Merhabalar
Yeni bir haftayı yine blog röportajlarımızla selamlıyoruz.
Maalesef netimde yaşanan bir aksaklıktan dolayı her ne kadar artık geldim, buradayım dediysem de geçtiğimiz haftalarda blogda olamadım. Şükür ki sorun düzeldi ve inşallah artık buralardayım.
Gelelim bu haftaki röportaj konuğumuza. Bu haftaki konuğum sevgili Feyza Yazgan. Kendisiyle çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Keyifli vakit geçirmeniz dileğiyle sizleri röportajla başbaşa bırakıyorum.
Yeni yazılarımda görüşünceye dek, mutlu ve sağlıklı bir hafta sizlerle olsun.
Hoşçakalın.
Feyza Hanım öncelikle bloğuma
hoşgeldiniz. Bu güzel röportaj için şimdiden teşekkür ederim. Dilersiniz sorularımıza geçelim.
* Kısaca kendinizden bahseder
misiniz?
Ben
FEYZA YAZGAN 27 yaşındayım. Bekarım. Aslen Trabzonlu olmakla birlikte
memleketim Sakarya. Kocaeli’de yaşıyorum. Aynı zamanda da burada
çalışmaktayım. Kocaeli Üniversitesi Paramedic bölümü mezunu olmakla birlikte
İstanbul Üniversitesi Acil Yardım ve Afet Bölümü Lisans mezunuyum. Halen daha
Kocaeli 112 bünyesinde Acil Tıp Teknikeri olarak görev yapıyorum.
* Yazmaya ne zaman
başladınız?
Aslında yazmaya başlamam çocukluk dönemlerime kadar
uzanıyor. İlkokulda okurken ikincillik bir şiir kitabım vardı. Her biri bizzat
bana ait mısra ve satırlarla doludur. Zamanla şiir yönüm hayallerime
kurgularıma kaymaya başladı. Ama beni bu konuda destekleyici olan 2015
senesinde wattpad platformuna giriş yapmamla başladı. Başlarda okumak amaçlı
kullandığım bu platformla yazılarımı dökmeye başladım. Böylelikle ilk acemice
kitaplarımı yayınlamaya başladım.
* Kitap yada genel olarak
yazma konusunu nasıl seçiyorsunuz? Etkileşim var mı? Yoksa tamamen tesadüf
mü? Yani kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü
siz yazdıkça mı gelişir?
Kurgularımı genellikle önceden
planlarım. Ama bunu yapmadan önce zihnimde tasarlama yapmaya çalışıyorum.
Gördüğüm ya da duyduğum en küçük noktalardan sayfalarca süregelen hikayeler
türetebilirim. Ama kitabın içeriği ana hatları dışında genellikle anın
atmosferine kapılmamla gelişiyor.
* Kimsenin okumayacağını
bilseniz bile yazmaya devam eder miydiniz?
Sürekli söylediğim bir şey var benim.
Eğer yazıyorsanız bunu birileri için değil yalnızca kendiniz için yapın. Çünkü
bu sizi ilgilendiriyor. Yazdığınız her şey sizi anlatıyor ve sizden parçalar
taşıyor. Bunun değeri emin olun anlatılamaz. Benim felsefem bu düşünce. Wattpad platformunda ilk yazmaya başladığımda kimseyi tanımıyordum. Sadece yazmayı
seviyor ve bir şeyler karalamak istemiştim. Ama zamanla birçok kişinin
dikkatini çekmeyi başardım ve şimdide yazdığım her şeyin çok değerli olduğunun
farkındayım. Bu yüzden yazdıklarımı kimselerin okumayacağını bilsem bile yinede
yazmaktan vazgeçmem. Yazmak benim için bir tutku…
* İlk kitabınızı çıkarmaya
nasıl ve ne zaman karar verdiniz?
İlk kitabım wattpad’de yazdığım
kitaplarımdan biriydi. Adı SESSİZ
GÜZELLİK. Kitap platformda çok tutulmuştu. Orada hikayeler yazmaya devam
ederken platform üzerinden kitaplarımı basımını yapmak isteyen yayınevleri
oldu. Onlarla oradan gerçekleştirdiğim iletişimler sonucu aklıma ilk kez
kitaplaştırma düşüncesi oluştu ve sonunda da ilk kitabımı 2018 yılında Diga
Kitap aracılığıyla çıkarttık.
* İnsanların çoğu
"hayatımı yazsam roman olur" der. Sizce herkes kitap yazabilir mi?
Yazmak bir yetenek midir?
Herkesin hayatı aslında
romanlaştırılabilecek kadar değerlidir. Acılarıyla sevinçleriyle mutlulukları
ve hüzünleriyle her hayat içinde yalnızca yaşayanların bildiği yaşanmışlık ve
gelecekten izler barındırır. Ama bunları yazmak kaleme dökmek kesinlikle bir
yetenektir. Onu süslü cümleler parlak kelimelerle anlatmak işte bu önemli bir
ayrıntıdır.
* Yazma ritüelinizden
bahseder misiniz? Mesela hangi ortamda, hangi metaryallerle, hangi müzikle ve
nasıl bir coğrafya da yazmayı tercih edersiniz?
Daha çok sessiz ve karanlık ortamları
tercih ediyorum. Tabi bu karanlığın içinde sözsüz beni alıp götürecek sakin
müzikler olmazsa olmazımdır. Tabi bu arada doğanın rahatlatıcı dingiliğini de
göz ardı edemem. Genellikle böyle ortamlar bulamıyor olsam da geceler benim en
büyük ilham zamanlarım.
* Yazmak isteyen ancak nasıl
yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı?
Asla vazgeçmemeleri ve birileri
okumaz korkuları taşımamaları onlara söyleyebileceğim en önemli şeyler. Yazmak
zamanla kendini geliştiren bir eylemdir. Dönüp geçmişe baktığımda yazdığım
şeylerin şimdi ne denli basit ve sıradan olduğunu görebiliyorum. Yazmayı seven
her kim olursa olsun şartları ne getirirse getirsin asla ellerinden kalemlerini
düşürmemeliler. Zamanla görecekler ki sarıldıkları kalemleri onları
hayallerinin bile üstüne taşıyacak.
* Bir gün kurgu olmayan bir
şey yazmayı düşünüyor musunuz?
Yani şuanda düşünmüyorum. Hayal kurup onları kurgulaştırıp
hikayeleştirmeyi seviyorum. Tabi ilerisinde neler olur bilemem. Ama şu anda
böyle bir düşüncem yok.
* Bir yazar olarak okuduğunuz
ve beğendiğiniz yazarlar kimler?
Türk yazarlarda Ayşe Kulin ve Fatih Murat Arsal benim için
başları çekiyor. Yabancı yazarlarda Agatha Christie diyebilirim.
* En son hangi kitabı
okudunuz?
Fatih Murat Arsal’ın Ödünç Aşk adlı romanını okudum.
* Yayımlanan iki kitabınız
var. Son kitabınızın çıkışının üstünden de çok zaman geçmemiş. Yine de yakında
yeni kitap veya yeni projeler var mı?
Yazmayı seven birinin yeni projeleri olmaması imkansız
aslında. Son kitabımın başlattığı serinin ikinci kitabı olan Yağmurla Gelen
adlı bir kitap çalışmam var şuanda. Aynı zamanda da benim için çok özel olan
gerek adıyla gerekse içeriğiyle farklı bir projem mevcut. Buradan da ilk size
açıklıyorum ismini. BİLLA (MASKENİN ARDINDA Kİ) Bu kitap sıra gelmiş bir düzenin
dışına çıkacak bir kitap diyebilirim benim için. Çünkü genellikle aşk
romanlarımı fantastik öğelerle destekliyordum şimdi ise bu durum tamamiyle
değişti diyebilirim. Şuanda bu iki kitabım için çalışmalarıma devam ediyorum.
İnşallah yakın zamanda her ikisini de okuyucularımla buluşturacağım.
* Asıl mesleğiniz nedir?
Paramedic. Yani Acil Tıp Teknikeri’yim. Ambulanslarda görev
yapan bir sağlık personeli diyebilirim.
* Yazmak sizin için hayat
boyu sürecek serüven mi? Yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?
Kalemim kurgum ve ben birbirimizden
ayrılmadığımız sürece ömür boyu sürecek bir macera.
* Kitaplarınızda
yayımlandıktan sonra şunu yazsaydım yada şunu yazmasaydım dediğiniz oldu mu?
Aslında ilk kitabımda oldu. Yetişkin
içerikleri dozunu kaçırdığım için sadece yetişkin kesime hitap eden bir kitap
oldu o maalesef. Dileğim her yaş grubuna hitap etmesiydi aslında ama bu nüansı
o zaman düşünemedim. Bu yüzden de son kitabım Lacivert’in Büyüsü’de bu konulara
dikkat ederek oluşturdum. Kitaplarımı her yaş grubu okuması bundan sonra ki
yegane amacım.
* Kitap fuarlarıyla ilgili
düşünceleriniz nelerdir?
Ben fuarları düzenleyenlerin arkasındayım. Çünkü gerek
yayınevlerinin gerekse yazarların tanınmasına ön ayak olan güzel etkinlikler
benim gözümde. Aynı zamanda yazarların kitaplarını tanıtmak ve etkileşimleri
arttırmada etkili yerler. Bu tip organizasyonlar ne yazık ki giderek ücretli
hale getirilmeye başlandı ve bir rant kapısına dönüşmeye başladı.
* Okurlarınızla aranızda
nasıl bir bağ var?
Sıcak, samimi ve içten bir iletişimimiz var aramızda. Hatta
wattpad de okurlarım arasında oluşturduğumuz bir whatsapp grubumuz bile var.
Oradan kitaplarımla ilgili ilk geri dönüşleri sağlayabiliyorum. Dışarıdan
okurlarımın ise her kitabımı okuduklarında bana yaptıkları dönüşler benim için
çok önem arz ediyor. Bazen eleştirisel geri dönüşler bile olabiliyor. Bu bile
benim için önemli aslında. Çünkü sonraki kitaplarımı tasarlayan önemli dış
etkenler tüm bunlar.
* Son olarak eklemek
istedikleriniz var mı ya da okurlarınıza mesajınız var mı?
Sadece şunu söylemek istiyorum. Yazmayı seviyorsanız asla
vazgeçmeyin. Bırakın kaleminizi, sizi o yönlendirsin. Bunu yazarsam kim ne der
düşüncesini unutun. Sadece ama sadece kendiniz varmış gibi düşünün.
Feyza Hanım keyifli
bir sohbet oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda sizi yine bloğumda konuk
edebilirim. Zaman ayırıp röportaj yaptığınız
için tekrar teşekkür ederim. Yolunuz açık, okurunuz bol olsun.
Okurken çok keyif aldım. Kaleminize sağlık. :))
YanıtlaSilMavi Gökyüzünün Elleri;
SilRica ederim canım:)
Çok keyifli bir yazı olmuş :) Bu şekilde yeni yazarlar tanımak ve onların bu süreçte yaşadıkları şeyleri öğrenmek çok güzel bir duygu. Emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilMavinin Her B.
SilRica ederim canım. Okuduğunuz için ben teşekkür ederim:)
Bu seri sayesinde daha çok yazar tanıma şansım oluyor. Teşekkürler bu hoş röportaj için. :)
YanıtlaSilTuğçe;
SilRica ederim canım:)
Ben bu yazıya yorum yapmıştım ama göremiyorum.Bir sıkıntı oldu demek ki...
YanıtlaSilSağlık kökenli bir olarak bu yazar arkadaşımıza başarılar diliyorum ben de...
Yurdagül;
SilOlabilir canım. Bazen bende de oluyor.
Çok teşekkürler.:)
Keyifli bir röportaj olmuş. Sevgiler canım 😊
YanıtlaSilDerya;
SilTeşekkürler canım. Sevgiler:)