaneti anlamak ayrı, kullanmak ayrı imkânsızdı. Bugün sona ermeden gerçekleşecekti. O zaman anlarız artık, diye düşündü Will. Site muhtemelen bu kehaneti büyük bir şey için kullanacaktı. Belki Hoover Barajı’nı çökertirdi.
Will camdan dışarı baktı ve yanından hızla geçen Kuzey Ohio’yu seyretti. Özelliksiz ovalık alanlara serpiştirilmiş karayolu gişeleri ve birbirinin aynısı olan kasabalardan başka bir şey yoktu. I-80 oldukça uzun bir yoldu, yolculuğun yarısı burada geçecekti ama manzara niyetinde bakacak bir şey yoktu. Her şey sıradan ve normaldi. Rahat.
Aslında durum hiç de öyle değildi. Neredeyse bütün kehanetler kullanıldı demekle konu kapanmıyordu. Her şey hızlanıyordu. Başkan tarafından son birkaç gün içinde kaçırılmıştı, dünya Kâhin’in kimliğini öğrenmişti, en yakın arkadaşları linç edilmişti ve tren raylarında trenden kaçan bir fare gibi şehrini terk etmek zorunda kalmıştı.
Sekiz ya da dokuz yaşındayken yaşadığı bir şeyi aklına getirdi bunlar. Mahallede bisikletiyle dolaşırken kendini bir yokuşun tepesinde bulmuştu. Bisiklete binmeyi öğreneli çok olmamıştı, babası daha bir ay kadar önce öğretmişti. Buna rağmen bisikleti yokuştan aşağı sürmüştü, hızı neredeyse anında bacaklarının yetişemeyeceği noktaya fırlamıştı. Aşağıda akan trafiği görünce bisikletten atlamaktan başka şansı olmadığını fark etmişti ama kaldırıma düşmekten arabalardan daha çok korkuyordu. Nefesini tutup sonunu hangi felaketin getireceğini görmeyi beklemişti.
Durum buydu işte. Site bisikletti. Will bisikleti trafiğe sürüyordu. Sadece Will değil, herkes. Tüm dünya.

Yorumlar

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ece Evren - Geçmişten Gelen Adam Kitap Tanıtımı

Merhabalar Haydi toplanın yamacıma. Sizlere çok güzel bir haber vermeye geldim.  Kitap sitelerinde yeni çıkan kitaplara bakarken bir de ne göreyim? Hepimizin sevdiği ve saydığı sevgili  Ece Abla  yeni bir kitap çıkarmış.

Kapı Önü Dedikoduları - İçindeki Fesatlıktan Kurtul

  Merhabalar Bayan X her defasında kendini aşamaz dediğim noktada kendisini aşmayı başarıyor ve level atlayarak devam ediyor.

Fatih Murat Arsal Tüm Kitap Yorumları

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar Hadi bugün şu sevgililer zırvalığını biraz açalım. Geçen seneki sevgililer gününde yazdığım yazıda bahsetmek isteyip bahsedemediğim şeyler vardı. Hadi bu sevgililer gününde de onları konuşalım. Geçen sene yazdığım yazıma da  buradan  ulaşabilirsiniz.

14 Şubat Sevgililer Günü Zırvalığı

Merhabalar İki sene önce 14 Şubat ile ilgili duygu ve düşüncelerimi belirtmiştim.

2019 Eylül Ayında Okuduklarım

Merhabalar "Bir insan kendisine nasıl beyin göçü yaşatabilir?" sorusunun bir sonucu olarak bu ay sadece tek bir yazar okudum.

Fırın Muhallebi

Merhabalar Malum bizim ev halkı tatlı konusunda doyumsuz.

Füsun - Bir Olur Da Beni Ararsın

Merhabalar Şimdi diyeceksiniz ki bu Füsun? Nereden çıktı? Füsun Tokyürek şarkıcı Nalan Tokyürek'in nam-ı diğer Of Aman Nalan'ın kardeşidir.

Aşkın Nur Karataş - Ateşli Kitap Tanıtımı

Kural tanımazlık ve yaramazlık sadece Rock yıldızlarına has değildir.

Melek Öztürk - Münzevi Mısralar İskelesi