Seda Özerbay Röportajı

Merhabalar

Herkese mutlu bir hafta olmasını dileyerek röportajlarımızdan birine daha start verelim.

Bugünkü konuğum Kaşıbeyaz kitabıyla dikkatleri üzerine çeken Seda Özerbay. Keyifli sohbetimizle sizleri başbaşa bırakıyorum.

Yeni yazılarımda görüşmek üzere. Kendinize çok iyi bakın. Mutlu ve kitapla kalın.

* Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

İzmir doğumluyum. Yaklaşık yirmi yıldır da İstanbul’da yaşıyorum. Evliyim. İki kızım bir de kedim var. Üniversite yıllarından beri çok farklı sektörlerde çalıştım; fakat on yıl önce çok ciddi bir rahatsızlık geçirdim ve iki yıldan fazla süren tedavi döneminde iş hayatını bıraktım.

* Yazmaya ne zaman başladınız?

Evde geçirdiğim dönem sırasında, çok yakın dostum yazar Ayşegül Çiçekoğlu’nun ısrarıyla roman yazmaya başladım; ama öncesinde gençlik yıllarımdan beri şiir ve kısa hikayeler yazardım.

* Kitap ya da genel olarak yazma konusunu nasıl seçiyorsunuz? Etkileşim var mı? Yoksa tamamen tesadüf mü? Yani kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir?

Hayal dünyası çok geniş bir insanım, o sebeple orijinal kurgular yaratabildiğimi düşünüyorum. Yine de insan günlük hayatında yaşadıklarından, okuduklarından, hatta rüyalarından bile ilham alabiliyor.

* Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazmaya devam eder miydiniz?

Mutlaka yazarım; fakat sanırım roman türü olmaz.

* İlk kitabınızı çıkarmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz?

Ne yazıyor olursa olsun, bence her yazarın amacı eserinin yayımlandığını görmektir. Wattpad tabii ki bu amaca giden yolda güzel bir aracı oldu. 2017 yılı Hikaye Ustaları kategorisinde ödül almam da Kaşıbeyaz’ın dikkat çekmesini sağladı.

* İnsanların çoğu "hayatımı yazsam roman olur" der. Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir?

Elbette ki dileyen herkes yazabilir; fakat ben bunun bir yetenek işi olduğunu düşünüyorum. Sadece yetenek de yeterli değil, kişinin kendini ne kadar geliştirdiği ve ileriye taşıyabildiği bence fark yaratan.

* Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Mesela hangi ortamda, hangi materyallerle, hangi müzikle ve nasıl bir coğrafya da yazmayı tercih edersiniz?

Maalesef sesli bir ortamda yazabilenlerden değilim. Çok hafif ve enstrümantal bir müzik bazen hoş olabiliyor.

* Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı?

Yazmak isteyen mutlaka ne yapacağını biliyordur. En azından içinden geçenleri bir kâğıda karalamakla başlar her şey. Ruhunuzun bir parçasıysa eğer, mutlaka devam edersiniz.

* Bir gün kurgu olmayan bir şey yazmayı düşünüyor musunuz?

Tercihim her zaman kurgudan yana olacak.

* Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimler?

Beni tanıyanlar bilir, tam bir Vedat Türkali hayranıyım. Onun dışında, Türk yazarlardan Yaşar Kemal, Ayşe Kulin, Fatma Erdek, Osman Aysu, Ayşegül Çiçekoğlu; Dünya’dan da Gabriel Garcia Marquez, Kate Morton, Dan Brown ve Judith Mcnaught’ı beğeniyorum.

* En son hangi kitabı okudunuz?

Sisli Hatıralar Rıhtımı-Hazel Gaynor

* Yayımlanan tek kitabınız var. Kaşıbeyaz. Yeni kitap veya yeni projeler var mı?

En kısa zamanda yeni bir kurguyla geliyorum.

  

* Yazmak sizin için hayat boyu sürecek serüven mi? Yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?

Hayat ne gösterir bilemem, ama yazmanın bir tutku olduğu kesin.

* Günümüzde gençlerin sosyal medya sitelerinde çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hayatı ıskaladıklarını düşünüyorum.

* Günümüz gençliğine üç tavsiye verecek olsaydınız bunlar ne olurdu?

Hedeflerini genç yaşta belirleyip hayallerinin peşinden koşmalarını, vicdanlı insan olmanın değerini kavramalarını ve de bolca okumalarını tavsiye ederim.

* Kitaplarınızda yayımlandıktan sonra şunu yazsaydım ya da şunu yazmasaydım dediğiniz oldu mu?

Bildiğiniz gibi kitaplar edisyon ve daha birçok özenli aşamadan geçerek yayıma hazırlanıyor. Okuyucunun beklentisi bazen daha fazla detay olabiliyor, ama önemli olan sizin aklınızdaki kurgunun doğru haliyle kitaba yansımış olması.

* Yazmadığınız zaman ne yaparsınız?

Fırsat bulduğum her an okurum.

* Kitap fuarlarıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Fuarların okuyucu ile teması sağlayan en güzel yol olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple gidebildiğim kadar çok fuara katılmaya çalışıyorum.

* Hayatınız boyunca yaşadığınız pişmanlık var mı?

Hayatın keşke demek için çok kısa olduğunu düşünenlerdenim. Yine de herkes gibi benim de pişmanlıklarım olmuştur.

* En büyük korkunuz nedir?

Sevdiklerimi kaybetme korkusu.

* Aşk sizce nedir? İlk görüşte aşk var mıdır?

Aşk bence hayatın temeli demek. Sevginin en heyecanlı, fakat bir o kadar da yalın hali. İlk görüşte aşka da inananlardanım.

* Okurlarınızla aranızda nasıl bir bağ var?

Samimi duygularımın aynı sıcaklıkla karşı tarafa geçtiğini düşünüyorum. Her bir okurum benim değerlimdir ve de iyi ki varlar.

  

* Hayatta en çok kıymet verdiğiniz kişi?

Kızlarım.

* Son olarak eklemek istedikleriniz var mı ya da okurlarınıza mesajınız var mı?

 Hepsini en içten duygularımla kucaklıyorum. Çok yakın bir zamanda ikinci kitapla karşılarında olacağım. Sevgiyle kalın.

Seda Hanım keyifli bir sohbet oldu. Umarım ilerleyen zamanlarda sizi yine bloğumda konuk edebilirim. Zaman ayırıp röportaj yaptığınız için tekrar teşekkür ederim. Yolunuz açık, okurunuz bol olsun.