Ana içeriğe atla

Ayten Öztürk Röportajı

Merhabalar

Yazar röportajlarımız her ne kadar pazartesi günü yayıma girecek olsa da, maalesef evimi taşıdığımdan beri düzenim bozuldu.
Bu sıra bir yerlere yetişme sıkıntısı çekiyorum. Üstüne sağlık sorunları da gelince her şey birbirine girdi. Neyse geç olsun, güç olmasın diyerek bu haftaki röportaj konuğumuza hoşgeldin diyelim. Sevgili Ayten Öztürk bu haftaki konuğum. Güzel röportajımızda keyifli zaman geçirmeniz dileğiyle.

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Güzel bir gün sizlerle olsun.

Kitapla ve hoşçakalın.

Ayten Hanım öncelikle bloğuma hoşgeldiniz. Bu güzel röportaj için şimdiden teşekkür ederim. Dilersiniz sorularımıza geçelim.
Merhabalar. Öncelikle teşekkür ediyorum beni bloğunuzda konuk ettiğiniz için. Umarım sorularınıza verdiğim cevaplarla beni tanımayan kıymetli okurlarla sizin vasıtanızla güzel bir köprü kurarız. Şimdiden herkese sevgilerimi gönderiyorum.

* Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Öncelikle kendimden bahsedeyim biraz. Kırklareli’liyim. 3.kuşak Selanik mübadiliyim. İlkokul ve ortaokulu Vize ilçesinde okudum. Lise eğitimim için Devlet parasız yatılı olarak kazandığım Adana Laboratuvar Koleji’nde tamamladım. Laboratuvar olarak üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra ikinci üniversite olarak İktisat Fakültesi Kamu Yönetimini okudum. Halen bir Sağlık Kamu kuruluşunda devlet memuru olarak görev yapmaktayım. 

* Yazmaya ne zaman başladınız? 
Yazmaya ortaokul dönemlerimde başladım. Ortaokuldan sonra yatılı okuduğum için yazma serüvenim daha yoğun ve ciddi şekilde yön buldu.

* Kitap yada genel olarak yazma konusunu nasıl seçiyorsunuz? Etkileşim var mı? Yoksa tamamen tesadüf mü? Yani kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir? 
Kitap yazma konusunu seçerken “bu konu hakkında yazmalıyım” dediğim oluyor, toplumda gözlemlediğim yada görsel sözel medya yayınlarında dikkatimi çeken bir konu olduğu zaman veya aklıma düşen, toplumun dikkatini çekmek istediğim bir konu olduğunda ona kurgu oluşturuyorum. Olayın örgüsü yazarken de değişebiliyor kahramanlar ve olayların şartlarına göre.

* Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazmaya devam eder miydiniz? 
Yazmaya devam ederim tabii ki. Yazmak farklı bir varoluş. Okuyan bir kişi mutlaka çıkar.

* İlk kitabınızı çıkarmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz? 
İlk kitabımı uzun yıllardır dağınık şekilde yazmıştım. Şiir ve aforizma çalışmam da keza öyle. Ama yıllardır basımları için o zamanı ve cesareti bulamamıştım. Ya da yoğun çalışma hayatımdan dolayı buna ayrıca zaman ayıramamaktan korkuyordum. Sonra bir gün artık daha fazla zaman kaybetmemeye karar verdim ve basılmaları için harekete geçtim. İyi ki harekete geçmişim.

* İnsanların çoğu "hayatımı yazsam roman olur" der. Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir? 
Zaten mesele bu. Evet, hayatları gerçekten yazılsa hikaye olacak tarzda yaşamlar var ama yazabilmek, o kurguyu oluşturabilmek mesele. O zaman  yazma, yazabilme yeteneği  devreye giriyor.

* Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Mesela hangi ortamda, hangi metaryallerle, hangi müzikle ve nasıl bir coğrafya da yazmayı tercih edersiniz? 
Yazma ritüelim çok fazla yok aslında. Kafamda hikaye net ise her durum ve ortamda yazabilirim. Ama duygu durumu ağır  ve yoğun anlatımlarımda o anlatıma uygun müzikler dinlerken yazmayı seviyorum. Arka fonda bir müzik sesi, yazarken sevdiğim ve uyguladığım  bir ritüel.

* Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı? 
Öncelikle bol bol okusunlar ve yazsınlar. Günlük yazsınlar. Anılarını yazsınlar. İsterlerse profesyonel kurslar var onlardan destek alabilirler.

* Bir gün kurgu olmayan bir şey yazmayı düşünüyor musunuz?
Neden olmasın. İleri ki zamanlarda olabilir. 

* Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimler?
Genelde çok okurum. Ülkemizin kült yazarlarını zaten okudum ve okuyorum. Ayşe Kulin, Canan Tan, İnci Aral, Hulki Cevizoğlu, Franz Kafka, Zülfü Livaneli, İlber Ortaylı, Stefan Zweig, George Orwell, Sebahattin Ali v.s    

* En son hangi kitabı okudunuz?
En son okuduğum kitap sevgili Hulki Cevizoğlu’nun KİTLE PSİKOLOJİSİ kitabı.

* Yayımlanan üç kitabınız var. Son kitabınızın yayımının üstünden bayağı zamanda geçmiş. Yakında yeni kitap veya yeni projeler var mı? 
Evet var tabii ki. 2-3 ay içinde yayınlanacak bir romanım var. Ve iki tane de bitmiş basıma hazırlanan çocuk kitabım var. Onların basımı olacak. Hemen arkalarında yine bir şiir ve aforizma çalışmamı basıma hazırlamayı çalışacağım. Yıl sonuna kadar bunları okuyucu ile buluşturmayı planlıyoruz. 

* Asıl mesleğiniz nedir?
Sağlık sektöründe çalışıyorum. Başta söylediğim gibi Klinik Laboratuvar.

* Yazmak sizin için hayat boyu sürecek serüven mi? Yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?
Evet, Allah sağlık verdiği sürece yazmayı düşünüyorum.

* Günümüzde gençlerin sosyal medya sitelerinde çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Maalesef ki gençlerimiz artık zamanlarının çoğunu sosyal medyada geçiriyorlar. Her şeye  çabuk erişip çabuk tüketiyorlar.  Kendilerini geliştirecek kitap okuma alışkınlıkları yok. Gün geçtikçe kitap okuma oranları düşüyor. Gençlerde bu alışkanlık edinilemiyor. Kitap okumaya zaman ayırmıyorlar sosyal medyada zaman geçirmekten dolayı. Zoraki okudukları ders kitapları haricinde kitap alıp okuma oranı çok düşük maalesef. Sosyal medyayı yararlı olarak kullanan genç kesim oranı düşük.

* Günümüz gençliğine üç tavsiye verecek olsaydınız bunlar ne olurdu?
Zamanlarının değerini bilsinler. Ailelerinin, sevdiklerinin, doğanın, hayatlarının değerini bilsinler. Ve lütfen kitap okumanın ne kadar değerli olduğunun farkına varıp kitap’a değer versinler. 

* Kitaplarınızda yayımlandıktan sonra şunu yazsaydım yada şunu yazmasaydım dediğiniz oldu mu?
Şu cümleye şunu da ekleyebilirdim, diye düşündüğüm olmuştur ama şunu yazsaydım, bunu yazmasaydım diye pişmanlığım olmadı.

* Yazmadığınız zaman ne yaparsınız?
Yazmadığım zaman kitap okuyorum. İzleyemediğim, merak ettiğim film varsa onları izlemeye çalışıyorum. Spor yapıyorum ve normal rutin çalışma hayatımı devam ettiriyorum.

* Kitap fuarlarıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Fuarlar okurla okuyucuyu buluşturduğu için her zaman çok önemsediğim organizasyonlardır. Ve katılımın çok yoğun olduğu fuarlar olduğunda daha bir mutlu oluyorum kitaba ilgiyi gördükçe. Yalnız son fuarlarda insanlar ekonomik sebeplerden dolayı kitaba az bütçe ayırmak zorunda kaldıklarından dolayı durgun geçiyor. Aileler genellikle çocuklarının zorunlu okul kitaplarını, kurs kitaplarını, yardımcı kitaplarını fuarlardan karşılıyorlar. Kitaba ayrılan aile bütçesi hem azaldığı, hem de elzem diye öncelik çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak olduğu için yön değiştirmek zorunda kalıyorlar. Okur aileler yada gençler kendilerine önceden 3 kitap bütçe ayırırken şimdilerde 1 kitap bütçe ayırabiliyorlar. O yüzden fuarlar daha durgun geçmeye başladı. Bu da biz yazarları her durumda üzüyor.

* Hayatınız boyunca yaşadığınız pişmanlık var mı?
Öyle büyük pişmanlıklarım, pişmanlık duyacağım bir şey olmadı. Pişmanlık olarak da değerlendirmiyorum. O zamanki durum ve şartlara göre öyle olması ve öyle kararlar alıp yaşamamız gereken durumlarmış diye düşünüyorum. Sadece şöyle söyleyebilirim; kitaplarımın daha önce okuyucu ile buluşması için harekete geçebilirdim. 

* En büyük korkunuz nedir?
Ölümün olduğu yerde hangi korku büyük olabilir ki! Endişelerimiz olur insani yaradılışımızdan dolayı. Oda insanoğlunun kendini her zaman güvende( (maddi manevi her türlü güvenden bahsediyorum) tutmak içgüdüsü ve duygusu içinde yaşamaya kodlandığı için.

* Aşk sizce nedir? İlk görüşte aşk var mıdır?
Aşk, kendini teslimdir. Varlığının idraki ile Yaradan’a teslimiyettir. Diğer türlü beşeri aşk; sahip olma, elde etme, tatmin olma duygusudur. İlk görüşte aşk denilen de; ilk görüldüğünde beğeni  olursa insan beyninin ve vücudun biyokimyasal metabolizmanın yaydığı hormonların etkisi ile karşısındaki kişinin vücut biyokimyasının salgıladığı hormonların uyumunu bedenin ve beynin o anda karşılıklı algılaması, uyum göstermesi ve onu hissetmesidir. Bu anlamda ilk görüşte aşk dediğimiz durum oluyor. Kimyamız tuttu derler ya. Olay budur. Bir biyokimyacı olarak bunu söyleyebilirim. 

* Okurlarınızla aranızda nasıl bir bağ var?
Okurlarımla aramda çok sıcak ve güzel bir diyalog var. Çok güzel tepkiler alıyorum. İletişimimiz açık. Kitaplarımı okuyup hikayenin devamını  çok istiyorlar. Hatta ne zaman film olacak bu hikaye diye soruyorlar. Blog yazılarımı  çok beğeniyorlar sağ olsunlar. Çok seviyorum onları.

* Ulaşamadığınız biri ile sohbet etme şansınız olsaydı bu kim olurdu? Neden?
Ulaşamadığım biri ile sohbet etme imkanım olsaydı T.C. ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ile sohbet etmek isterdim. 

* Hayatta en çok kıymet verdiğiniz kişi?
Kişi olarak annem. Anneler bu hayatta karşılıksız ve her şartta seven ve yanında olan tek kişi. Ama ailem diyelim. İnsanın bu hayatta kendi tercihi dışında sahip olduğu tek değerli şey ailesi. Kendini ait hissettiği bir aileye sahip olmak çok büyük bir şans.

* Son olarak eklemek istedikleriniz var mı ya da okurlarınıza mesajınız var mı?
Ayten Hanım keyifli bir sohbet oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda sizi yine bloğumda konuk edebilirim. Zaman ayırıp röportaj yaptığınız için tekrar teşekkür ederim. Yolunuz açık, okurunuz bol olsun.
Evet, bloğunuzda beni konuk ettiğiniz için tekrar çok teşekkür ediyorum . Ve zamanlama olarak birkaç  kez  size cevap veremediğim için sizden özür diliyorum. Okurlarıma ve kitap okumayı seven tüm okurlara sevgilerimi gönderiyorum. Bol kitaplı günler diliyorum. Onlar okusunlar ki, biz yazmaya devam edelim. Sevgiyle sizlere de başarılar diliyorum.

Yorumlar

  1. Beyda'cığım sana çok geçmiş olsun. Taşınma, yerleşme işlerin kolay gelsin. Ropörtajı keyifle okudum. Yazara başarılarının devamını diliyorum. Sevgilerimle :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıldız;
      Çok sağol canım. Taşınma zor. Çok teşekkürler. Umarım faydalı olmuştur:)

      Sil
  2. Çok geçmiş olsun, taşınma koşturma derken zor olur bilirim, kolaylık diliyorum, sevgiler :)

    YanıtlaSil
  3. Çok geçmiş olsun.. Mevsim geçişleri yaşanınca herkes de olabiliyor rahatsızlıklar. Bu güzel ve samimi röportaj için de teşekkür ederiz. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuğçe;
      Çok sağol canım. Mevsim geçişleri beni mahvediyor zaten.

      Sil
  4. müfred;
    Taşınma, iş, ev arası vakit buldukça yazmaya çalışıyorum canım:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.

Nil Karaibrahimgil - Ben Aptal Mıyım?

 

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

Uğruna İnsanların İntihar Ettiği İran Şahının En Sevdiği Karısı Anis-el Doleh

Merhabalar Son zamanlarda sosyal medyada sıklıkla karşılaştığım bir haber, aslında güzellik kavramımızı sorgulamama neden oldu.

Naime Özeren - 23 Nisan

Şermin Yaşar, İlber Ortaylı - Cumhuriyet'in İlk Sabahı Kitap Alıntısı

 

Kademe Analizi Nedir?