Ana içeriğe atla

İnsanlar Nasıl Rahatsız Edilir?

Merhabalar

Pazar günü oğlumu kursa bıraktım.
Birazcık dolaştıktan sonra okulun yakınlarındaki her zaman gittiğim çay bahçesine gittim. Hem oğlumu bekleyecek, hem de biraz kitap okuyacaktım. Oranın ortamını seviyorum. Zaman zaman gürültücü insanlar gelse de, geneli sessizdir. Rahatlıkla kitap okuyabilirsiniz.

Kendimi kitaba kaptırmışken kapıdan yaşlıca bir teyze girdi. Garsonlardan biri kendisine kapıyı açmış, o da nezaket icabı teşekkür edecek ama teşekkür ederken herkese varlığını bildirdi. 

Normalde kalabalık ortamlarda ne olursa olsun kitap okumaya alışkın biriyim. O uğultulu sesler içerisinde dünyadan kendimi soyutlar, kitabın içine girerim ve kolay kolay çıkmam da mümkün değildir. Ta ki bu teyze gelene kadar.

Önce bütün masaları turladı. Sonrasında hemen yanı başımda bulunan masayı tercih ederek oturdu. Garson siparişini sordu. "Bekle beş dakika dinleneceğim." dedi. Tabii bunu yine bütün masalar dinledi. Bu sırada ben yeniden kitabıma döndüm. Tam kendimi kaptırmışım okumaya, yine avaz avaz bir ses. "Nurten, gel ben buradayım!..." diyor, bir yandan da el sallıyor. Yahu zaten hepi topu beş masa var. Ne diye bağırıyorsun. Yine tüm masalardaki gözler kendisinde. İnsanlar söylenmeye başladılar ama kadının umurunda değil. Bu arada ben yanlarından kalkacağım ancak tam soba dibi masa bulmuşum. Kalkasım da gelmiyor. Gelen Nurten teyze gerçekten zarif bir hanımefendi. Üslubuna dikkat edip, sessiz konuşmaya çalışıyor. Bende okuma için dikkat yerlerde. Kendimi kitaba verdiğim söylenemez. 

Sonrasında adının Behice olduğunu öğrendiğim bu kadın yine başlıyor anlatmaya. Sabah kalkmış. Kahvaltı hazırlamış. Kahvaltısında menemen yemiş. Sonrasında bir gün evvelinden hazırladığı patlıcan musakkayı buluşmaya gelmeden önce tüketmiş. Bu arada ayak üstü patlıcan musakkayı nasıl yaptığını da anlattı. İnanmayacaksınız belki ama nasıl soğan doğradığından içindeki tuzu, karabiberi ve sarımsağa hatta kapya bibere kadar hepsini dinledim. Musakka tarifinden sonra geldi sıra nasıl çamaşır yıkadığına. Kaç makine yıkadığından, evine gelen temizlikçi kadına kadar her bir detayı dinledim. Sağır olmama da az kaldı. Zira avaz avaz bağırarak konuşuyor. Ben kitabı bıraktım. Resmen sinir küpü durumundayım. Yaşını başını almış kadına da "Sessiz konuş!..." desen bir türlü, demesen bin türlü. 

Bir ara sesleri kesildi ancak bende okuyacak mecal kalmadığından kendimi sosyal medyaya vurdum. Tam dalmışım yine sesler yükseldi. Kadın bu sefer nasıl geldiğini anlamadığım bir şekilde geçen yıl yaptırdığı pvc pencerelere konuyu getirdi. Bir yandan "Ya sabır!..." çekiyorum, diğer yandan oğlumun kursta oyalanmaması için dualar ediyorum. Yaklaşık 15 dakika kadar pvc pencere dinledik çay bahçesinde oturanlar ve çalışanlar olarak. Bu arada dikkatini kaybeden sadece ben değilim. Diğer masalarda ikişer kişi oturuyorlar ve baktığımda herkes pür dikkat teyzeyi dinliyor. İnsanlarda kendi konuştukları konulara olan ilgi sıfırın altında. 

Neyse ki oğlumun kursu bitmişti ve telefon açtı. 10 dakika sonra yanıma gelecekti. Ben oğlumla konuşurken konu çoktan değişmiş, ölmüş kayınvalidesine gelmiş, oradan da kendi geline atlamıştı. Kayınvalidesini göklere çıkarırken, gelinini tüm herkesin gözü önünde yerin dibine soktu. Kadının ne kadınlığı kaldı, ne eşliği.

Oğlum yeniden aradığında kendimi çay bahçesinin dışına atmaya hazırlandım. Kasada hesabı öderken garson sinirli şekilde "Geldi yine deli kadın. Her geldiğinde insanların huzurunu kaçırıyor. Kim görse emekli öğretmenmiş. Allah öğrencilerine sabır versin inşallah" dedi. Ben garsona gülümseyerek kendimi dışarı attım. Zira konuşmaya başlarsam teyzeye dalmam an meselesiydi.

Maalesef ki toplu kullanım alanlarında nasıl davranacağımızı hiç bilmiyoruz. Sanki kendi evimizdeymiş gibi bağıra-çağıra konuşuyor, gülüyor ve etrafımızı rahatsız ediyoruz. Kendimize yapıldığında şikayet ediyoruz ama topluluk arasında ses tonlarımızı kontrol edemiyoruz. Biraz empati aslında her şeyi çözecektir.

Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize çok iyi bakın. Sessiz ve huzurlu bir gün geçirmeniz dileğiyle.

Hoşçakalın.

Yorumlar

  1. Yazıyı okurken güldüğüm yerler çok oldu. Aslında ironi bir durum ama baya birikmiş teyze herhalde Allah ne verdiyse anlatmış. Sabrınız takdire şayan, kalkıp bir şey deseniz, suçlu durumuna bile düşebilirdiniz. Özellikle kitap okuduğumuz yerlerin sessiz olması dileğiyle...Selam Dua ile...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Furkan Yetek;
      Kadın rahat 70 yaş üstünde. Ne desem boş. Anlayacak tipte yok. Kaldı ki yaşına hürmeten sustum ama çekilir dert değil. Sanırım eşi bu kadının çenesine daha fazla dayanamadı. :)

      Sil
  2. görgü kurallarının ihlal edilmesine dair yazılmış güzel bir yazı..toplum ve görgü kurallarına uymak için bence de biraz "empati" yapmamız lazım kendi kendimize..✔😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ertuğrul;
      Kesinlikle ama empati yeteneği gelişmemiş bir toplumuz maalesef:(

      Sil
  3. Sabır sınayan insanlar hayatı zorlaştırıyor. Ama mecbur , sabretmekten başka çaremiz yok böyle insanlara.
    Umarım bir gün herkes duyarlı olur da böyle gergin anlar yaşamayız hiçbir zaman...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük Hanım;
      Maalesef bazen de yaşı belli bir yere gelmiş insanlar, büyük oldukları için kendilerinde o rahatı buluyorlar sanırım.

      Sil
  4. Çok güzel anlatmışsınız, yaşamış gibi oldum. Bu tip insanları biz bu hale getiriyoruz, sessiz kalışımız, sabredelim dememiz. O yaşa gelmiş artık zor değişir ama zamanında bir kaç kişi tarafından uyarılmış olsa mutlaka törpülenirdi bu sivri davranışları...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duo Diyet;
      Yaşı yaşıma uygun olsaydı beni kimse tuttamazdı ancak yaşına hürmeten sustum. Bu saatten sonra da zaten değişmez. Gelmiş kaç yaşına.

      Sil
  5. Böyle tiplerin genç versiyonları da var. Hadi onlara bir iki çift laf söylemek mümkün ama teyzeye iyi ki bir şeyler söylemeye yeltenmemişsiniz. Sizi asi gençlik ilan edip iki dakikada herkese ifşa ederdi eminim. Emekli öğretmen olması da ilginç bir detay. Acaba kenara itilmiş hissettikleri için mi bazı yaşlılarımız böyle... Neyse güzel okumalar diyeyim, sessiz sakin köşelerde ama :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstiridye Avcısı;
      Bence teyzenin çocukluğuyla alakalı bir sıkıntısı olmalı. Yoksa bu kadar avaz avaz konuşmasının başka bir açıklaması olamaz.

      Sil
  6. Teyzeye benzer özellikli kişiler bazen bana da denk geliyor. Neyse ki, kitap okurken denk gelmiyorlar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arif Öztürk;
      Kitap okurken maalesef daha can sıkıcı...

      Sil
  7. Bitmiyordu bu teyzeler, her yerde vardı :) Nezaket kurallarını gerçekten iyi kavramalıyız. Yazınız konu başlığıyla oldukça uyumlu olmu. Gerçekten insanlar nasıl rahatsız edilir bunun cevabını gördük, emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Maalesef bu teyzeler her yerdeler...

      Sil
  8. :) Gülümsedim okurken.. Ama çok tabi böyle insanalr. Toplu alanları kullanmayı bilmiyorlar maalesef.. Bir de telefonla muhabbet edenleri var ki o da fena..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En nefis tariflerim;
      O telefonla konuşanların boğazına sokasım var telefonlarını...

      Sil
  9. Maşallah yine döktürmüşsün. Evet biler kaba saba, saygısız, patavatsız bireyler olmaya başladık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elmas;
      Maalesef ki saygı bekliyor ama göstermiyoruz.

      Sil
  10. Bu teyzeler genellikle kendilerine bakmadan kendinden küçüklerinin her hareketini eleştirirler bir de. :D Böyle konuşmasının sebebi, umarım kulağında problem olduğu içindir, yoksa kabul edilebilir bir durum değil kesinlikle. Çünkü o yaşta birinin toplum kurallarını biliyor olması gerekir. Ama çoğu yaşlıda yaşı dolayısıyla her konuda haklı olduğu algısını uyandıran bir yanılgı var ne yazık ki. Üzüldüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İrem E.
      Kulağını bilmem ama ses tonajıyla ilgili ciddi bir sıkıntısı olduğu kesin. Öğretmen olduğu için diyeceğim ama orası da sınıf değil.

      Sil
  11. Her yerde oluyor böyle insanlar işte...

    YanıtlaSil
  12. Yani yaşlı olmasa neyse ama saygım sonsuzdur onlara ne olursa olsun yaşlı derim geçerim,pek ses etmem. Ne desek boş çünkü öğretmense sesli konuşması normal :)) Ama büyük olsaydı durum değişirdi tabî:| ıh mıhh tıhh püffle anlıyorlar biraz susuyorlar, baktım olmuyor yer veya alan değiştiririm ben ne olursa olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. madame kokoş;
      Onlarda zaten yaşlarına güvenip, böyle pervasız oluyorlar ya. Ben nice öğretmenler tanıyorum avaz avaz konuşmayan. Birazda kişilik meselesi bence canım. Eeskişehir'in ayazında sıcak yer bulduğunda maalesef kalkamıyorsun canım. Zira dışarıdan buzul olarak gelmiş oluyorsun :)

      Sil
    2. Tabi oda var ama ben rahatıma düşkünüm biriyle munakasa etmek yerine canımı sıkmak yerine ortamdan uzaklaşmayı tercih ederim, Ankara daha fenaa bilesin soğukluk konusunda :))

      Sil
  13. hah haaaa yurdum teyzeleri ha haa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. DEEP;
      O teyzeler bir gün birinin elinde kalacak ama...

      Sil
  14. Ben dayanamaz kalkardim 😂😂😂

    YanıtlaSil
  15. Sadece okul bitirmek,eğitimli olduğumuzu göstermez.Eğitimli olmak bambaşka bir şey.İstifa ettiğim Sağlık Bakanlığı Başhekim Yardımcısı bana sormadan cep telimi sağa sola vermiş :) Öyle saygısız ve sınırsız insanlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yurdagül;
      Sınırını bilmek önemli ama haddimizi aşmakta üstümüze yok maalesef canım :(

      Sil

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüm Zamanların En Güzel Kadını : Prenses Fevziye

Kavalalı Mehmet Ali Paşa soyundan, Mısır'ın ilk kralı Fuad'ın kızı; yine Mısır'ın son kralı Faruk'un kız kardeşiydi Prenses Fevziye.

Sait Faik Abasıyanık - Karlı Hava

Kul Plan Yaparken, Kader Gülermiş!... 1. Bölüm

 

22 Nisan 2024 Pazartesi Altın Fiyatları

 

Cahit Sıtkı Tarancı - Kırık Bir Aşk Hikayesi

Cahit Sıtkı Tarancı'nın meşhur bir şiiri var, " Abbas" adında.

Zeynep Sahra - Elmalı Turta

Merhabalar Zeynep Sahra'nın Ayçöreği hikayesi Elmalı Turta ile son sürat devam ediyor. Öncelikle yeniden belirtmek istiyorum bu kitap Ayçöreğinin devam kitabı. Yani öncelikle Ayçöreğini okumalısınız.

Yeni Bir Yıla Merhaba Derken....

 

Radyo Tiyatrosu - Kaplumbağa Sever misiniz?

 

Naime Özeren - 23 Nisan

Bir Yaprak Sarması Meselesi