Merhabalar
Yazıma Kitap Sevenler Klubü yöneticisi Sayın Serap Özkaya'ya beni bu güzel seri ile tanıştırdığı için teşekkürler ederek başlıyorum.
Zira kitabı almakla almamak arasında kaldığım bir zamanda kitapla ilgili kendisinden fikir almıştım ve şiddetle tavsiye etmişti. Hiç tereddüt etmeden aldım. Hatta kitap gelince elimdeki kitapları bırakıp okumam içinde başımın etini yedi desem yalan olmaz. Ama iyi ki araya aldım dediğim bir seri oldu.
Kardelen Atayurtları Kafkasya olan ama Osmanlı İmparatorluğu himayesinde yaşamlarını sürdüren çerkes bir bey kızıdır. Kendisinin kızıl saçları, su rengindeki gözleri ve kimsede olmayan güzelliği nedeniyle küçük yaştan beri babasının istediği üzerine peçe ile dolaşmaktadır. Fakat bu özelliklerinin yanı sıra asıl annesinin kendisini doğururken ölmesi nedeniyle kendi milleti arasında pek de sevilen biri değildir. Hatta lanetli olarak anılmaktadır. Kardelen kendi çirkinliğine ve lanetine o kadar inanmıştır ki, bu nedenle babasının peçe ile dolaşmasını istediğini zannetmektedir.
Kardelen küçük yaştan beri ölen ağabeyi sayesinde kılıç tutmayı, ok atmayı, at binmeyi öğrenmiş; kısaca bir savaşçı gibi yetişmiştir. Zaten kendi halkının da onu aralarına almamış olmalarıyla bir nevi erkek çocuğu gibi büyümüştür. Ok atmak ve ata binmek Kardelen için bir tutkudur. Normal kızların aksine Kardelen hep erkek işleriyle meşguldür.
Günün birinde Osmanlı ile Çerkesler arasında barış sağlanması için Kara Bey padişah tarafından görevlendirilir. Görev ise en yüksek mertebeli bey kızıyla evlenip, barış için ilk adımı atmaktır. Kara Bey her ne kadar böyle bir şeye sıcak bakmasa, hatta kabullenmek istemese de el mecbur Padişahın dediğini yapar.
Kara Bey Çerkeslerin yanına giderken yaşadığı hayati tehlikeli bir durumdan yüzü peçeli bir oğlan çocuğu sayesinde kurtulur. Ya da o öyle sanmaktadır.
Çerkeslerin beyi ile konuştuğunda Çerkes beyi kızının özürlü olduğunu söyleyerek kızını vermek istemez ancak duruma müdahale eden bir kadın nedeniyle el mecbur kızını vermeye razı olur. Kara Bey özürlü olsa da kızı ile evlenecektir. Kural böyledir.
Kara Bey karşısında peçeli oğlan çocuğunu gördüğünde çok şaşırır. Meğer gördüğü oğlan değil kızdır ve bu kız çocuğu ile evlenecektir. Kara Bey toprak barışı için ne olursa olsun bu çirkin, özürlü kızla evlenecek ve sonrasında da bir daha yüzünü dahi görmeyecektir.
Kara Bey evlendikten sonra kızın peçesini açtığında Kardelen'e vurulur. Aynı şekilde Kardelen'de kocasına aşık olmuştur. Fakat aklında bir yandan da ölen ağabeyi vardır. Ağabeyi Osmanlı askerleri tarafından öldürülmüştür. Kardelen ağabeyinin katilini bulmak için ant içmiştir. Bu kim olursa olsun intikamını alacaktır. Ağabeyinin kanını yerde bırakmayacaktır.
Güneşin Öptüğü Kız Kızıl Kardelen serinin ilk kitabı. Kitap o kadar sürükleyici ki insan bir an olsun elinden bırakamıyor. Kara Arslan gerçekten tuttuğunu koparan bir karakter. Hayran olmamak elde değil. Kendisi aynı zamanda Osmanlı'da yüzbaşı. Fakat oturup yönetmeyi değil, savaş meydanlarında olmayı tercih eden bir yüzbaşı.
Kara Arslan'ın askerlerine ayrı ayrı hayran kaldım. Alp, Murat, Kağan, Bodur Sinan. Hepsi de birbirinden güzel ve hepsinin de ayrı bir hikayesi var.
Hele Kardelen'in hizmetinde olan Ahu'ya ve aşkına, becerikliliğine hayran olmamak elde değil. Nasıl güzel seviyor.
Kardelen'in asi ve savaşçı kişiliği kitabı daha bir okunur kılmış. Çıt kırıldım tarzında biri değil. Kara Bey'e de böylesi bir hatun yaraşırdı zaten. Başka türlüsü olmazdı ve yakışmazdı.
Kitap çok can alıcı bir noktada sonlandı. Bakalım katil kim? Kardelen ve Kara Bey'i diğer kitapta neler bekliyor?
Yeni yazılarımda görüşünceye dek, kendinize iyi bakın. Mutlu bir hafta sonu olsun. Gülümseyin, sevin ve okuyun.
Hoşçakalın.
Tanıtım Bülteninden
“Bu kızdan hanım olurdu, savaşçı bile olurdu. Bu kız tek başına Kara Bey’le yolculuk yapabilecek, ona cevap verebilecek cesarete sahip tek insandı. Kara Bey, genç kızın sözlerini işitirken kalbine mızraklar saplandı. Kendini nasıl bu kadar çirkin görüyordu? Babası muhakkak onu erkeklerden saklamak için sarıp sarmalamıştı, halkı ise görülmemiş güzelliğini kıskanmıştı.”
Atayurtları Kafkasya’dan Osmanlı İmparatorluğu’nun bağrına göç eden Çerkes kavminin beylerinden birinin asi, erkek kardeşlerinden bile daha savaşçı ruhlu kızı Kardelen; kendini çirkin ve lanetli görse de, babasının gözünde yüzü peçelerle saklayacak kadar güzeldi.
Babasını öldürdükleri için Çerkes kavmine nefret duyan, acımasız, gaddar ve hayatı sadece savaş meydanlarında geçmiş bir Osmanlı Yüzbaşısı olan Kara Bey de, Padişahın emriyle Çerkes Beyi’nin kızı Kardelen’i karısı yapmak zorunda kalacak, özürlü olduğu için peçe taktığına inandığı bu kızın maskesini düşürecekti.
Kızıl Kardelen ile Kara Bey’in zorluklarla dolu aşklarını okurken, aşkın aynı zamanda ölümcül bir savaş olduğunu bir kez daha hissedeceksiniz.
Basım Yılı : 2017
Sayfa Sayısı : 464
Hayat Yayınları
Sürükleyici bir kitaba benziyor. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilEebmkuşağı;
SilKesinlikle çok sürükleyiciydi :)
Edebiyatın vazgeçilmezi olan aşk;her yerde;düşündüğün gibi bir şey;ölümcül bir savaş;belki de bazıları için sanatsal bir yolculuk..
YanıtlaSilGüven Serin;
SilAşkı yazmak bence herkesin harcı değil. Hissetmek önemli:)
Ne güzel özetlemişsin. Hayranım senin okuma aşkına.Kardelen de amazon gibi kızmış.Ah keşke okusam... Bir yığın okumam gereken kitap var. Sevgilerimle kızım )
YanıtlaSilEce Abla;
SilÇok teşekkürler. Aslında bu sene biliyorsun yaşadığım bazı olaylardan dolayı yavaş ve az bile okudum. Bence sende başlarsan devamı gelir. Seviyorum seni. Çok öptüm ablacığım :)
tekrar tekar okumak istediğim bir seri her karakterine hayran kaldım.Yazarımız Şeyma Demir'in çok güçlü bir kalemi var.Merak edenler için şunu söyleyebilirim sıradışı bir hikaye okuyacaksınız :)
YanıtlaSilSerap Özkaya;
SilYeniden çok teşekkürler. Yeni tavsiyelerini bekliyorum şekerim :)
Bu kitabı sık sık görüyorum. Sizin eleştirinizle de bende iyice okuma isteği uyandırdı. Teşekkürler.
YanıtlaSilTuğba;
SilBence de okumalısın. Kesinlikle seveceğini düşünüyorum :)
tarih pek okumasam daaa ne güzelmiş bu yaa. kardelen de ne güzel isiim :)
YanıtlaSil