Ana içeriğe atla

İlknur Birdal Röportajı

Merhabalar

Nisan ayının ikinci haftasına geldik.
Havaların yavaş yavaş ısındığı şu günlerde sizlere yine güzel bir haftaya başlamanız için çok güzel bir röportajla geldim. Bu haftaki konuğum Sevgili İlknur Birdal. Kendisiyle gerçekleştirdiğimiz güzel sohbete buyurun öyleyse.

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Mutlu ve kitaplarla geçen bir haftanız olsun.

Hoşçakalın.

İlknur Hanım öncelikle bloğuma hoşgeldiniz. Bu güzel röportaj için şimdiden teşekkür ederim. Dilersiniz sorularımıza geçelim.
Merhaba hoş buldum. Öncelikle bu güzel röportaj için sana çok teşekkür ederim.

* Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
İlknur Birdal 31 yaşında, hayatın temposuna ve hızına ayak uydurmaya çalışan biriyim. 7 aylık taze evliyim. Yazmaktan, okumaktan, müzik dinlemekten ve vay be dedirtecek dizi ve filmler izlemekten zevk alırım. 

* Yazmaya ne zaman başladınız? 
Şiir yazmaya ortaokul yıllarında başlamıştım. Roman ve hikaye tarzına ise teşvik ile başladım. "Sen bunu yapabilirsin" diyenler umarım şu an benimle aynı mutluluğu paylaşıyor ve "evet ben demiştim" diyordur. Kalbimde özel bir yere sahipler. Kızlar sanırım yapabildim demek isterdim ama daha çok gidecek yolum var.

* Kitap yada genel olarak yazma konusunu nasıl seçiyorsunuz? Etkileşim var mı? Yoksa tamamen tesadüf mü? Yani kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir? 
Her kurgunun hikayesi farklı aslında. Her kitabım farklı bir şekilde çıktı ortaya. Satılık bir cümleyle ortaya çıkmış yazdıkça gelişmişti. Tadımlık Aşk ise anne ve babamın hayatından esinlenip çıkmıştı ortaya. Belli bir kuralım yok. İçimden ne geliyorsa yazıyorum fakat yazarken kurgusu dışına çıkmamaya özen gösteriyorum. Kafamda belli başlı şeyler oluyor kurguyla ilgili. Onun sınırından çok çıkmamaya çalışıyorum.

* Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazmaya devam eder miydiniz? 
Evet kesinlikle devam ederim.

* İlk kitabınızı çıkarmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz? 
Hiç kitap çıkarmak gibi bir düşüncem olmamıştı çünkü kalemimin yetersiz olduğunu düşünüyordum. Değer verdiğim ve kalemine hayran olduğum bir yazar hocam yazdıklarımı beğenip kitaplaştırmamı teklif etti ve o andan sonra kitap işine daha ciddi bakmaya başladım. İlk yazdıklarımla kendimi geliştirmeye çalıştım ve ardından 5.kurgumda ilk hikayelerime göre geliştiğimi fark edip adım atmak istedim.

* İnsanların çoğu "hayatımı yazsam roman olur" der. Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir?
Hem yetenek, hem de eğitim bence. Evet yetenek gerekiyor. Fakat o yeteneği beslemek gerekir. Eğer yazmanın kurallarını, kurgunun ilerleyişini ve kelime dağarcığınızı geliştirmek gerekir. 

* Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Mesela hangi ortamda, hangi metaryallerle, hangi müzikle ve nasıl bir coğrafya da yazmayı tercih edersiniz? 
Sessiz bir ortamda daha çok adapte olabiliyorum. Genelde yatağımda yazarım. Ama şansım olsa yeşillik bir ormanda, doğa sesi eşliğinde yazmak isterdim. 

* Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı? 
Bol bol okumak gerekiyor öncelikle. Ve yazmayı sevmek. Mesela geçen biri "kafamda bir kurgu var, nasıl yazmam gerekiyor?" diye sordu. Ben hep önce yazdım, kurgu sonra geldi. Yazmayı seviyorum çünkü. Eğer gönülden geliyorsa bir şekilde yazacaklar ve yazdıkça daha iyi olacaklar. Okudukça ve yazdıkça gelişiyor insanın kalemi. Eğer seviyorlarsa sonuna kadar devam diyorum. Kimse okumasa bile yazsınlar. Benim ilk hikayemi 3 kişi okuyordu. Sonra 30 oldu sonra 300.. Hayal dünyalarını bir gemi yapıp dalgalandırsınlar sayfaları. Önce kendileri için, sonra başkaları için yazsınlar. İnsanı en mutlu eden bu.

* Bir gün kurgu olmayan bir şey yazmayı düşünüyor musunuz?
Neden olmasın.

* Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimler?
Meral Kır, Fatma Erdek, Adem Fawer, Jane Austen, Brenda Joyce daha çok var aslında. Kalemini sevdiğim her yazarı okuyorum.

* En son hangi kitabı okudunuz?
Elizabeth Hoyt - Karanlıklar Dükü 

* Yayımlanan üç kitabınız var. Son kitabınızın yayımının üstünden bayağı zamanda geçmiş. Yakında yeni kitap veya yeni projeler var mı? 
Bitmiş bor dosyam var. Yalnızlığın Rengi. Ne zaman düzenleyip hayata geçiririm şimdilik bilmiyorum. Ama düşünüyorum.

* Asıl mesleğiniz nedir?
Muhasebe işiyle uğraşıyordum. Su an çalışmıyorum. 

* Yazmak sizin için hayat boyu sürecek serüven mi? Yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?
Tadımlık Aşk beklediğim etkiyi yaratmayınca düşünmüştüm ve hala o düşüncenin gelgitleriyle uğraşıyorum.

* Günümüzde gençlerin sosyal medya sitelerinde çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kendimde zamanımı sosyal medyada geçirirken başkalarını eleştirmem çok doğru değil. Ama bazıları haddinden fazla çok sosyal medyada. Gençler dışarıda çok güzel zamanlar elinizden kayıp gidiyor. 

* Günümüz gençliğine üç tavsiye verecek olsaydınız bunlar ne olurdu?
Okusunlar, kendilerini geliştirsinler ve en önemlisi kendilerini gerçekten sevsinler. Hey hepimiz değerliyiz.

* Kitaplarınızda yayımlandıktan sonra şunu yazsaydım yada şunu yazmasaydım dediğiniz oldu mu?
Çok fazla.

* Yazmadığınız zaman ne yaparsınız?
Okurum, film ve dizi izlerim özellikle Kore dizileri. Bu ara örgüye merak saldım. Örgü ve amugurimi yapmayı deniyorum.

* Kitap fuarlarıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Okurlarla ve dostlarla bir araya gelebilmek için harika bir ortam. Kitapların içinde kaybolmak.

* Hayatınız boyunca yaşadığınız pişmanlık var mı?
Herkesin muhakkak vardır ve benimde çok fazla. 

* En büyük korkunuz nedir?
Anne olamamak.

* Aşk sizce nedir? İlk görüşte aşk var mıdır?
Aşk bence birbirini dinleyebilmektir. İlk görüşte aşk var mı bilmiyorum ama eşimin ilk anda sesinden etkilenmiştim. 

* Okurlarınızla aranızda nasıl bir bağ var?
Kimiyle çok yakınız. Fırsat buldukça görüşüyoruz. Telefonda konuşuyoruz. Kimiyle nette konuşuyoruz. Hepsiyle tanışmayı, sohbet etmeyi çok severim. Yazan herkesle fırsat buldukça konuşuyorum.

* Ulaşamadığınız biri ile sohbet etme şansınız olsaydı bu kim olurdu? Neden?
Annem olurdu. Çünkü onu çok erken kaybettim. Sesini yeniden duymak isterdim.

* Hayatta en çok kıymet verdiğiniz kişi?
Ailem.

* Son olarak eklemek istedikleriniz var mı ya da okurlarınıza mesajınız var mı?
Hepsine yürüdüğüm yolda destek oldukları için sonsuz teşekkür ediyorum. Bir mesajları, ufak bir yorumları kötü olan günümü bile neşeye boğuyor. Sevgileri, cıvıl cıvıl halleri ve beklentisiz samimiyetleri kesinlikle hiçbir şeyle ölçülemez. Kocaman seviyorum onları. Beni yüreklerine dahil ettikleri için şükran borçluyum onlara. İyi ki ve umarım hep olurlar. Canlarım onlar benim. Hepsini en güzele, Rabbime emanet ediyorum daima. Her duamda yüreklerinde yer eden dileklere ulaşmalarını diliyorum.

İlknur Hanım keyifli bir sohbet oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda sizi yine bloğumda konuk edebilirim. Zaman ayırıp röportaj yaptığınız için tekrar teşekkür ederim. Yolunuz açık, okurunuz bol olsun.
Beni konuk ettiğin için çok çok teşekkür ederim.

Yorumlar

  1. ne güzel ne sıcak bir röportaj olmuş..sayende yeni bir yazar tanıdık..

    YanıtlaSil
  2. kimse okumayacak olsa da yazarım diyebilmek yazarlığın temel şartı bence de

    YanıtlaSil
  3. Röportajlar konusunda seni çok büyük bir ilgiyle takip ediyorum. Okumuş olmak için değil, gerçekten okumak için. Soruların, aldığın cevaplar, tanımadığımız ve değerli blog sayfan sayesinde tanıdığımız güzel yazarlar. İlgiyle ve severek okudugum bir röportaj oldu. Aynı zamanda bir emek yazısı olduğu için öncelikle emeğine, ardından bizimle paylaşma inceliğine çok teşekkür ederim arkadaşım.
    Sevgiyle kal :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. efsunvari;
      çok teşekkürler:) Elimden geldiğince faydalı olmaya çalışıyorum :)

      Sil
  4. Samimi bir röportaj olmuş. Yeni kalemler tanımak güzel olucak :)

    YanıtlaSil
  5. Harika bir röportaj olmuş canım. Yazarı yakından tanımış oldum sayende :(

    YanıtlaSil
  6. Güzel bir röportaj olmuş, yazarımızı da tanımış oldum bu vesile ile. Teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
  7. Kadın yazarlar giderek artsın istiyorum.Koşturmacam içinde bu yazıyı biraz geç okudum şeker :(
    Öptümmmmm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yurdagül;
      Evet kesinlikle daha çok yazar, daha çok fikir olmalı. Olsun sen çok tatlısın ki:)

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Nil Karaibrahimgil - Ben Aptal Mıyım?

 

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.

Poy Baharatı Nedir? Nerelerde Kullanılır?

  Merhabalar Baharat kullanmayı sever misiniz?

Formasyon Analizi Nedir?

 

Beyza Alkoç - 3391 Kilometre

Merhabalar Beyza Alkoç'un 3391 kilometre kitabını ilk çıktığı zaman görmüştüm ama açıkçası almakla almamak arasında kalmıştım. Kitap hediyeleşme etkinliği sayesinde okuma fırsatı bulduğum kitaba tek kelimeyle bayıldım. 

Fatih Murat Arsal - İki Mükemmel Hata

Merhabalar Uzun zamandır sizlere kitap yorumu yaz(a)mıyorum zira bu sıralar yorum yazmak için maalesef kafamı toparlayamıyorum. Hoş bir aydan fazladır kitap kapağı da açamadım. Kitap okumadan uyumayan ben; son zamanlarda kitaplara dokunamadım bile. Fakat okuduğum kitaplara ve yazarlara da haksızlık da etmek istemiyorum. Zira beğendiğim kitapların yorumsuz durmalarına maalesef gönlüm razı gelmiyor. Çıktığı ilk anda alıp okuduğum, ancak yorum giremediğim bir kitap İki Mükemmel Hata. O zaman başlayalım.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Risk Bildirim Formu

 

Nerede O Eski Kartpostallar?

Merhabalar Çocukluğumda yeni bir yılın gelmesini en çok kartpostal atabilmek adına severdim.